Toplu görüşmelerde birinci tur sona erdi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında başlayan toplu görüşmelerin 1. turu sona erdi. İkinci tur, 19 Ağustos'ta yapılacak. Gergin başlayan toplu görüşmeler, sendikalar arasında yaşanan gündem kriziyle daha da tırmandı.
Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının belirleneceği toplu görüşmeler, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile memur konfederasyonlarının genel başkanları arasındaki polemik ve tartışma ile başladı.
Toplu görüşmelerin ilk oturumu için taraflar, Başbakanlık Merkez Bina'da bir araya geldi. Geçmiş yıllardaki toplu görüşmelerden farklı olarak ilk oturum başlangıcında Bakan Yazıcı, açış konuşması yaptı. Yazıcı'nın açıklaması için basın mensuplarının salonda yerini alması üzerine konfederasyon başkanları önceki görüşmelerin aksine Başbakanlık önünde açıklama yapamadan salona girdi. Bakan Yazıcı, açış konuşmasında, hükümetin önceki yıllarda memura yönelik mali ve sosyal alanlarda yaptığı çalışmaları anlattı.
Yazıcı: Toplu görüşme masası önemli bir platformdur
Yazıcı, açış konuşmasında Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun yasal mevzuat içerisinde yer almasının bütün eksikliklere rağmen önemli bir başlangıç olduğunu söyledi. Yasayla getirilen düzenlemeler sonunda artık kamuda yöneten-yönetilen değil, yönetişim ve birlikte yönetişimin en azından alt yapısını oluşturma sürecinin başladığını vurgulayan Yazıcı, bu düzenlemenin, yönetilenlerin, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin yönetsel süreçlere gittikçe daha fazla katılımlarını, görüş ve kanaatlerini ifade etmelerinin yolunu en azından araladığını dile getirdi.
''Bu toplu görüşme masası cidden önemli bir platformdur''
diyen Yazıcı, bu yapıyı önemsediklerini çünkü 2 milyon kamu çalışanının gözünün bu masada olduğunu vurguladı. Kamu çalışanlarının sorunlarının çözümü konusundaki tek platformun toplu görüşme masası olmadığını ifade eden Yazıcı, kamu görevlilerinin sorunlarının çözümünün 15 güne sıkıştırılmasının doğru ve yeterli olmadığını söyledi.
Bakan Yazıcı, hükümet programlarında yer alan ve toplu görüşmelerde gündeme getirilerek sonuçlandırılan bazı mali ve idari iyileştirmeler hakkında bilgi verdi.
Yazıcı, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun aksayan yönleriyle ilgili olarak Kamu İşveren Kurulu'nun görüş ve önerilerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ilettiğini bildirdi.
Evren, 'usul' itirazında bulundu
Yazıcı'nın konuşmasını tamamlamasının ardından memur konfederasyonlarının başkanları söz istedi. KESK Genel Başkanı Sami Evren, ''usul'' itirazında bulundu. Yazıcı'nın polemik konusu birçok konuya değindiğini savunan Evren, basına tek taraflı bilgi verildiğini söyledi. Bunun üzerine Yazıcı, toplantıya yönelik bir özette bulunduğunu ve diyaloğun önemini vurguladığı belirterek, ''Kabul edip etmemek sizin takdirinizdir'' dedi. Yazıcı, konuşmasının bir açış konuşması olduğunu ve bittiğini kaydetti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da kendilerine usul ile ilgili bir bilgi verilmediğini, bu bilgi verilseydi dışarıda basın mensuplarına açıklama yaparak, görüşlerini kamuoyuna duyurma imkanı bulabileceklerini ifade etti.
Akyıldız, ''Toplu görüşmelere gelirken istediğimiz en azından hayırlara vesile olmasını dilemekti. Bunu bile dileyemeden toplantıya geliyoruz. Bir bismillahirrahmanirrahim diyemiyoruz'' diye konuştu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun söz almasıyla, Gündoğdu ve Akyıldız arasında heyet başkanlığı konusunda kısa süreli bir tartışma yaşandı. Gündoğdu, daha sonra Bakan Yazıcı'nın konuşmasının içeriğine ilişkin itirazları olduğunu söyledi. ''Sendika aidatı'' ifadesini doğru bulmadıklarını dile getiren Gündoğdu, memur sendikacılığı konusunda yaşanan sıkıntıların sadece çalışanlara yüklenemeyeceğini ifade etti. Toplu görüşmelerde sonuç çıkmadığına işaret eden Gündoğdu, bunun, yasanın kadük olmasından kaynaklandığını savundu.
Konfederasyon başkanlarının eleştirileri üzerine Bakan Yazıcı, konfederasyon başkanlarına görüşlerini açıklamaları için 10'ar dakika süre verdi ve böylece tartışmalar sona erdi.
KESK: Bu masa meşru değildir
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın konuşmasının ardından söz alan KESK Genel Başkanı Sami Evren, toplu görüşme sürecinin, 2 milyondan fazla kamu çalışanı ve ailelerinin içinde yer aldığı milyonlarca insanı ilgilendirdiğini belirtti. Toplu görüşme masasından 7 yıldır hiçbir sonuç alınamadığını savunan Evren, ''Hükümet mali disiplin programı uyguluyor. Ayrıca IMF ile stand-by anlaşmaları yapılıyor. Yani kamu çalışanlarına verilecek zam oranı önceden belli'' diye konuştu.
Toplu görüşme uygulamasının hukuken tartışmalı olduğunu öne süren Evren şöyle konuştu: ''Bu masa meşru değildir. Sayın Bakan da dahil burada hiç kimsenin inisiyatifi yok. Son söz burada söylenmiyor. Hatta Uzlaştırma Kurulu'nun kararları bile dikkate alınmıyor. Son sözün Başbakanda olduğu, bizlerin iradesinin hiçbir anlam taşımadığı bir platform toplu görüşme masası. Ben irademizi bu nedenle bu masaya teslim etmek istemiyorum. Bu toplantı bu nedenlerden ötürü bir şey ifade etmiyor. Tekrarlıyorum hukuken meşru değil. ILO'da Türkiye'nin kara listeye girmesinin nedenlerinden biri de bu toplu görüşme masasıdır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu kadük olmuştur. Grev ve toplu sözleşme hakkı olmayan bir yasayla emekçilerin hakları korunamaz.''
Ekonominin demokratikleştirilmesi talebinde bulunan Evren, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması uygulamasının hayata geçirilmesini istedi. Evren, biran önce vergi reformunun yapılması gerektiğini belirterek, ''Biz bu toplu görüşmelerin süreceği 15 gün boyunca her yerde konuşacağız. Bu süreçte toplu iş sözleşmesi masası oluşturulmazsa 30 Ağustosta grev kararını açıklayacağız'' diye konuştu.
KESK Genel Başkanı Evren'in ardından söz alan Devlet Bakanı Yazıcı, bu tip toplantılarda kişilerin ifadelerinin ve davranışlarının önemli olduğunu vurguladı. Yazıcı, ''Öyle bir söz kullanılır ki olayı kilitler. Öyle bir söz kullanılır ki olayı açar. 'Meşru değil', gayrimeşru demektir. Bu bir sürçülisan, öyle sanıyorum'' dedi.
KESK ÜYELERİNİN PROTESTO YÜRÜYÜŞÜ
Kamu- Sen: Gayretimiz ve iyi niyetimiz karşılık bulmamıştır
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da bundan önceki 7 toplu görüşme masasında uzlaşma arayan, fedakarlık yapan, sınırları ve sabrı zorlananın hep kamu çalışanları ve Türkiye Kamu-Sen olduğunu söyledi.
''Gayretimiz ve iyi niyetimiz ne yazık ki içerideki heyet tarafından aynı samimiyetle karşılık bulmamıştır'' diyen Akyıldız, şöyle devam etti: ''Bizler kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumak ve ilerletmek için mücadele ettikçe, karşımızdaki irade buna karşı kanunların eksikliğinden kaynaklanan gücü kullanma yolunu seçmiştir. Bizler sorunları çözmeye çalıştıkça karşımızdaki irade sorunları çözümsüz hale getirmek için uğraş vermiştir. Geçen yıl imzaladığımız mutabakat metni Türkiye Kamu-Sen'in iyi niyetinin ve toplu görüşme masasında sonuç alma arzusunun bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır ancak bu yaklaşımımız dahi aramızdaki görünmez duvarları kaldırmaya yetmemiştir. Mutabakat metni hükümlerinin bir çoğunun halen hayata geçirilmemesi yetkililerin inandırıcılığını kaybetmesine neden olmaktadır.''
Akyıldız, son dönemlerde kamu görevlileri ve sendikalar arasında bir ayrışmaya gidildiğinin herkesin malumu olduğunu söyledi. Bürokratların da sendikal ayrımcılıkta önemli roller oynadığını ileri süren Akyıldız, ''Bürokratların kamu çalışanlarının arasında ayrıştırma politikaları uyguladığı gözden kaçmamaktadır. Baskı, ayrımcılık, sürgün, kadrolaşma ve adam kayırmanın had safhaya ulaştığı bir yılı geride bırakarak toplu görüşme dönemine girdik. Türkiye Kamu-Sen olarak yapılan baskı, ayrımcılık ve yıldırma politikalarını şiddetle kınıyor, hukuksuz uygulamaları ve uygulayanları not ettiğimizi bildiriyoruz'' diye konuştu.
Akyıldız'ın sözleri üzerine tekrar konuşan Devlet Bakanı Yazıcı, ayrımcılığın önemli bir itham olduğunu söyledi. Akyıldız da ellerinde bilgi, belge olmadan konuşmadıklarını ifade etti.
Memur-Sen: Biz rica etmek zorunda kalıyoruz
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise ''4688 yasa çıkarılırken grevli ve toplu sözleşmeli çıkarılsaydı çok iyi olacaktı'' dedi. Hükümetin bir ay önce kamuda çalışan işçiler ile toplu sözleşme imzaladığını anımsatan Gündoğdu, ''İşçi ve memur çalışırken üretirken eşit ama hak aramaya geldiğinde işçiler paydaş olarak kabul ediliyor. Biz ise rica etmek zorunda kalıyoruz'' dedi. İlgili yasa sorunlu olduğu için toplu görüşme masasının da işlevini yitirdiğini savunan Gündoğdu, geçen yıl hükümetle konfederasyonlar arasında imzalanan mutabakatta verilen yer alanların hiçbirinin yerine getirilmediğini söyledi.
Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası'nın kadük hale getirildiğini öne süren Gündoğdu, ''Uluslararası Çalışma Örgütü'nün ilgili sözleşmesi ve imza atılan diğer uluslararası sözleşmelere uygun bir yasamız yok. Yasanın çalışanların haklarının iade edilecek şekilde yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Diğer konfederasyon başkanları ile bir araya geldik. Toplu iş sözleşmesi masası ve grev hakkı konularında görüş birliğine vardık. Bu bizim ortak isteğimiz'' diye konuştu. Konuşmaların ardından Bakan Yazıcı, toplu görüşme süreci hakkında bilgi verdi.
Kamu-Sen ile Memur-Sen arasında gerginlik
Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin ilk oturuma saat 13.30'a kadar ara verildi. Ara için salonun dışına çıkılırken Türkiye Kamu-Sen ile Memur-Sen yöneticileri arasında gerginlik yaşandı. İtişmeler ve sözlü atışmaların yaşandığı gerginlik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ile Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun araya girmesiyle yatıştırıldı. Her iki sendikanın yöneticileri gerginlikle ilgili olarak karşı tarafı suçladı.
Toplu görüşmelerin gündemi belirlendi
Hükümet ile memur sendikaları arasında yürütülen toplu görüşmelerin gündemi belirlendi. Alınan bilgiye göre, toplu görüşmelerin basına kapalı bölümünde, ilk olarak gündemin belirlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirildi.
KESK, kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmasının, görüşmelerin tek gündem maddesi olmasını önerdi. Memur-Sen de bu konunun öncelikli gündem maddesi olmasını istedi. Türkiye Kamu-Sen ise görüşmelerde ilk olarak geçen yılın muhasebesinin yapılması ve mutabakat metninin gereklerinin ne kadarının yerine getirilip getirilmediğinin ortaya konulmasını talep etti. Yapılan değerlendirmelerin ardından toplu görüşmelerin ilk gündem maddesi, geçen yılki mutabakat metni sonuçlarının değerlendirilmesi oldu.
Görüşmelerde, daha sonra sırasıyla, kamuda farklı istihdam şekillerinden kaynaklanan sorunlar, çalışma şartları, iş kollarının sorunları, demokratik haklar ve grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı ile mali haklar olarak belirlendi. Memur maaşlarına gelecek yıl yapılacak zam konusu, gündemin son maddesi olarak belirlendi.
KESK: Toplu görüşme iradeyi hükümete teslim etmek
KESK Genel Başkanı Evren ile beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, Başbakanlık Merkez Bina'da devam eden toplu görüşmenin ilk oturumundan ayrıldı. Evren, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, toplu görüşmenin ''iradeyi hükümete teslim etmek anlamına geldiğini'' savundu.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını anımsattıklarını ifade eden Evren, ''Sayın Bakan'a Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Türkiye'yi kara listeye aldığını anlattık. Türkiye ile hangi ülkelerin kara listede olduğuna bir bakmasını önerdik. Hiçbir demokratik ülkenin o kara listede olmadığı görülecektir. Kenya, Kolombiya... Türkiye, demokrasinin olmadığı ülkelerle aynı listeye alınmıştır ve nedeni söz konusu yasadır'' diye konuştu. Anayasa'da ''uluslararası sözleşmeler iç hukuk oluşturur'' ifadesinin yer aldığını hatırlatan Evren, hükümetin bu durumu da göz ardı ettiğini söyledi.
Bugüne kadar yapılan toplu görüşmelerin hiçbirisinde mali konularla ilgili kazanım sağlanamadığını savunan Evren, şöyle konuştu: ''Daha ötesi geçen yıl burada görüşmeler devam ederken, Başbakan zamları açıklamıştı. Şimdi yine zam oranı belli, yüzde 5.5'tir. Dolayısıyla siz neyi görüşeceksiniz burada? Toplu sözleşme hakkımızı kullanmak istediğimizde hükümetin toplu görüşme masasına gelmesi gerektiğini ifade ettik. Maalesef bu kadar ısrarımıza rağmen gündem önerilerinde anlaşamadık. Gündemin birinci sırasında toplu sözleşme hakkının planlanmasının konulmasını istedik. Burada bu iradenin olmadığını gördük. Sayın Başbakan'ın, Çalışma Bakanı'nın ve Hayati Bey'in de bulunduğu bir 3'lü zirvede toplu sözleşme ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledik. Fakat bu dikkate alınmadı. Özet olarak KESK mücadelesini sürdürecektir. Bu masayı sürekli denetleyeceğiz. Sorunların emekçilerin lehinde çözülmesinden yanayız. Bu masada toplu sözleşme hakkının gündeme girmesi için mücadele edeceğiz. Eninde sonunda kazanacağımıza inanıyorum.''
''KESK masadan çekildi mi, çekilmedi mi?'' tartışmaları yapıldığını hatırlatan Evren bunun doğru bir tartışma olmadığını ifade etti. Evren, ''Toplu iş sözleşme masasına gelmeyen hükümettir. Hükümeti toplu iş sözleşmesi masasına mutlaka oturtacağız'' dedi.
'Toplu sözleşmede ısrarlı olacağız'
Evren, bir gazetecinin ''Grevde kararlı mısınız?'' sorusuna ''Evet. Bunu son oturumda toplu iş sözleşmesi görüşülmezse, bu konuda bir adım atılmazsa, kamu çalışanlarının lehine bir sonuç ortaya çıkmazsa sonbaharda bütün emekçilerin grevini örgütleyeceğiz. Grev yaptırım gücü olan emekçilerin tek silahıdır. Bundan başka da yol yoktur'' yanıtını verdi.
Bir başka gazetecinin ''şu anda masadan kalktınız mı? Bir daha oturmayacak mısınız? Yoksa oturumlara katılacak mısınız?'' sorusu üzerine, bunu değerlendireceklerini söyledi. Toplu iş sözleşmesi konusu görüşülmedikçe gündemi zorlayacaklarını ifade eden Evren, şöyle konuştu: ''Komisyonlarda görev almayacağız. Şimdi soruyoruz maliyeden sorumlu arkadaşımıza 'Bütçe hazır mı' cevap alıyoruz 'Bütçe hazır değil' Bu masaya gelenler de bu masayı ciddi almıyor aslında. Yani bütçeniz hazır değilse, Plan Bütçe Komisyonu'nda bütçeniz görüşülmediyse, mali disiplin uygulamasının sonuçları ortadaysa o zaman gerçekten samimiyetle söylemek istiyorum ki, hükümet de öneri getiremez, önerisi de yoktur zaten. Dolayısıyla demokratik haklarda öneri getiremiyorsunuz, sendikal haklarda öneri getiremiyorsunuz, mali haklarda öneri getiremiyorsunuz. Dolayısıyla biz toplu iş sözleşmesi konusunda ısrarlı olacağız.''
Toplu görüşmelerde ikinci tur 19 Ağustos'ta
Toplu görüşmelerde ilk tur sona erdi. İlk toplantıda gündem maddeleri belirlenirken, ikinci turun 19 Ağustos'ta yapılması kararlaştırıldı. Üçüncü tur 20 Ağustos'ta, dördüncü tur 22 Ağustos'ta, beşinci tur ise 25 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Toplantı sonrasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız gelecek turdaki gündem maddeleri hakkında kısa bir bilgi verdi.
Öte yandan gergin başlayan toplu görüşmeler, sendikalar arasında yaşanan gündem kriziyle daha da tırmandı. Gündem oluşturmada anlaşamayan KESK toplu görüşmelerden ayrılırken, Kamu-Sen ve Memur-Sen arasında da yetki tartışması yaşandığı öğrenildi.
Gelecek turdaki gündem maddeleri
Toplu görüşme sürecindeki gündem maddeleri de belirlendi. Buna göre, 19 Ağustos'ta değişik statüde çalışanların sorunları ve özelleştirmeden kaynaklanan problemlerin masaya yatırılması planlanırken, 20 Ağustos'ta hizmet kolunda çalışanların sorunları, 22 Ağustos'ta toplu sözleşme ve grev hakkı, 25 Ağustos'ta ise mali haklar ele alınacak.
'Toplu sözleşme ve grev hakkı, gündemin beşinci sırasında'
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK'in genel başkanları olarak daha önce bir araya geldiklerini ve toplu sözleşme talebi üzerinde ciddi bir mutabakata vardıklarını söyledi. Toplu sözleşme mutabakatının bugün gündemde yer almasını çok önemsediklerini anlatan Gündoğdu, bundan sonraki yol haritasının çizilmesine de aynı derecede önem verdiklerini ifade etti.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın da sıcak yaklaşımı ile gündem maddelerini oluşturduklarını belirten Gündoğdu, ''Toplu sözleşme ve grev hakkı, toplu görüşme gündeminin beşinci maddesidir'' dedi. Gündoğdu, toplu sözleşme ve grev hakkı ile ilgili komisyon kurulacağını ifade ederek, geçen yılki mutabakat metninde yer alan konuları da görüştüklerini anlattı.
Mutabakat metninin aynen geçerli olması konusunda görüş birliğine varıldığını belirten Gündoğdu, şöyle konuştu: ''Değişik statülerde çalışan kamu görevlilerinin sorunları ile özelleştirme uygulamalarında karşılaşılan personel sorunlarını kamu görevlilerinin diğer hakları ve çalışma şartlarını da gündeme aldık. Bunlarla ilgili de Kamu İşveren Kurulu ve Memur-Sen, Kamu-Sen ortaklaşa bir komisyon kurulacak. Hizmet kollarımızın sorunları da özel bir gündem maddesiyle her hizmet kolunun yetkilisi sendika tarafından gündeme getirilecek. 25 Ağustos tarihinde de mali ve sosyal haklar gündemimiz var. Onunla ilgili de komisyon kurulacak. Biz hükümetten bundan sonraki oturuma memurlara bu seneye yönelik ne hazırladılar, bunu belirtmesini bekliyoruz. Çünkü, bugün Kamu-Sen, Memur-Sen ve KESK olarak taleplerimizi ilettik. Bu taleplere ne ile geleceklerini 19 Ağustostaki oturumda beklediğimizi ifade ediyoruz.''
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da, gündem oluşturulması konusundaki adımın çok rahat atıldığını ifade etti.
Akyıldız, 2008 yılı mutabakat metni içerisinde yer alan yasal düzenleme şeklinde yerine getirilemeyen maddelerin bir an önce ele alınması konusunda Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın taahhütte bulunduğunu söyledi. Akyıldız, ''bu süreçle ilgili hazırlıkların en kısa zamanda tamamlanarak ve TBMM'ye sunulacağının'' ifade edildiğini aktardı.
Toplu sözleşme ve grev hakkına ilişkin bir maddenin gündemde yer almasının kendileri için rahatlatıcı bir durum olduğunu belirten Akyıldız, ''Bizim beklentilerimiz, bizim ihtiyaçlarımız ve gerçeklerimiz ölçüsünde değerlendirildiği takdirde karşılanamayacak talebimizin olmadığını, bu taleplerin karşılanması konusunda ekonomik tercihlerin etkili olacağını ifade ediyoruz'' diye konuştu.
'İlk toplantı başarılı geçti'
İlk toplantının başarılı ve medeni bir şekilde gerçekleştirildiğini dile getiren Bakan Yazıcı, herkesin söyleyeceklerini söyleme imkanı bulduğunu belirtti. Konfederasyonların görüşlerini de alarak bir gündem şekillendirdiklerini anlatan Yazıcı, belki de bugüne kadar yapılan toplu görüşmelerde en fazla gündem maddesini belirleyerek 6 maddelik bir gündem oluşturduklarını bildirdi. Görüşmelerde ilk olarak geçen yılki mutabakat metninde yer alan konuların müzakeresini yaptıklarını ifade eden Yazıcı, toplu görüşme süreci boyunca üç komisyon kurularak, çalışacağını belirtti.
Yazıcı, alınan karar doğrultusunda, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve farklı statüler ile özelleştirmelerden kaynaklanan sorunların 19 Ağustos'ta, hizmet kollarıyla ilgili gündem maddesinin 20 Ağustos'ta, toplu sözleşme ve grev hakkı maddesinin 22 Ağustos'ta, mali ve sosyal haklar maddesinin 25 Ağustos'ta görüşüleceğini bildirdi.
Bakan Yazıcı, şöyle konuştu: ''Bu ülke hepimizin. Ülkemiz güzel, imkanlarımız belli, yaşanan süreçler belli. Kamu işvereni durumundaki arkadaşlarımızın elindeki imkanlar onlara özgü ayrıcalık değil. Onların elindeki imkanlar özü itibarıyla millete ait imkanlar. Hazine milletindir. Bu diyalog zemininin, bu ortamların var olması, bu konuların tartışılmış olması çok önemlidir, bunu hepimiz önemsiyoruz.''
'Yeterince özgür hissediyor musunuz?'
Bakan Yazıcı, bir basın mensubunun, ''KESK masadan kalktı mı size göre, masa KESK'e açık mı?'' sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti: ''Ben KESK Genel Başkanı Sayın Sami Evren'e espri yaptım, 'Sami Bey kendinizi özgür hissediyor musunuz' dedim. 'Çok özgürüm' dedi. Mesele budur. Yani istediğinizi, istediğiniz sözcü kullanarak da söylüyorsunuz. Oturacağım dediğin zaman masan sandalyen orada oturuyorsun, ben gideceğim dediğin zaman da gidiyorsun. Herhalde bu bayağı bir özgürlük. Arkadaşımız bir kısmına katıldı gündem oluşturulana kadar, sonra ayrıldı gitti. Arzu ederiz ki hepsi burada olsun, bu gündem maddelerini takip etsinler. Hele hele yasaya dayalı olarak yürütülen bu çalışmanın birtakım sözcüklerle nitelendirilmesi, 'meşru değil' denilmesi çok doğru değil, şık değil, hukuka da uygun değil ama sanırım bu sürçülisan, 'buradan bir sonuç çıkmaz' anlamında kullandı arkadaşımız. Sözcüğü böyle de kullanabilirdi. Bir zıtlaşma falan değil. Konuşacağız, konuşmak önemli, diyalog alanın açık kalması önemli. Bu anlamda sürecin başarılı olduğu inancındayım.''
Yazıcı, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen yöneticileri arasında yaşanan gerginlikle ilgili soru üzerine, ara verildiğinde salon dışında bir şey olduğunu öğrendiğini, kendisine karşılıklı özür dilendiğinin aktarıldığını bildirdi. Bakan Yazıcı, bu tür davranışlarla sürecin gölgelenmesine kimsenin izin vermemesi gerektiğini söyledi. Tarafların uzlaşmasıyla toplu görüşme çalışmalarına hazırlık için kurulan komisyonlar ''çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve farklı statüler ile özelleştirmelerden kaynaklanan sorunlar'', ''toplu sözleşme ve grev hakkı'' ile ''mali ve sosyal haklar'' konularında çalışacak.
KESK'ten 19 Ağustos'ta siyah çelenkli protesto
Hükümetle memur sendikaları arasındaki görüşmelerin oyalamadan başka bir anlamı olmadığını, son sözü Hükümetin söyleyeceği bir toplu sözleşme sürecinden sonuç çıkmayacağını belirten KESK, 19 Ağustos Çarşamba günü tüm illerde AKP il binaları önüne siyah çelenk bırakacak, ayrıca oturma eylemleri gerçekleştirecek.
KESK üyelerinin 20 Ağustos Perşembe günü ise tüm illerde işyerleri önünde kitlesel basın açıklamaları yapacakları bildirildi. KESK, toplu görüşmelerin son oturumunun yapılacağı tarihte ise yine tüm illerde 1 saatlik iş bırakma eylemine gidecek.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası