TSK'den suikast yanıtı

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, "Anılan soruşturmanın ilk başladığı arama dönemindeki süreçte ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca, Genelkurmay Başkanlığı'na ve/veya bağlı Komutanlıklara gönderilen yazılar, ilgili personelin hazır bulundurulmasına, gözaltı sürelerinin uzatılmasına, arama işlemlerine ve kararların tebliğine ilişkin yazışmalardan ibaret olup, gerekleri anında yerine getirilmiştir" denildi. Genelkurmay açıklaması şöyle devam etti:
"Sonraki dönemde ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na ve Genelkurmay Başkanlığı'na yönelik 23 Şubat 2010 tarihli yazıları ile iddialar kapsamında ismi geçen bir personel hakkında bilgi istenilmiş, 26 Şubat 2010 ve 04 Mart 2010 tarihlerinde bu yazılara cevap verilmiştir.
Bunların dışında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı'na yönelik, 01 Nisan 2010 ve 05 Nisan 2010 tarihli (iki ayrı yazı) yazıları ile soruşturmayla ilgili olarak bir personelin tanık sıfatıyla hazır bulundurulması, ayrıca bazı hususlarda bilgi verilmesi ve bir kısım belgelerin onaylı suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu yazılara da sırasıyla, 01 Nisan 2010, 06 Nisan 2010 ve 12 Nisan 2010 tarihlerinde cevap verilmiş, bu kapsamda istenen bilgi ve belgeler gönderilmiştir.
Yukarıda belirtilen tarihten sonra, bu soruşturmayla ilgili olarak, Genelkurmay Başkanlığı'na veya bağlı Komutanlıklara ulaşan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ait hiçbir talimat, yazı ya da istem bulunmadığı gibi, istenen herhangi bir bilgi ya da belgenin devlet sırrı kapsamında olduğu gerekçesiyle gönderilmemesi durumu da söz konusu değildir."

Baykal'ın 'kozmik patates' dediği Arınç'a suikast davası neydi?

Kamuoyu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddialarıyla 2009 yılının son günlerinde karşılaştı.

19 Aralık 2009 gecesi polis, Ankara'nın yeni zenginlerinin gözde semti Çukurambar'da "gizemli" bir operasyon yaptı. Operasyonun nedeninin Başbakan Yardımcısı Arınç'a suikast ihbarı olduğu ortaya çıktı. Suikast hazırlığı yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan iki kişi ise sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

Sakinleri arasında AKP milletvekilleri, tüm sanıkların beraatıyla sonuçlanan Van 100'üncü Yıl Üniversitesi davasının meslekten atılan savcısı Ferhat Sarıkaya, bürokratlar ve gazetecilerin bulunduğu, Ankara'ya yeni göç eden anadolulu zenginlerin yaşadığı Çukurambar semtindeki gözaltıları o tarihlerde yorumlayan Bülent Arınç'ın bir danışmanı "Bize de dün birisinin şüpheli olarak gözaltına alındığı bilgisi geldi. Ancak, kişinin kim olduğunu; gerçekten böyle bir plan yapıp yapmadığını henüz bilmiyoruz" açıklaması yapmıştı.

Bülent Arınç Manisa'da bulunduğu sırada Çukurambar'daki evinin çevresinde bir albay ile bir binbaşı yakalanıp gözaltına alınırken, bu kişilerin suikast hazırlığı yaptıkları iddia edilmişti. Bir binbaşının, Arınç'ın ev adresinin yazdığı kâğıdı yutmaya kalktığı polislerin üzerine atlayıp ağzından çıkardıkları da haberlere konu oldu.

Olay üzerine sivil hakimler, suikast planının saklı olduğu gerekçesiyle TSK'nın sırlarının bulunduğu Kozmik Oda'ya girmiş, 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı kozmik odada haftalarca çalışmış, yüzlerce evrak inceleyip not almıştı.

Bu olaylar sürerken, şikayetçi olması üzerine 'hâkimi takip ediyorlar' gerekçesiyle sivil plakalı iki askeri araca operasyon yapılmış, içinden TSK için yılbaşı alışverişi yapan bir aşçı ve bir elektrikçi er çıkmıştı.

Bazı yazarlar, erlerin ajanlık taktiği olarak kasıtlı biçimde aşçı ve elektrikçi olduklarını söylemelerinin istendiğini yazarken, o dönemde CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal soruşturmaya "kozmik patates" adını takmıştı.

Son olarak bazı basın yayın organlarında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiaları üzerine kozmik oda ile ilgili iddianamenin tamamlamak için bugüne kadar Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'na 200'ün üzerinde yazı gönderildiği ve ihtiyaç duyulan belgelerin istendiği iddia edildi. Ancak istenilen belgelerin "devlet sırrı" olduğu öne sürülerek, gönderilmediği ileri sürüldü.