"Türkiye, ulaştığı nokta açısından model"

ABD'deki bazı uzmanlara ve medya organlarına göre Türkiye'nin geçirdiği süreçten ziyade, ulaştığı nokta ve demokrasisinin, dönüşüm yaşayan Ortadoğu ülkeleri için "model" olabileceği belirtiliyor.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.03.2011 - 08:55

Ortadoğu'da Tunus ve Mısır'da yönetimlerin devrilmesine neden olan ve daha sonra dalga dalga bölgedeki diğer bazı ülkelere de yayılan demokrasi yanlısı halk isyanlarının ardından bu ülkelerin nasıl yönelim izleyeceği en çok merak edilen konuların başında gelirken, Mısır ve Tunus ile diğer bölge ülkelerinde oluşabilecek yeni yönetimler için Türkiye'nin model olarak görülüp görülemeyeceği Amerikan kamuoyunda sıkça tartışılmaya devam ediyor.

Amerikan basınında çıkan analizlerde ve düşünce kuruluşlarının toplantılarında, Türkiye'nin Arap ülkeleri için model olup olamayacağına dair farklı görüşler göze çarpıyor. ABD'deki önemli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsünde "Türkiye: Yeni Ortadoğu için Model mi?" başlığı altında düzenlenen ve Türkiye'yi yakından tanıyan uzmanları bir araya getiren panelde, Türkiye'ye bölge ülkeleri için model rolü biçilmesinde kuşkulu bir yaklaşım hakimdi.

Panelde konuşan Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu uzmanı Steven Cook, "Türk ordusunun ülkedeki demokratik gelişimi yıllardır engellediğini, bu nedenle Türkiye'nin Mısır'a model oluşturamayacağını" savundu. Cook, "Bu bağlamda, eğer Ortadoğu ülkeleri, özellikle de Mısır için model aranıyorsa, ben Türkiye'yi seçmezdim" ifadesini kullandı. Cook, "Mısır'ın siyasi gelişmesi, onun kendi tarihine, kendi siyasi durumuna ve kendine mahsus özelliklerine göre vuku bulacak" dedi.

Bununla birlikte, Türkiye'nin şu anki dış politikasıyla, Mısır'ın yeni dönemde oluşturabileceği dış politikası arasında bazı benzerliklerin olabileceğini fikrini ortaya atan Cook, Mısır'ın daha açık, nispeten daha demokratik siyasi sistem geliştirebilmesi halinde, dış politikasında da önemli değişimlerin görüleceğini savundu. "Bu olursa, Mısır'ın dış politikasının, ABD ve İsrail ile olan stratejik işbirliğinden uzaklaşarak, Türkiye'nin bölgedeki dış politikasına daha benzer bir hal aldığını göreceksiniz" diyen Cook, bunun da Ankara ile Kahire arasında önemli sorun yaratabileceğini ileri sürdü.

Cook, "En azından algılamada bile olsa, Mısır, daha demokratik ve başarılı bir ülke olarak ortaya çıkarsa, Arap dünyasının öncülüğünü tekrar eline alma çabası içine girecek ve bu da AK Parti'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'nin bölgedeki etkili güç olma fikrine meydan okuyacak. Yenilenen, daha başarılı olarak algılanan bir Mısır, muhtemelen Türkiye'den çok daha fazla etkiye sahip olacak" diye konuştu.
 

"Model için Endonezya ve Arjantin'e bakmak lazım"

Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Carnegie Endowment for Peace adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Henri Barkey de Türkiye'nin, bölge ülkelerine, geçirdiği süreç açısından değil, şu an ulaştığı nokta bakımından model olabileceğini söyledi.
"Türkiye'nin şu anki vardığı noktaya bölgede hangi ülke ulaşmak istemez" diyen Barkey, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye, dirençli topluma, güçlü ekonomiye sahip, hiç kimse hileli seçimlerden konuşmuyor, evet ordunun müdahaleleri oldu, ama şu anda kışlasına çekilmiş durumda. (ABD Başkanı Barack) Obama, sık sık Erdoğan'ı arıyor, Türkiye bugün Avrupa'da hiç olmadığı kadar etki sahibi bir ülke. Dolayısıyla, ulaştığı konum açısından değerlendirildiğinde tabii ki bölgedeki ülkelerin birçoğu Türkiye'yi model almak isteyecektir."

Türkiye'deki birçok değişikliğin yıllardan sonra hayata geçirilebildiğini, inişli çıkışlı bir sürecin yaşandığını ifade eden Barkey, Türk ekonomisinin bugün ulaştığını noktanın 1980'lerde başlayan bir sürecin ürünü olduğunu ileri sürdü. Barkey, "Mısır'da şu anda bulunduğunuz noktadan bugünün Türkiyesine nasıl ulaşacaksınız? İşte burada ben model fikrini sorunlu görüyorum" diyerek, Mısır'ın da Türkiye'nin 1980'li yıllarda yaptıklarını şimdi yapmaya başlasa belki 30 yıl sonra bugünün Türkiyesi gibi olabileceğini, ancak Mısır'daki yeni yönetimin ekonomi politikasının henüz net olmadığını söyledi.

AB üyeliği sürecinin de Türkiye'yi Mısır, Libya, Tunus gibi ülkelerden ayırdığını ifade eden Barkey, Ortadoğu'daki dönüşüm süreçlerinin çok hızlı geliştiğine de dikkati çekerek, "Bu nedenle bir model arayışına giriliyorsa, benzer dönüşümlerden geçen Endonezya'ya ve Arjantin başta olmak üzere Güney Amerika ülkelerine bakmak lazım" diye konuştu.
 

"Mısır ve Tunus'un Türkiye'yi taklit etmesi zor"

Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar da Türkiye'nin Arap sokaklarındaki popülerliğinin, onu "ilham kaynağı, Arap toplumları tarafından hayranlık duyulan bir ülke" haline getirdiğini, ancak bunun Arap rejimleri için geçerli olmadığını söyledi.
"Birçok Arap rejiminin, Türkiye'nin Arap toplumlarının gözünde model haline gelmesinden hoşnut olmadığını" ifade eden Taşpınar, Arap dünyası tekil bir yapıdan oluşmadığı için Türkiye'nin "model" olabilmesi konusunda genelleştirme yapmamak gerektiğini kaydetti.

Taşpınar, "devlet geleneği, demokratikleşme standardı, kapitalizm, Sufi geleneği ve AB süreci"nin Türkiye'yi Mısır ve Tunus gibi Arap ülkelerinden ayırdığını, bu nedenle bu ülkelerce taklit edilmesinin zor olduğunu dile getirdi. Milliyet gazetesi köşe yazarı Semih İdiz de "Türk modelinin, Türkiye'nin icat ettiği değil, Avrupa'dan esinlenilip kendi realitelerine göre geliştirilen, parlamenter demokrasi ve laikliği temel alan bir model olduğunu" söyledi.

"Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'nin bu Batı modelini uygulayarak, Müslüman toplumunun da demokrasiyi uygulayabileceğini gösterdiğini" ifade eden İdiz, Türkiye'de günümüzde yaşanan gelişmelerin Ortadoğu halklarının giderek daha fazla dikkatini çektiğini belirterek, "bunun sadece İslami kimlikten kaynaklanmadığını, kalkınma, ilerleme ve sosyal alanda gelişim için bir kalıp sunduğunu" kaydetti. İdiz, "Bu konularda Türkiye'nin tabii ki hala çok ciddi eksiklikleri var. Bunları reddedemeyiz, ancak Türk demokrasisinin bu aşamada ulaştığı düzey bile, bu ülkeler tarafından örnek alınabilir" diye konuştu.
 

"Türkiye rol model"

Öte yandan, Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalede ise, Türkiye'nin, "yeni özgürleşen bölge ülkeleri için rol model işlevi görebilecek bir İslami demokrasi örneği oluşturduğu" görüşü dile getirildi. The Center for a New American Security adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Robert Kaplan imzasını taşıyan makalede, bölgedeki ayaklanmalardan tarihi ve coğrafi açıdan gerçek anlamda faydalanacak ülkenin Türkiye olduğu savunuldu.

Osmanlı İmparatorluğunun Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz'i yüzyıllarca yönettiğine dikkat çekilen makalede, şunlar kaydedildi:

"Bu yönetim despotik olmakla birlikte, bugünün Araplarında kalıcı iz bırakacak kadar da baskıcı değildi. Türkiye, bu yeni özgürleşen ülkeler için rol model işlevi görebilecek İslami demokrasi örneği. 75 milyonluk nüfusu ve yüzde 10'luk ekonomik büyüme oranıyla Türkiye, bütün Akdeniz'de yumuşak gücünü yansıtabilecek demografik ve ekonomik güç özelliğini barındırıyor".


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler