"Türkiye istikrarsız bölgede istikrar ülke"

ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin sadece ticari istatistiklerden ibaret olmaması gerektiğini belirterek, ''Bizim jeostratejik işbirliği yapmamız gerekiyor'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.01.2010 - 14:45

ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) - Türk Amerikan İş Konseyi'nin (TAİK), onuruna düzenlediği yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Orta Doğu, Uzak Doğu, Afrika ve Rusya ile ticari ilişkileri artarken, ABD ile benzer bir sürecin neden yaşanmadığına ilişkin olarak yaptıkları çalışmaları sürdürdüklerini dile getirdi.

Her iki hükümetin de bu ilişkiyi artırmakta kararlı olduğunu söyleyen Jeffrey, bunun için öncelikle bir envanter çıkardıklarını ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin artmamasının nedenlerini bir araya getirmeye çalıştıklarını anlattı.

Jeffrey, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sonrasında, yetkilileri bir araya getirerek Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da bulunduğu toplantılarda ekonomik ve ticari ilişkileri ele aldıklarını, yatırım ve ticaret anlaşmaları ile enerji konusundaki ortaklıklar üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, ''ABD'nin Türkiye ile ekonomik ilişkisi sadece ticari istatistiklerden ibaret olmamalıdır. Türkiye'den ABD'ye ve ABD'den Türkiye'ye ihraç edilenlerle sınırlı olmamalıdır. Bizim jeostratejik bir işbirliği yapmamız gerekiyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattında, Nabucco'da olduğu gibi... Azerbaycan'dan Irak'a kadar gaz açısından farklı kaynaklar bulmak ve bunların kullanımında ortak çalışmalar yapmak konusunda bir araya gelmeliyiz'' diye konuştu.

Türkiye'de etkin çalışan ABD merkezli şirketler bulunduğunu ve bunların Türkiye'yi lojistik merkezi olarak kullandığını belirten Jeffrey, bunun hem ticarette rol oynadığını hem de bilgi ve teknoloji transferinde faydalı olduğunu bildirdi.

Askeri alanda, havacılıkta ve otomotiv sektöründe de Türkiye'nin ABD'nin tercih edilen ortağı olduğunu söyleyen Jeffrey, önümüzdeki birkaç yıl içinde özellikle bu alanlara odaklanarak karşılıklı ticaret hacminin 3 katına çıkarılabileceğini dile getirdi. Turizm alanındaki çalışmalara da değinen James Jeffrey, İstanbul'un uluslararası standartlara uygun bir toplantı merkezi olarak görüldüğünü vurguladı.
 

''Özel sektör bir mekanizma oluşturulmalı"

Jeffrey, ilişkilerde hükümetin yanı sıra özel sektör işbirliğinin de önemine işaret ederek, özel sektörün bir mekanizma oluşturması ve bu mekanizmayla her iki hükümetle de diyalog kurması gerektiğini kaydetti.

Kamu ve özel sektör arasında son derece aktif bir etkileşim oluşturmayı amaçladıklarını söyleyen Jeffrey, ''Böylelikle ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya, ticaret ve yatırımı artırmaya çalışıyoruz. Bu engelleri tespit etmeli ve ortadan kaldırarak daha etkin işbirliğine ulaşmalıyız'' diye konuştu.

Jeffrey, Türkiye'de ve ABD ekonomisinde bu yıl büyüme beklendiğine işaret ederek, bunun bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini belirtti.
 

''Türkiye, istikrarsız bölgede istikrar ülke"

Konuşmasının son kısmına Türkçe devam eden Jeffrey, ''Her gün gazetelerde büyük bir kriz ortaya çıkıyor. Bunalım var, çatışma var. Bu siyasi grup, öbür siyasi grup... Ama bu normaldir'' diyerek, Orta Doğu'dan Hindistan'a kadar olan bölgede Türkiye kadar başarılı ve istikrarlı bir ülke bulunmadığını söyledi.

Bunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini vurgulayan Jeffrey, Türkiye'nin bölgede kendileriyle örnek bir ortaklık gerçekleştirdiğini belirtti. Jeffrey, ''Aynı zamanda Türkiye güvenlik ihraç eden bir ülke. Özellikle sıfır problem siyaseti içinde... Onun için biz son derece yakın şekilde Türkiye ile siyasi ve diplomatik olarak çalışıyoruz'' dedi.

Türkiye'nin çok başarılı bir ülke olduğunu, G-20 içinde 16-17. en büyük ekonomiye sahip olduğunu ifade eden Jeffrey, Türkiye'nin başarısında 3 temel etkenin bulunduğunu söyledi.
Türk halkının ilk olarak, özgürlük, demokrasi, serbest piyasa ve teşebbüsü seven bir halk olduğunu söyleyen Jeffrey, ''Türkiye istikrarlı bir ülke ve istikrarsız bir bölgede bulunuyor. Genel olarak Türkiye öbür ülkelere kıyasla doğru karar alıyor'' şeklinde konuştu.
 

''IMF ile anlaşma bir istikamet verdi"

İkinci etkenin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu vurgulayan Jeffrey, Atatürk'ün sadece Türkiye'nin 20. yüzyılının lideri değil, bir örnek oluşturarak herkesin lideri olduğunu kaydetti.
Hitler, Lenin, Stalin, Mao gibi liderlerin diğer halklara hücum eden liderler olduklarını, Türkiye'nin ise çok farklı bir siyaset izlediğini dile getiren Jeffrey, Atatürk'ün ''Yurtta sulh cihanda sulh'' ilkesinin o dönemde olduğu gibi günümüzde de hala çok önemli olduğunu söyledi.

Büyükelçi Jeffrey, üçüncü etkenin Türkiye'nin uluslararası toplumla, özellikle de Batı toplumuyla olan ilişkilerinde yattığını kaydederek, Türkiye'nin NATO, Gümrük Birliği üyeliği, 2001 yılındaki IMF anlaşmasını anımsattı. Türkiye'nin son ekonomik krizde finans durumunun çok sağlam kalabildiğine dikkati çeken Jeffrey, ''Çünkü IMF ile anlaşma bir istikamet verebildi'' dedi.
 

Türkiye-İsrail ilişkileri

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Jeffrey, Türkiye ile İsrail arasındaki sıkıntılara ABD'nin yaklaşımına ilişkin olarak, ülkeler arasında anlaşılamayan noktalar olabileceğini, ancak karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler kurmanın önem taşıdığını belirtti. Geçmişe dayanan ve uzun süreli ilişkilerde dahi bu tür sıkıntıların olabildiğini vurgulayan

Jeffrey, ''Türkiye-İsrail arasında sıkıntılı bir dönem geçti. Ancak iki ülke arasında bazı anlaşmalar, görüşmeler yapılmaya devam ediyor. Aslında ilişkiler tam bir kesintiye uğramadı. Bunu görmek çok güzel'' diye konuştu.
 

''Nabucco'yu destekliyoruz, alternatifine de karşı değiliz"

Nabucco ve Güney Akım projesi konusundaki bir soruya verdiği yanıtta da Jeffrey, Putin'in ''İki projenin birbirine rakip olduğuna'' ilişkin açıklamalarına karşılık Başbakan Erdoğan'ın ''Böyle bir rekabetin bulunmadığının'' altını çizdiğini ifade etti.

Jeffrey, ''Nabucco'yu destekliyoruz ama alternatif bir projeye de kesinlikle karşı değiliz'' dedi.

Afganistan'da ''Türk ordusuna çatışma görevi verilmesi'' olasılığına ilişkin olarak ise Jeffrey, siyasi durumların her an değişebileceğini, NATO gibi bir organizasyonda üye devletlerden nasıl bir hizmet isteneceği konusunda şimdiden bir açıklama yapmanın mümkün olmadığını kaydetti.

Taliban'la Afganistan arasında barış konusunda bir zirve yapıldığını belirten Jeffrey, Irak'ta da benzer bir politika uyguladıklarını dile getirdi. Jeffrey, ''Amacımız, uluslararası toplumun yaptığı çalışmaların, içinde bulunduğumuz ülkenin hükümetinin çalışmalarıyla koordineli şekilde işlemesidir'' dedi.
 

''Geçen yıl vaatler yerine getirildi"

Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer ise geçen yıl Büyükelçi Jeffrey'ye resmi olarak hoşgeldin demek amacıyla düzenledikleri yemekte, ''Vaatlerle dolu bir yılın kendilerini beklediğini'' söylediğini hatırlatarak, geriye baktığında bu vaatlerin yerine geldiğini belirtti.

ABD Başkanı Barack Obama'nın görevdeki ilk yılında Türk liderleriyle ayrı ayrı 4 kez bir araya geldiğini kaydeden Dinçer, ''Türkiye ile ABD arasındaki politika koordinasyonu Cumhurbaşkanı Özal'ın aramızda olduğu yaklaşık 20 yıl önceki döneme çok benzer bir şekilde yürütülmeye başladı'' dedi.

Erdoğan'ın Washington ziyaretinin, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde yeni bir sayfanın işaretini verdiğini söyleyen Dinçer, ''Her iki tarafın üst düzey yetkilileri yeni bir çerçeve mekanizma hakkında bilgiler verdiler. Bütün kalbimle inanıyorum ki, bu mekanizma karşılıklı ticari ilişkiler ve yatırımları artırmak ve her iki ülkede yeni istihdam fırsatları yaratmak için çok yararlı olacaktır'' şeklinde konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler