Türkiye seramik sanayi buluşması

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Seramik Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planına son şeklinin verileceği ''Türkiye Seramik Sanayi toplantısı''nda yaptığı konuşmada, seramik sektöründe de bilime, Ar-Ge'ye, teknolojiye önem verilmesi, özellikle üniversite-sanayi işbirliğinin daha üst aşamaya taşınması gerektiğini belirtti.

İç pazarın sağladığı dinamizmin, yeni ürün ve üretim modellerinin geliştirilmesi için bir araç haline getirilebileceğine değinen Ergün, ekonominin büyüme sürecinde, en hızlı ilerleyen sektörlerin başında inşaat sektörünün geldiğini kaydetti.

Bakan Ergün, 2003 yılından itibaren Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ), 81 il, 800 ilçe ve bin 703 şantiyede 428 bin konutun inşaatına başladığını anımsatarak, hem iç pazarda hem de dış pazarda böyle büyük potansiyel taşıyan bir sektörün çok daha başarılı olması gerektiğini anlattı.

''Bugün dünya seramik üretiminde 9. sıradayız; ancak çok daha üst sıralara tırmanacak gücümüz fazlasıyla vardır'' diyen Ergün, Türkiye ekonomisinin güven ve istikrar kazandıkça, gerçekçi ve uygulanabilir strateji belgeleri ve eylem planları hazırlamanın da mümkün hale geldiğini vurguladı.

Ergün, yıllardır eksikliği duyulan Sanayi Strateji Belgesi'ni son aşamaya getirdiklerini ve bu belgeyi yakında kamuoyuna açıklayacaklarını ifade ederek, sanayi stratejilerinin uzun dönemli vizyonunu, ''Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya'nın üretim, mal ve hizmet üssü olmak'' olarak belirlediklerini anımsattı.

Seramik sektörü strateji belgesi

''Seramik Sektörü Strateji Belgesi''ni de sanayi stratejilerine mutabık bir anlayışla hazırladıklarını bildiren Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Seramik sektörünün en göze çarpan özelliklerinden birisi, bu sektörün ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olmasıdır. Dolayısıyla bu sektörü ileriye taşıyacak adımlar, ekonomi için ayrı bir önem taşımaktadır. Seramik Sanayi Strateji Belgesi'nin vizyonu, 'Türk Seramik Sanayisinin İmajını Yükselterek Küresel Pazar Payını Artırmak'tır.

Bu vizyondan yola çıkarak, 'Kalite ve verimliliğinin artırılması' ile 'İç ve dış pazarda ticaret ve rekabet şartlarının iyileştirilmesi' şeklinde 2 tane stratejik hedef belirledik. Sektörü, ülkemizi ve dünyadaki gelişmeleri analiz ederek, sektörün güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyduk. Bizden kaynaklanmayan zayıf yönleri düzeltmek mümkün olmayabiliyor; ancak kendi aramızda çözebileceğimiz sorunları da çözmemiz gerekiyor.''

Bakan Ergün, Türkiye'nin doğal enerji kaynakları olmadığı için, enerjiyi ithal ettiğini ve bunun neticesinde üretim maliyetlerinin arttığını ifade ederek, seramik sektöründe enerjinin çok kullanıldığını düşünüldüğünde, bu sorunun daha önemli bir hale geldiğini söyledi.

''Böyle bir konuda yaşanan sıkıntıyı kısa vadede çözüme kavuşturmak elbette kolay bir şey değildir'' diyen Ergün, sektörün ve Türkiye'nin incelendiğinde, Türk seramik sektörünün ham madde açısından diğer rakip ülkelere göre avantajlı olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Nihat Ergün, sektörde çalışan kaliteli insan kaynağının ve sahip olduğu bilgi birikiminin de Türkiye'ye rekabet üstünlüğü sağladığını kaydederek, Türkiye'de çok çeşitli ürünler üretilebildiği için, aynı anda farklı ülkelere ve müşteri segmentlerine ulaşmanın mümkün olduğunu anlattı.