''Türkiye ticaret merkezi olabilir"

Küresel krizi önceden tahmin etmesi nedeniyle ''kriz kahini'' olarak anılan ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, ''Türkiye stratejik konumu ile hızla büyüyen coğrafyalara çok yakın. Türkiye doğu ve batı arasında ticaret merkezi olabilir'' dedi.

''Türkiye ticaret merkezi olabilir
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.04.2010 - 18:42

Roubini, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Holiday Inn'de düzenlenen ''Otomotiv Endüstrisi Vizyon Toplantıları''nın ilkinde verdiği konferansın ardından düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, ''İzlanda'daki yanardağ faaliyetinin hava yolu ulaşımına etkisi, ikinci bir krize neden olabilir mi?'' yönündeki sorusu üzerine Roubini, kriz beklemediğini söyledi.

Volkanik patlamanın ulaşımı sekteye uğrattığını ifade eden Roubini, ''Avrupa'da da küresel ekonomik krizin ardından ciddi bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Yavaş bir ekonomik büyüme olacak. Yeni gelişen ülkelerde ise daha hızlı bir büyüme olacak. Türkiye'de de geçen yıla oranla bu yıl yüzde 4,5'luk pozitif ekonomik büyüme bekliyoruz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her iş verenin bir işçi daha çalıştırması durumunda, ekonomiye olumlu etki olacağı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Roubini, şöyle konuştu:
''Geçen yıl ciddi resesyon oldu. Türkiye'de yüzde 4,7 düşüş yaşandı. İşsizlik oranları yüzde 16'ya çıktı. Bu yıl işsizlikte çok keskin düşüş olmayacak, ama düşüş yaşanacak. Herkes daha fazla kişiyi istihdam etmeli. Hükümet yapısal reformlar konusunda taahhütler vermeli.''


Yunanistan'daki kriz

Roubini, Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin Türkiye'yi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:
''IMF programlarıyla ilgili anlaşma iç ve dış yatırımlar açısından güveni artıracaktır. Hükümet bu anlaşmayı yenilememeye karar verdi. Ekonomik canlanma yaşandı. Türkiye'nin para birimi güçlendi. IMF programı olmadan da yapılabilir. Bir ülke IMF ile anlaşma yapar yapmaz bu onları etkiler. Yunanistan'daki sorun Türkiye'ye sıçramaz. Bu durumdan AB ülkeleri etkilenir. Özellikle İspanya, İtalya, Portekiz etkilenebilir. Eğer Yunanistan'daki kredi gelişmesi dikkate alınırsa sorunlar ilerleyen yıllara ertelenmiş olacak. AB bölgesi yeni toparlanıyor, canlanıyor. Türkiye'nin de ihracatının yüzde 50'si AB ülkelerine yapılıyor. Yunanistan'daki durum AB Bölgesi'ne ihracat yapan ülkeleri etkiler. Önümüzdeki yıl bunu göreceğiz. Ciddi bir sorun olursa bu AB'nin büyümesini etkileyecektir.''


''Küresel resesyon"

ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, 1853-1929 yıllarında yaşanan krize büyük buhran isminin verildiğini anımsatan bir gazetecinin, ABD'de başlayan ve dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizi nasıl tanımladığını sorması üzerine, şunları söyledi:
''İki yıl önce kötümserdim. Yaşanan gelişmelerin ardından haklı çıktım. O zaman insanlar 'ABD'de çok küçük bir resesyon olacak' dediler. Küresel resesyon oldu. Ekonomik canlanma başladı. Gelişmiş ekonomilere göre, yeni gelişen ekonomiler daha iyi durumda. Büyük resesyon, büyük buhran olabilirdi, ama 2008 son çeyreği ile 2009 yılının ilk çeyreğinde yapılanlar ile stabilize durum sağlandı. Serbest düşüş engellendi. Daha önce yaşanan krizlerden ders çıkardık.''


''Türkiye ticaret merkezi olabilir"

Türkiye'de gelecek dönemde hangi sektörlerin ön plana çıkacağıyla ilgili soruyu ise Roubini, şöyle yanıtladı:
''Türkiye'de emek yoğun ihracata yönelik olan tekstil, hazır giyim, deri başarılı oldu. Otomotiv sektörü de sermaye çekti. Türkiye vasıflı eleman gücü sayesinde otomotiv ve yan sanayisinde başarılı olmuştur. Emek yoğun sektörlerden katma değer yaratan alanlara kayma olmuştur. Türkiye daha teknolojik, daha gelişmiş ürünler üretmeye devam etmeli. Eğitim ve beceriyle inovasyon ve Ar-Ge'ye yatırım yapılmalı. Türkiye stratejik konumu ile hızla büyüyen coğrafyalara çok yakın. Türkiye doğu ve batı arasında ticaret merkezi olabilir.''

Roubini, AB'nin kendi IMF'sini kurmasının nasıl etki yaratacağına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
''IMF ile ilgili şunu söyleyebilirim. Kriz bu kurumun önemini artırdı. Mali sorunların sadece yeni gelişen ekonomileri değil, gelişmiş ülkeleri de etkileyebileceği ortaya çıktı. Bu kriz bugün Yunanistan'da yaşanıyor. Yarın İspanya ve Portekiz'de olabilir. AB, IMF'nin tek başına Yunanistan'ı desteklemesinden rahatsız oldu. Ortak bir çözüm geliştirildi. AB, zarar gören ülkelere mali destek için fon oluşturdu. AB yasaları IMF gibi bir kurumun kurulmasına izin vermiyor. Bu konuda düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bunun için süre gerekiyor. Gelecekte IMF gibi bir kurum kurulur mu kurulmaz mı bilmiyorum ama Yunanistan için IMF ve Avrupa desteği iyi olabilir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler