'Türkiye kıskanılan bir ülke'

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Türkiye tabii kıskanılan bir ülke, bölgede güçlü bir ülke. Hem Avrupa'da hem komşularımızda Türkiye'ye dönük teröre destek veren unsurlar var, bunları biliyoruz'' dedi.

'Türkiye kıskanılan bir ülke'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.08.2012 - 06:20

Erzurum'da temaslarını sürdüren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ, uydudan yayın yapan Kardelen TV'de bir programa konuk oldular.
Hakkari'deki karakola saldırıya ilişkin, karakolların son durumu ve savunma sistemleri hakkında bilgi veren Atalay, bugün ciddi bir terör olayı yaşandığını ve Hakkari Çukurca yakınlarındaki karakola haince bir saldırı olduğunu ve bu saldırıda 6 asker ile 2 korucunun şehit olduğunu anımsattı.

Türkiye'nin 30 seneye aşan bir terörle mücadelesi olduğunu belirten Atalay, şunları kaydetti: ''Hükümetimiz döneminde terörle mücadeleye biz tek boyutuyla bakmıyoruz. Bütün ciddiyetiyle, bütün ağırlığıyla güvenlik boyutunu tabii yürütüyoruz ama onun dışında terör zeminini yok edeci, terörün istismar imkanlarını ortadan kaldırıcı pek çok boyut üzerinde de çalışıyoruz. Yani vatandaşımıza sahip çıkma, güvenini kazanma, vatandaşımızın hak ve hukukunu belki önceleri ihmal edilmiş bazı hak ve hukukunu kendilerine teslim ederek, vatandaşımızın refah seviyesini yükselterek. Önce tabii terörün istismar zeminini ortadan kaldırmak lazım. Bir de doğrusu eskisi gibi değil, devlet-millet bütünleşmesi pek çok boyutta bugün çok daha ileri seviyede. Şunu da biz kabul ediyoruz, şu anda bunu kabul etmek lazım, söylemekte bir sakınca görmüyoruz. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti değişik zamanlarda insanının bazı kesimdeki vatandaşlarının güvenini kaybedici uygulamalar da yapmış. Devlet adına hareket eden bazı kişiler bunlara sebep olmuş olabilir. Devletin bazı vatandaş kesimleriyle sorunları olmuş, bazen dindar kesimlerle, bazen başörtülülerle, bazen Kürt kökenli vatandaşlarla, bazen Alevilerle. Bugün tabii AK Parti Hükümeti döneminde biz mümkün olabildiğince bütün vatandaşlarımızın hak ve hukukunu gözeten ve devleti vatandaşla daha barışık hale getirmeye çalışan bir politika izliyoruz.''
 

'Türkiye kıskanılan bir ülke'

Başbakan Yardımcısı Atalay, ''Bütün bunların içinde tabii terör olayı dışardan daha çok ülkemize gelen bir olay. Yani Türkiye kıskanılan bir ülke, bölgede güçlü bir ülke. Hem Avrupa'da hem komşularımızda Türkiye'ye dönük teröre destek veren unsurlar var, bunları da biliyoruz. Ama bu bir süreçtir. Türkiye de bütün gücüyle terörle mücadele ediyor. İnşallah terörle bu mücadelemizin bir sonu olacak, yani bu terörü de Türkiye yenecektir. Ama coğrafyamızda, çevremizde olup bitenler tabii teröre biraz da zemin sağlıyor. Şu anda bir Suriye olayı var, gelişen. Bütün bunları değerlendirmek gerekiyor'' dedi.

Karakollara yönelik çok ciddi çalışmaların olduğunu vurgulayan Atalay, ''Ama Türkiye'nin bu bölge sınırları zor bir bölge. Özellikle işte olayın meydana geldiği Çukurca bölgesi. Biliyorsunuz Irak sınırının ne kadar zor olduğunu. Oralarda maalesef bu tür olaylar yaşanıyor'' diye konuştu.

 

Şemdinli'deki operasyon

Atalay, Şemdinli'de devam eden operasyonlara ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda geniş kapsamlı bir açıklamasının olduğunu anımsatarak, Şemdinli'nin neticede sınır ilçesi olduğunu ve bu civardaki terörist varlığının tespit edilerek, onlar üzerinde çok yoğun bir operasyon yürütüldüğünü söyledi.

Bölgede çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiğini ifade eden Atalay, ''O dağları temizleyen bir operasyondur. Yoksa onun ötesindeki yorumlara pek katılmıyorum ben. Onlar tamamen bilgiye dayanmayan yorumlardır. Şemdinli'de, Çukurca'da veya o dağlarda Kuzey Irak'tan sızan, gelen terörist unsurlar var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de onlara yönelik operasyonlar yürütüyor. Şemdinli'deki bundan ibaret'' diye konuştu.

Suriye'den gelen bazı yurttaşların kamplarda, provokasyona yönelik, Türkiye aleyhine birtakım girişimleri olduğu yönündeki soru üzerine Başbakan Yardımcısı Atalay, Suriye'de büyük bir zulüm olduğunu, devletin vatandaşıyla kavgası olduğunu ve devlete karşı bu yönetime karşı vatandaşın ciddi bir direnişi olduğunu söyledi.

Atalay, şöyle devam etti: ''Biz doğrusu genel olarak bakarsak, sadece Suriye değil Türkiye olarak Arap Baharı'nda bir taraf olduk, vatandaştan yana, hak ve hukuktan yana taraf olduk. Suriye'de de tabii dileğimiz vatandaşların inşallah kısa sürede başarıya ulaşması ve bu zulmü ortadan kaldırmasıdır. Tabii Suriye'deki olayların bize bir yansıması da sınırımız var, bin kilometrelik bir sınır ortağıyız. Suriye'de o iç savaş sürerken, Türkiye'ye sığınmacı olarak gelen büyük bir nüfus var. Şu anda sayısı 50 bini buldu bunun. Ve bizim Hatay, Kilis, Gaziantep, Urfa gibi illerimizde bu sığınmacıları, göçmenleri, Suriyeli kardeşleri barındırdığımız yerler var. Bunlardan en büyüğü de şu anda Kilis'te. Bunların içinde tabii gelen nüfusun tamamını her zaman en iyi şekilde kontrol edemiyorsunuz. Değişik unsurlar olabilir. Bir iki olay oldu, doğru. Yani bir kısım provokatif haberlerde yayılıyor, yanlış şekilde. Ama biz şu anda iyi denetliyoruz, kampların yönetimi de iyi. Orada büyük bir sorunumuz yok. Orada titizlikle, doğrusu Türkiye'nin yaptığı büyük bir fedakarlıktır. Yaklaşık 50 bin kişinin iskanı sağlanıyor. Bunu da bir görev olarak yürütüyoruz.''
 

'PKK ve PYD, çok küçük bir azınlık'

Sınırda bayrak çekme olaylarında PYD-PKK işbirliğinden bahsedildiğine ilişkin Atalay, şunları kaydetti: ''Şimdi bu konularda gerçekçi olmak lazım. Türkiye'de bir kısım basın maksatlı olarak bunu abarttı. Yani adeta Suriye politikasından dolayı hükümeti eleştirmek için bunu bir fırsat olarak kolladı ve küçük olayları büyüttü. Şunu herkes biliyor, bizim sınırımıza yakın yerlerde nasıl sınırımızın bu tarafında Kürk kökenli vatandaşlarımız yaşıyorsa, sınırımızın öbür tarafında da öyledir. Diyelim Nusaybin ile Kamışlı aslında bir şehir. Arasından bir sınır geçirmişler, ikiye bölmüşler. Bunun yarısı Suriye'dedir, yarısı Türkiye'dedir. Bizdeki Nusaybin olmuş, onlardaki Kamışlı olmuş. Akrabalar var. Oradakiler de Kürk kökenli vatandaşlar, buradakiler de Kürk kökenli vatandaşlar. Yani oralarda PKK'nın veya PYD'nin bazı küçük yerleşim yerlerinde bu boşluktan faydalanması, bunu istismar etmesi ve oralarda bazı görüntüler meydana getirmesi söz konusu, doğrudur. Ama bunların hepsi takip ediliyor. Yoksa Suriye'deki Kürt kökenli vatandaşların da büyük kısmı şu anda oradaki muhalefet cephesinin içinde. Biz onu da biliyoruz. Sadece PKK ve PYD, çok küçük bir azınlık ve Suriye'deki bu boşluktan faydalanıyor. Ama yarın bu kargaşa bitip, Suriye'de inşallah tekrar devlet sistemi işlemeye başladığında, fırsatçıların hepsi bunun bedelini çok büyük görürler. Yani orada bunlara, onlar da müsaade etmezler. Türkiye olarak biz de sınırımızda o tür oluşumlara asla müsaade etmeyiz. Yani bunları çok fazla büyütmemek lazım.''
 

Sivil anayasa

Yeni anayasayla ilgili, uzlaşma komisyonundan bir partinin çekilmesi halinde bunun anayasayı sıkıntıya sokacağına ilişkin soruyu Atalay, ''Şimdilik çekilme yok ama uzlaşamadıkları maddeler var, onları sonraya bırakıyorlar. Uzlaşılan maddeler geçiyor. Sonra bakılacak hangi maddeler üzerinde uzlaşılmamış. Belki o değiniz çekilme veya katılmama o maddelerde gündeme gelebilir. Ama biz AK Parti olarak şunu düşüyoruz. Yani bir b planı. Azami mutabakatla bu anayasa yapılsın istiyoruz. O olmazsa meclis içinde çoğunluğu sağlayacak bir mutabakatla da bu anayasa yapılabilir'' dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ

Sağlık Bakanı Recep Akdağ da Türkiye'de tarih boyunca insanların kardeşçe yaşadığını ve inançlarının bir olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Biz burayı yurt tutmuşuz, geleceğimiz de bir. Şimdi çıkıp bir zaman Diyarbakır Belediye Başkanı özerk, dört ayrı Kürdistan'dan falan bahsediyor. Bunu gerçekmiş gibi, Kürk kimliğini daha baskın olarak hisseden insanlara önemli bir politika olarak takdim ediyorlar. Biz bir elin beş parmakları gibiyiz, bunları ayıramazsınız. Türkiye'nin her yerinde birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla ırka dayalı özerk bir bölgeden bahsetmek aslında bu millete, Kürtlere, Türklere, Araplara kim derseniz birlikte kardeşçe yaşayan insanlara yapılacak en büyük düşmanlıktır.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon