“Tous à poil: Herkes Çıplak"

Fransa’da yayımlanan bir çocuk kitabı, ana muhalefet partisi lideri Copé’nin ‘kanını dondurdu’!..

“Tous à poil: Herkes Çıplak
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.02.2014 - 12:14

‘Herkes Çıplak’

Fransa’daki merkez sağ ana muhalefet partisinin başkanı Jean-François Copé, bir çocuk kitabı okumuş ve kanı donmuş. Öyle diyor. Anlaşılan, Halk Hareketi İçin Birlik (UMP) partisi liderinin, ne okusa, ne görse hemencecik “tahrik oluveren”, ikide bir kitapları “müstehcen” diye ihbar eden şu bizim muhbir vatandaşlarla kan bağı var…

Mösyö Copé’nin okuduğu ya da çevresindekilerin okuyup ona bildirdiği kitabın adı “Tous à poil”, yani “Herkes Çıplak”. Kitapta, giysilerini çıkaran sıradan insanların, polislerin, fırıncıarın, öğretmenlerin komik çizimleri var. Kitabın amacı, küçük çocuklara, “insan vücudunun kusursuz olması gerektiğini” saplantı haline getirmemeyi, kafaya takmamayı öğretmek.

Ama Copé’ye bakılırsa, kitap, “ideolojik bakımdan katı” bir sosyalist hükümet tarafından ilkokul çocuklarına dayatılıyor. Üstelik, hükümetin amacı, Fransa’da cinsiyet ve aile konusundaki geleneksel bakış açısını yerle bir etmek.

Gel gör ki, Copé’nin, televizyonda yaptığı bu açıklamayla, sosyalist hükümetin bu “kötücül” amacına erişmesini büyük ölçüde hızlandırdığı anlaşılıyor; çünkü o güne kadar yalnızca bin satmış olan kitap, beş yaşındaki Fransız çocukları ya da onların anababaları üzerinde neredeyse bir Marquis de Sade etkisi uyandırmış (!) olacak ki, o günden sonra satışı görülmemiş bir hızla yükselmiş. “Herkes Çıplak” şimdilerde Amazon üzerinden yapılan satışlarda en çok satan ikinci Fransızca kitap.

Eh, Lord Byron ne demiş: “Merak şu kötü alışkanlık!” ve elbette, Einstein’ın deyişiyle, merakın resmi eğitime karşın ölmemiş olması bir mucize…

MEDAYADA ALAY KONUSU...

“Herkes Çıplak”, Eğitim Bakanlığı’nın resmi listesinde değil. Bazı okul bölgelerinde salık verilen kitaplar arasında; üstelik, Bay Copé’nin partisinin eski lideri Nicolas Sarkozy’nin iktidarda olduğu 2010 yılından bu yana…

Copé’nin kitapla ilgili sözleri, Fransız medyasında büyük ölçüde alay konusu. Ama kimileri de, ana muhalefet partisi liderinin “Herkes Çıplak” kitabı karşısında “kanının donmasını” tümüyle politik bir çabanın bir parçası olarak görüyor. Onlara göre, Copé’nin bu çıkışının altında, Fransa’da ahlaksal ve kültürel “kimlik” üzerinden sürdürülen politik tartışmayı şiddetlendirme; aşırı Katolik tutucular ve aşırı milliyetçi sağ tarafından son aylarda yürütülen kampanyaya “takılma” çabası yatıyor.

Bu kampanyaya göre, Fransa’da eşcinsel evliliğine izin veren yasanın geçen Haziran ayında meclisten geçmesi, “Sosyalistler, eşcinseller, dahası kimilerince Yahudiler’in (!) Batı uygarlığının geleneksel aile değerlerini yok etmeyi amaçlayan komplosunun ilk adımı…
Evet, çoğu zaman olduğu gibi, politik tartışmaların, kapışmaların altında yine kültürel, ahlaksal, düşünsel karşıtlıklar, sorunlar yatıyor. Tıpkı bizde olduğu gibi… Gittikçe özgürleşecek miyiz, yoksa gittikçe tutuculaşacak mıyız?

Aslında, bu savaşım, evrensel. Yetişkinlerin dünyasından çocukların dünyasına da uzanıyor zaman zaman. Birkaç yıl önce de, ABD’de yayımlanan bir çocuk kitabından, Justin Richardson ile Peter Parnell’in kaleme aldıkları, Henry Cole’un resimlediği “And Tango Makes Three”den söz etmiştim.
New York’taki Central Park’ın hayvanat bahçesinde dünyaya gelen iki erkek penguenin birbirine yakınlık duyarak birlikte yaşamayı seçmesini ve sonunda bakıcılarının yardımıyla bir de çocuk edinmelerini konu alan kitap, 2005’te, ABD’nin en önemli yayınevlerinden Simon & Schuster’ın çocuk dizisinden çıkmış; ABD’de, pek çok ödülün yanı sıra, hayvanları koruma derneği ASPCA’nın Henry Bergh Çocuk Kitabı Ödülü’ne de değer görülmüştü.
Onca ödüle değer görülmüş ama, pek çok eleştiriye de hedef olmuş, sansürle karşılaşmış, tek cinsiyetli evlilik, evlat edinme ve hayvanlarda eşcinsellik üstüne tartışmalara yol açmıştı kitap.

Amerikan Kütüphaneler Birliği’nin verilerine bakılırsa, 2006-2010 yılları arasında ABD’de en çok “itiraz edilen” kitap olmuş; bu konuda yalnızca 2009’da ikinci sıraya düşmüş, ama 2010’da yeniden ilk sırayı almıştı.

2006’da, Illinois eyaletinde, Shiloh İlkokulu’nda okuyan bazı öğrencilerin anababaları, kitabın kütüphanenin el altında olmayan bir bölümüne konulmasını ve kitabı dışarıya vermeden önce anababaların izninin alınmasını istemişler; ancak okulun müdürü, kitabın kütüphaneden serbestçe alınabilmesi yönünde karar vermişti.

Yine 2006’da, Kuzey Carolina eyaletinde, Charlotte-Mecklenburg Okulları’nın müdürü Peter Gorman, And Tango Makes Three adlı kitabın okul kütüphaneleri çıkarılması talimatını vermişti.

2008’de, Loudoun İlçesi Devlet Okulları’nın müdürü Edgar B. Hatrick, bir şikâyet üzerine, kitabın ilkokul kütüphanelerinde dolaşımdan kaldırılmasını kararlaştırmış. Buna karşılık, Virginia eyaletindeki Sterling’de bir okulun yöneticileri, kitabın genç okurlar için uygun olduğu sonucuna varmışlardı.
Washington kenti yakınlarındaki Calvert ilçesinde, bir öğrencinin annesi, kitabın okul kütüphanesindeki çocuk bölümünden çıkarılmasını, “alternatif ya da geleneksel olmayan aileler”le ilgili kitaplara ayrılmış bölüme konulmasını istemiş; kütüphanenin yönetim kurulu ise, kütüphanelerin bilgiyi hakça ve önyargısız bir biçimde sunmaları gerektiği gerekçesiyle bu isteği geri çevirmişti.

Bu arada, Amerikan PEN’i, Amerikan Kütüphaneler Birliği ve Amerikan İnsan Hakları Birliği, okul yönetimlerine görüş bildirerek, kitabın yasaklanmasının Anayasa’ya ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu savunmuşlardı.

Wichita Falls’daki bir mahkeme de, tartışmalı iki çocuk kitabının kütüphanenin çocuk bölümünden çıkarılıp yetişkin bölümüne alınmasını Anayasa’ya aykırı bulmuş. Mahkeme, “Eğer bir anne ya da baba çocuğunun belirli bir kitabı okumasını önlemek istiyorsa, kütüphaneye çocuğuyla birlikte gidebilir ve gitmelidir de; ama yöredeki tüm çocukların Anayasaca korunmuş malzemeye erişmesi engellenemez” kararına varmıştı.

Böylesi kitapları çocuklara okutmak ya da okutmamak, yasalardan çok, anababaların ya da öğretmenlerin kararına bağlı olmalı. İçeriğine katıldığım ya da katılmadığım tüm kitaplarda olduğu gibi, yasaklamanın, bırakın ifade özgürlüğüne karşı olmasını, bir işlevinin de olmadığı, düşüncelere kilit vurmanın çocukların kimi soruların yanıtlarını “başka yerlerde” aramasına neden olacağı açık.

Belki daha da önemlisi, yalnızca cinsellikle ilgili konularda değil, toplumsal yaşamda var olan pek çok konuda önyargılar ve hoşgörüsüzlüklerin kırılması açısından, böylesi kitapları çocuklardan çok, yetişkinlerin okumasında yarar olabilir…

ÇOCUKLAR DAYANIKLIDIR

Ama benim asıl vurgulamak istediğim, gelinen aşamada, çocuk edebiyatının, Grimm Kardeşler ve Andersen’in masallarının çok ötesine geçmiş olduğu. Başka bir deyişle, çocukları yerleşik anlayışların dışına çıkmadan eğlendiren ve eğiten, tozpembe bir çocuk dünyasının sınırlarıyla yetinen kitapların, örneğinRoald Dahl’ın, Maurice Sendak’ın kitaplarıyla uzunca bir süredir aşılmış olduğu…

Alışılmış çocuk edebiyatının, toplumun yerleşik değer yargılarıyla uyumlu yaklaşımının kırılmasına büyük katkılarda bulunan Sendak, resimli çocuk kitaplarını, peri masallarının “güvenli”, “sterilize” dünyasından çekip almış, insan ruhunun olağandışı karabasanlarla yüklü, karanlık, kimileyin ürkünç, ama çekici gizli derinliklerine açmıştı.

Çocuklara doğru olması koşuluyla her şeyin anlatılabileceğine, hayal dünyasından gerçek dünyaya, gerçek dünyadan fantezi dünyasına kolaycacık geçiveren çocukların aslında güçlü ve dayanıklı olduklarına inanıyordu Sendak. Genç kahramanların tertemiz bir yaşam sürdükleri ve uslu davrandıkları, kötü şeylerin hiç olmadığı ve her şeyin ahlakçı bir boyun eğişle son bulduğu asırlık Amerikan çocuk edebiyatını yerle bir etmişti.

Bir kitabında, öykü boyunca çıplak dolaşan küçük çocuğun çizimleri kimilerinden tepki gördüğünde, “Yetişkinler hep çocuklarını koruduklarını söylerler” demişti. “Ama aslında kendilerini koruyorlardır. Kaldı ki, çocukları koruyamazsınız. Onlar her şeyi bilirler… Bizler çocukları kırılgan ve zayıf olarak görmeye yatkınızdır, oysa onlar güçlü ve dayanıklıdır. Güçlü ve dayanıklı olmak zorundadırlar. Çocukluk kolay değildir. Biz çocukları gözümüzde aşırı duygusallaştırırız, ama onlar neyin gerçek olduğunu, neyin gerçek olmadığını bilirler… Çocuklar bizden farklıysalar, daha kendiliğindendirler de ondan. Yetişkinlerin yaşamları ise tıka basa artıklar ve süprüntüyle dolmuştur.”

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler