"Türkiye elinden gelen desteği verecek"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, tarihi dostluğu ve kardeşliğinin gereği olarak Somali'ye elinden gelen desteği vereceğini ifade etti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.05.2010 - 15:01

Başbakan Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, ''BM İstanbul Somali Konferansı'' kapsamındaki ikili görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Somali Konferansı nedeniyle devlet başkanları, hükümet başkanları, dışişleri bakanları ve ülke temsilcilerinin İstanbul'da toplandıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dün ve bugün devam eden çalışmalar neticesinde İstanbul deklarasyonu yayınlanacak. İstanbul deklarasyonu ile birlikte Somali'ye Birleşmiş Milletler'in koordinesinde gerekli olan destekleri, insani anlamda en geniş şekilde, başta güvenlik olmak üzere eğitimden sağlığa varıncaya kadar her türlü desteği vermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye olarak tarihi bir dostluğumuzun olduğu Somali'yi bu şekilde bırakmamız hiçbir zaman mümkün değildi. Elimizden gelen bu desteği vermek aynı zamanda bizim bir tarihi görevimiz. Tarihi dostluk ve kardeşliğimizin gereği olarak bunu yerine getireceğiz.''

Başbakan Erdoğan, 1993'te Türkiye'nin Somali'de güvenlik güçleri ile yer aldığını ve oradaki barışa katkıda bulunmaya gayret ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
''Fakat hala Somali'de barış zemini oluşmamış olması bir sıkıntı. Fakat her geçen gün bir mesafenin alındığı ortada. Temenni ederiz ki, bu İstanbul Konferansı bu iş için önemli bir sıçrama olacaktır. Önemli bir adımın atıldığı zirve olacaktır ve bunun takipçisi de bizler olacağız. Ban Ki-mun'un bu konferansta bizzat İstanbul'da bulunmuş olması ve bu işin Birleşmiş Milletler olarak takibi noktasında ortaya koyacakları misyon, inanıyorum ki bu süreci hızlandıracaktır.''

 

''Türkiye ve Brezilya önemli bir girişim başlattı"

Toplantıda konuşan Ban Ki-mun, Türk Hükümetine ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, barış ve gelişme konusunda Somali'ye ilgisinden dolayı teşekkür etti.

Ban, Türkiye'nin liderliği ve Başbakan Erdoğan'ın dinamik dışişleri politikasıyla Türkiye'nin diplomatik girişimlerini genişlettiğini ve önderlik yaptığını söyledi. Türkiye'nin barış ve istikrar gibi konularda açılımlar sağladığını ve girişimlerde bulunduğunu belirten Ban, bu toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ban, Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed ile toplantı yaptığını ve Başbakan Erdoğan ile de görüştüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
''Uluslararası topluluğun Somali devletine ve halkına nasıl yardımcı olacağını görüştük, çünkü Somali son derece zor günler yaşamakta. Her şeyden önce ülkede güvenliğin sağlanması, kurumların güçlendirilmesi gerek. Sosyal ekonomik ilerleme kaydetmesi gerek Somali'nin. Böyle çalışmaları hep uç güçlere karşı yapmak durumundayız ve uzun yıllar uluslararası camia bu konuya eğilmekle beraber, şu anda Somali son derece önemli bir dönemi yaşamakta. Bizden de desteğe ihtiyacı var. Şeyh Ahmed'in ve geçici federal hükümetin güçlendirilmesi lazım.''

Geçen yıl Brüksel'de BM ve uluslararası toplumun bir konferans düzenlediğine ve o zamandan bu yana ilerleme kaydedildiğine işaret eden Ban, ''Somali'nin geçici federal hükümeti ilerleme kaydetti, Cibuti Anlaşması çerçevesinde. Biz, Cibuti Anlaşmasının tam uygulanmasını istiyoruz. Gelecek sene ağustosa kadar Cibuti Anlaşması çerçevesinde geçici federal hükümete mali, lojistik destek vermeliyiz ve AMISOM'u desteklemeliyiz. Somali ulusal güçlerini ve polis güçlerini desteklemeliyiz ve onların sosyo-ekonomik durumlarını iyileştirmelerine yardımcı olmalıyız'' şeklinde konuştu.

Ban, milyonlarca insanın gıda güvenliğinden yoksun olduğunu belirterek, bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti'nin katkılarını takdirle karşıladığını ifade etti.


''Türkiye, bölgede diyaloğu geliştirmeye çalışıyor"


Türkiye'nin genişleyen diplomatik girişimleri hakkında da düşüncelerini dile getiren Ban Ki-mun, şunları söyledi:
''Yüzyıllar boyunca ülkeler ve kültürler arasında köprü olmuş bir ülkesiniz. Sizler bölgede diyaloğu geliştirmeye çalışıyorsunuz, iletişim kanallarını açmaya gayret ediyorsunuz, Kıbrıs'ta, Orta Doğu'da, Orta Asya'da ve Kafkasların güneyinde.
Türkiye, Brezilya ile birlikte önemli bir girişimi başlattı ve uluslararası toplumun İran'ın nükleer program geliştirmesini barışçıl bir şekilde halletmesi yolunda adımlar attı. Geçen hafta gerçekten liderliğinizi göstererek, istikrarlı komşuluğu desteklediniz.

Sizin desteğinizi ve liderliğinizi Medeniyetler İttifakı'nın Rio de Janerio'da gelecek hafta toplanacak olan yerde de sürdürmenizi bekliyorum. Gerçekten bu vizyoner Başbakanınızı takdir ediyorum. Özellikle kültürler ittifakı, bütün dünyadan destek almaya devam etmekte, Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere. Bu üçüncü foruma, Rio de Janerio'ya katılacaktır Amerika da. Umarım bu ortak girişimlerimize katkıda bulunan bir husus olarak medeniyetler farklılığı, geleneklerin farklılığı arasındaki mesafeleri kısaltacaktır bu girişim.

Dünyada aşırı uçları görmeyeceğimiz, şiddeti, olmayacak şeyleri elemine edeceğini umuyoruz. Bu şiddet, değişik kültürlerin, medeniyetlerin birbirlerine gereken anlayışı göstermemesinden kaynaklanıyor. Eminim bu forum büyük başarı getirecek. Başbakan ve ben bu konuları ele aldık. İşbirliği yaparak birlikte çalışmaya devam edeceğiz.''

 

Sorular

Erdoğan, bir gazetecinin, ''Gündeminizde sadece Somali olmadığı, İran'da imzalanan uranyum anlaşmasının da konuşulduğu aşikar.. 'İran'a yaptırımlar sürece katkıda bulunmaz' şeklinde kamuoyunda yaklaşımlar var. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?'' sorusu üzerine, görüşmede, İran'ın nükleer programıyla ilgili konuların da ele alındığını söyledi.

Görüşmede, Somali'yi önemsediği için ağırlıklı olarak Somali konusunu gündeme getirdiğini ifade eden Erdoğan, İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan çalışmaların ciddi manada takipçisi olduklarını ve İran parlamentosunun alınan kararları ve atılan imzaları desteklediğini ifade ettiklerini söyledi.

Erdoğan, İran'ın daha detaylı mektuplarını 24 Mayıs'ta Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na yazacağını anımsatarak, ''Bütün olumsuz yaklaşımlara rağmen İran'ın olumsuz yanıt vermemesi bana göre diplomasi açısından her türlü takdirin üstündedir. Bizim de temennimiz başından itibaren oydu. Bazı olumsuz yaklaşımlar olabilir, bunlara aynı şekilde yanıt vermek doğru olmayacaktır. Biz şu anda attığımız imzanın gereği neyse bu konuda Türkiye ve Brezilya olarak gerekli görüşmeleri, konuşmaları her yerde yapıyoruz. Şu ana kadar 9 ülkenin liderini telefonla aradım, bunun yanında 26 ülkenin liderine de mektuplar yazdık. Fakat devam ediyoruz, görüşmelerimi sürdürüyorum, Dışişleri Bakanım görüşmelerini sürdürüyor, Brezilya da görüşmelerini devam ettiriyor'' şeklinde konuştu.

Atılan adımın diplomasi zaferi olduğunun görüldüğünü ifade eden Erdoğan, ''Bu zafere kimsenin engel olamaması lazım, uluslararası camianın buna destek olması lazım. Bu 10 maddelik bildirgeye hakikaten İran uymayacak olursa, ondan sonra neler yapılacağını konuşuruz ve özellikle Viyana grubunun hassasiyeti çok çok önemli'' diye konuştu.

Mektubun ardından 1 ay içinde 1200 kilogramlık az zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye'ye teslim edileceğini, bir yıl içerisinde de 120 kilogramlık uranyum yakıtının Viyana Grubu tarafından Türkiye'ye teslim edileceğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin 120 kilogramlık yakıtı İran'a, 1200 kilogramlık az zenginleştirilmiş uranyumu da Viyana Grubuna teslim edeceğini kaydetti.

Erdoğan, ''Asıl süreç bu. Gelip de 'barışçıl amaçlarla İran yine uranyum zenginleştirmeye devam edecek', bunu eleştiri konusu yapmak doğru olmaz. Çünkü bu barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmesi yapmak her ülkenin en doğal hakkıdır. 'E bu niye yüzde 20 denirse, bu da doğru değil. Burada teknik olarak aldığımız bilgiler şudur, yüzde 20 olursa şu kadar kullanılacaktır, yüzde 10 olursa şu kadar kullanılacaktır. Bunların üzerinde durmak çok çok doğru değil. Süreç içinde 10 maddelik bildirgede ne varsa takipçisi olacağız'' diye konuştu.


Türkiye'nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı


Bir gazetecinin, ''Türkiye'nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı gündemde. Bu kez alabilecek miyiz?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
''Hiçbir ülkenin yapmadığını şahsen ben yaptım ve 2016 Avrupa Şampiyonası ile ilgili en büyük taahhütlerin altına bir ülke başbakanı olarak ben girdim. Yani bu akşamki final maçına gitmiyorum diye burada olumsuz bir yaklaşımın içerisine girmek veya bazı medya grubunda yer aldığı gibi 'ümitsizliğe girdiği için gitmedi' yaklaşım tarzlarını içeriden vurmak gibi algılıyorum. Kendi içimizden birbirimizi vuruyoruz, bunlar doğru değil. Biz yazılı olarak bu konu ile ilgili taahhüdümüzü bildirdiğimiz gibi gerekli görüşmeleri yaptık. Temenni ederim ki Türkiye'ye bu verilir ve Türkiye de bunu en başarılı şekilde organize eder. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.''

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Bu konferansın sonucu nedir? Türkiye'nin bazı askeri güçleri veya polisi eğiteceğini duyduk. Bunu açar mısınız?'' şeklindeki sorusu üzerine de şunları söyledi:
''Bizim şu anda gerek komşu ülkelerde gerek farklı yerlerde ihtiyaç duyulduğu zaman verdiğimiz eğitimler var. Afganistan'da verdiğimiz, Irak'ta da verebileceğimizi teklif ediyoruz. Burası ile ilgili gerek polis gerek asker eğitimi noktasında talep edilmesi halinde yapabileceğimizi kendilerine bildirdik ve buna da hazırız. Kaldı ki, ülkemizde ayrıca birçok ülkeden gelip bizden eğitim alan ve hatta bizim askeri okullarımızda ve polis akademilerimizde eğitim yapan öğrenciler var. Dersini alır ve mezun olur.''


''Korsanlığı bitirmek durumundayız"

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun da bir soru üzerine, Somali'de barış ve istikrarın oluşmasını temin etmek gerektiğini ifade etti.

Ban Ki-Mun, şunları kaydetti:
''Somali halkına iş ve aş temin etmemiz lazım ki, ekonomik ve toplumsal gelişme sağlansın. Somali devletinin ulusal silahlı kuvvetleri ve polis kapasitesini artırmamız lazım. Bunu yaparken AMISOM'u güçlendirmemiz lazım. 6 bini aşkın asker kuvveti AMISOM şemsiyesi altında. Somut tedbirler alarak korsanlığı bitirmek durumundayız. Bu korsanların faaliyetlerinin ceza görmesi ve adalete teslimi sağlanacak. Kenya, Seyşel ve Tanzanya gibi ülkelerde korsanların tutuklanarak adli makamlara sevk edilmesi konusunda mutabık kaldık. Şu anda kapsamlı bir şekilde Somali hükümetine ve halkına yardımcı olmaya çalışıyoruz.''
 

İlgili haber

SOMALİ'Yİ YANLIZ BIRAKMAMALIYIZ


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler