Türkçenin rüzgâr tanrısı: Yaşar Kemal
Türk edebiyatının usta ismi Yaşar Kemal, 6 yıl önce bugün hayata veda etti. Anadolu insanını en iyi anlatan öykücülerden Necati Güngör, Yaşar Kemal için ‘sözcükleri kâğıdın üzerine üfleyip bir rüzgâr yaratıyordu’ diyerek ona Türkçenin rüzgar tanrısı diyordu. Usta edebiyatçı, ‘Türkçenin rüzgar tanrısı’ Yaşar Kemal, bugün vefatının 6. yıldönümünde anılıyor.
Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal, 6 yıl önce
bugün, 28 Şubat 2015’te hayata gözlerini yumdu. Edebiyatın usta kalemi, romancı,
senaryo, öykü yazarı ve aktivist Yaşar Kemal; Türk edebiyatına 26 roman, 11
deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bıraktı.
Eserleriyle hem kendi dönemini hem de kendinden sonra gelen edebiyatçıları
etkiledi. Türkçenin kullanımına ayrı bir önem verdi, özellikle ‘İnce Memed’
romanıyla unutulmazlar arasına girdi. Anadolu insanını en iyi anlatan
öykücülerden Necati Güngör’ün deyişiyle ‘Türkçenin rüzgar tanrısı’ Yaşer Kemal,
bugün vefatının 6. yıldönümünde anılıyor.
YAŞAR KEMAL
KİMDİR?
Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, Nigar
Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak, Adana sınırları içerisindeki
Osmaniye’de 6 Ekim 1923’te dünyaya geldi. Yazarın doğum günü, Behçet Necatigil
tarafından yazılan Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü'nde 1922; Tuba Tarcar Çandar
tarafından hazırlanan Yaşar Kemal Fotobiyografi'sinde Ocak 1923 olarak
belirtilir. Doğum tarihinin nüfus cüzdanında 1926 yazdığını söyleyen Yaşar
Kemal ise nüfus cüzdanını ilkokulu bitirdikten sonra aldığını, kendi
hesaplarına göre doğum tarihinin 1923 olduğunu ifade eder. Yaşar Kemal’in
Van-Ercişli olan ailesi, 1. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla Diyarbakır, Urfa
ve Antep’e gitti, son olarak da Adana’ya yerleşti.
12 YAŞINA
KADAR KEKEME KONUŞTU
Üç buçuk yaşlarında iken bir kurban kesimi sırasında,
halasının kocasının elindeki bıçağın kayarak gözüne saplanması sonucu sağ
gözünü kaybetti. Dört buçuk yaşındayken, babası camide namaz kıldığı sırada,
Van'dan göç ederken ölümden kurtarıp besleyip büyüttüğü ve evlat edindiği Yusuf adlı çocuk tarafından
öldürüldü. Bu olaydan sonra 12 yaşına kadar kekemeliğe tutuldu. Küçük yaşta
doğaya, insanlara ve topluma karşı ilgi duyarak eserlerinin temelini oluşturdu.
Kendi anlatımına göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu olarak doğup
büyüyen Yaşar Kemal, evde Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşurdu.
Babasının öldürülmesinden sonra annesi Nigâr Hanım,
yazarın amcası Tahir Efendi ile evlendi. 8 yaşındayken köye gelen çerçinin köy
kadınlarının borcunu bir deftere yazdığını gördü ve yazılanın yazı olduğunu
öğrendi. Dokuz yaşındayken Adana'nın Burhanlı köyündeki ilkokula giderek üç
ayda okuma ve yazmayı öğrendi. Ortaokul ikinci sınıftayken sınavla Türk Maarif
Cemiyeti'nde yatılı olarak okumaya başladı fakat üç ayı bulan devamsızlığından
ötürü yatılı okuma hakkını kaybetti. Son sınıftayken okuldan tasdikname ile
ayrılarak çeşitli işlerde çalıştı. Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği'nde ırgat
kâtipliği (1941), Adana Halkevi Ramazanoğlu kitaplığında memurluk (1942), Zirai
Mücadele'de ırgatbaşlığı, daha sonra Kadirli'nin Bahçe köyünde öğretmen
vekilliği (1941-42), pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör
sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı.
İLK ŞİİRİ
1939’DA, İLK KİTABI 1943’TE
Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine
başladı. 16 yaşındayken 1939'da ilk şiiri "Seyhan"ı Görüşler adlı
Adana halkevleri dergisinde yayımladı. 1940-1941 yılları arasında Çukurova'dan
ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, Adana
Halkevi tarafından 1943 yılında yayımladı.
1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye'yi yayımladı.
Bunu, Kayseri'de askerlik yaparken yazmıştı. 1940'larda Adana'da çıkan Çığ
dergisi çevresinde Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino gibi
isimlerle tanıştı. Özellikle, ressam Abidin Dino'nun ağabeyi Arif Dino'yla
kurduğu yakınlık onun düşün ve yazın dünyasının gelişimini önemli bir ölçüde
etkiledi. Bebek, Dükkâncı, Memet ile Memet öyküleri 1950'lerde yayımlandı.
YAŞAR KEMAL
İMZASINI CUMHURİYET GAZETESİNDE KULLANMAYA BAŞLADI
Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda
yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı ve
1951-1963 yılları arasında gazetede fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı.
1952 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek
öyküsü burada tefrika edildi. 1947'de İnce Memed'i yazdı fakat yarım bıraktı ve
1953-54’te bitirdi. Romanı yazma nedeni eşkiya olan ve dağda vurulan amcasının
oğlunun vurulması olduğunu 1987 yılındaki bir söyleşisinde belirtti. Ayrıca
aynı söyleşide, çocukluğunun eşkiyalığın içinde geçtiğini, dayısının "en
büyük" eşkiyalardan biri olduğunu, o çevrede 1936'lara kadar beş yüze
yakın eşkiya bulunduğunu ve bunlardan birinin de Kurtuluş Savaşı'nda Kadirli'yi
ilk örgütleyenlerden olan Karamüftüoğlu ailesinden ünlü Remzi Bey olduğunu söyledi.
Yaşar Kemal'in dünyada ilk kez yayımlanan eseri, Bebek
öyküsü oldu ve bu eser önce Fransızcaya, sonra İngilizceye, İtalyancaya,
Rusçaya, Romenceye ve diğer dillere çevrildi.
SOSYALİST
POLİTİKANIN İÇİNDE YER ALDI
17 yaşından ölümüne kadar sosyalist politikanın içinde
yer aldı. 1950'de komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanıp Kozan
Cezaevi'nde bir sene boyunca tutuldu ve 1951 yılında serbest bırakıldı. 1961
Anayasası'ndan sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) 1962'de katıldı.
Emekçi sınıfının tamamen yönetime gelmesini isteyen Kemal, TİP’de sekiz yıl
çalıştı ve partinin yöneticilerinden birisi oldu. 1987'deki bir söyleşisinde
Türkiye'de bir Marksist partiye ihtiyaç olduğunu belirtti. TİP'ten ayrılan
yazar, nedenini partinin niteliğini yitirmesine, bürokratların eline geçmesine
ve emekçilerden kopmasına bağladı. Sovyetler Birliği çökmesinin, sosyalizmin de
çökmesi değil, tam tersine dünya sosyalizminin zaferi olduğunu 1993'teki bir
söyleşisinde dile getirmişti.
4 Şubat 1974'te 70 şair ve yazarın ilk toplantısıyla Türkiye Yazarlar Sendikası kuruldu ve Yaşar Kemal, ilk toplantı sonucu "Kuruluş Kurulu" içinde yer aldı. Ayrıca genel kurulda Yaşar Kemal sendikanın genel başkanlığına getirildi. 1950'de Halide Edip Adıvar'ın öncülüğünde Türk PEN Kulübü kuruldu fakat kulüp, 12 Eylül 1980 askerî darbesi üzerine kapandı, 1989'da Yaşar Kemal'in öncülüğünde tekrar açıldı. Kemal, bu dönemde kulübün başkanlığına getirildi.
Ocak 1995'te Alman Der Spiegel dergisinde Türkiye'de
devletin Kürtlere yönelik yıllardır süren baskı politikasını, o günlerde tüm
şiddetiyle süren savaşı anlatan "Yalanlar Seferi" başlıklı bir
makalesi yayınlandı. Terörle Mücadele Yasası'na göre "bölücülük
propagandası" yapmakla suçlanan Kemal'e Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM) dava açıldı. Kemal aslında makaleyi Düşünce Özgürlüğü ve Türkiye başlıklı
derleme kitap için yazmıştı. Kitap Şubat 1997'de yayımlandı ve raflara çıkışının
ikinci gününde toplatıldı. Yazar, 2 Aralık 1995'te beraat etti. Aynı yıl Index
on Censorship dergisinde "The dark cloud over Turkey" (tr. Türkiye
Üzerinde Kara Bulutlar) yazısı yayımlandı.
Bu yazısından ötürü 7 Mart 1996'da Türk Ceza Kanunu'nun
312. maddesine dayanılarak yargılandı ve yayıncıya 3 milyon 491 bin 666 TL
para, Yaşar Kemal ise bir yıl sekiz ay hapis ile para cezası verildi ve ceza
ertelendi. Makalenin halkı kin ve nefrete teşvik ettiği ileri sürülen karar 18
Ekim 1996'da da Yargıtay tarafından onandı. Bunun üzerine C. S.Y. Yayınevi,
kitabın toplatılmasıyla düşünce ve ifade özgürlüğünü garanti altına alan Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. maddesinin ihlal edildiğini belirterek
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'e (AİHM) başvurdu. Yaşar Kemal de kendi
başvurusunda Türkiye'nin 10. maddenin yanında toplatma kararını mahkemeden önce
almakla suçsuzluk ilkesini bozduğunu belirtti. Mahkeme, maddi tazminata yer
olmadığını, 10. maddesinin ihlal edildiğine dair tespitin, yazarın manevi
zararını gidermeye yeteceğine karar verdi.
BİRÇOK KEZ
NOBEL'E ADAY GÖSTERİLDİ
Yaşar Kemal, ilki 1973’te olmak üzere pek çok kez
Nobel’e aday gösterilmesine rağmen bir türlü Nobel ödülünü alamadı. Nobel’e
aday gösterilen Türk edebiyatındaki ilk yazar olan Kemal, verdiği bir röportajda
“Ölene kadar da aday olacağım” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
ÖLÜMÜ
Yaşar Kemal, solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi
gördüğü hastanede, çoklu organ yetersizliği ve kalp ritim bozukluğu sebebiyle
28 Şubat 2015’de 92 yaşında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
YAŞAR
KEMAL’İN ALDIĞI ÖDÜLLER
Adana Çukurova’da yazı hayatına başlayan Yaşar
Kemal’e, 1993’de Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü, 2008’de ise edebiyat
dalında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” takdim edildi. Ödül konuşmasında
“Anadolu sayesinde dünya kültürüne katkı sağlayacağız. Kitaplarımı okuyanlar
barışçı olsunlar. Yoksa zahmet etmesinler” ifadelerini kullanmıştı.
Yurt dışında da birçok ödüle layık görülen Kemal, “Uluslararası
Cino del Duca ödülü”, “Legion d'Honneur nişanı”, “Commandeur payesi”, “Fransız
Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı”, “Premi
Internacional Catalunya”, Fransa tarafından verilen “Legion d'Honneur Grand
Officier rütbesi”, Alman Kitapçılar Birliği’nin verdiği “Frankfurt Kitap Fuarı
Barış Ödülü”nün de bulunduğu 20’yi aşkın ödül, ikisi yurt dışında olmak üzere,
7 fahri doktorluk payesi aldı.
ESERLERİ
Öykü
Sarı Sıcak, İst.: Varlık, 1952
Bütün Hikâyeler, İst.: Cem, 1975.
Roman
İnce Memed, I. Cilt, İst., 1955
Teneke, İst.: Varlık, 1955
Orta Direk, İst.: Remzi, 1960
Yer Demir Gök Bakır, İst.: Güven, 1963
Ölmez Otu, İst.: Ant, 1968
İnce Memed, II. Cilt, İst., 1969
Akçasazın Ağaları/Demirciler Çarşısı Cinayeti, İst.:
Cem, 1974
Akçasazın Ağaları/Yusufcuk Yusuf, İst.: Cem, 1975
Yılanı Öldürseler, İst.: Cem, 1976
Al Gözüm Seyreyle Salih, İst.: Cem, 1976
Kuşlar da Gitti, (uzun öykü) İst.: Milliyet, 1978
Deniz Küstü, İst.: Milliyet, 1978
Yağmurcuk Kuşu/Kimsecik I, İst.: Toros, 1980
Hüyükteki Nar Ağacı, İst.: Toros, 1982
İnce Memed, III. Cilt, İst., 1984
Kale Kapısı/Kimsecik II, İst.: Toros, 1985
İnce Memed, IV. Cilt, 1987
Kanın Sesi/Kimsecik III, İst.: Toros, 1991
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana/Bir Ada Hikayesi I,
İst.: Adam, 1997
Karıncanın Su İçtiği/Bir Ada Hikayesi II, İst.: Adam,
2002
Tanyeri Horozları/Bir Ada Hikayesi III, İst.: Adam,
2002
Çıplak Deniz Çıplak Ada/Bir Ada Hikayesi IV, İst.:
YKY, 2012
Tek Kanatlı Bir Kuş, İst.: YKY, 2013.
Çocuk Romanı
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca,
İst.: Cem, 1977.
Çeviri
Ayışığı Kuyumcuları (A. Vidalie; Thilda Kemal ile),
İst.: Adam, 1977.
Röportaj
Yanan Ormanlarda 50 Gün, İst.: Türkiye Ormancılar
Cemiyeti, 1955
Çukurova Yana Yana, İst.: Yeditepe, 1955
Peri Bacaları, İst.: Varlık, 1957
Bu Diyar Baştan Başa, İst.: Cem, 1971
Bir Bulut Kaynıyor, İst.: Cem, 1974
Allahın Askerleri, İst.: Milliyet, 1978
Röportaj Yazarlığında 60 Yıl, İst.: YKY, 2011
Çocuklar İnsandır, İst.: YKY, 2013.
Deneme-Derleme
Ağıtlar, Adana: Halkevi, 1943
Taş Çatlasa, İst.: Ataç, 1961
Baldaki Tuz, (1959-74 gazete yazıları) İst.: Cem, 1974
Gökyüzü Mavi Kaldı, (halk edebiyatından seçmeler, S.
Eyüboğlu ile)
Ağacın Çürüğü: Yazılar - Konuşmalar, (der. Alpay
Kabacalı) İst.: Milliyet, 1980
Yayımlanmamış 10 Ağıt, İst.: Anadolu Sanat, 1985
Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri, (haz. Alpay
Kabacalı) İst.: YKY, 1997
Ustadır Arı, İst.: Can, 1995
Zulmün Artsın, İst.: Can, 1995
Binbir Çiçekli Bahçe, İst.: YKY, 2009.
Destansı roman
Üç Anadolu Efsanesi, İst.: Ararat, 1967
Ağrıdağı Efsanesi, İst.: Cem, 1970
Binboğalar Efsanesi, İst.: Cem, 1971
Çakırcalı Efe, İst.: Ararat, 1972.
Şiir
Bugünlere Bahar İndi, İst.: YKY, 2010.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke