'Türkiye'de herkes Atatürk ile özdeşleşiyor'

Yalova Üniversitesi Kültür Sanat Birliği Atatürkçü Fikir Kulübü tarafından düzenlenen, ''Atatürk İlkeleri ve Günümüz'' adlı konferansa katılan İnce, yaptığı konuşmada, Atatürk'e yapılan eleştirilerin o zamanın koşullarına bakılarak değerlendirilmediğini söyledi.

İnce, Atatürk'ün 1920'li, 1930'lu yılları anlatılırken ''Acaba demokrat mıydı yoksa diktatör müydü?'' gibi tanımlamalar yapıldığını belirterek, ''Atatürk bilgisayar kullanmıyordu. O zaman cahil bir adamdı mı diyeceğiz? Tarihi iyi okumak gerekiyor'' diye konuştu.

Türkiye'de herkesin Atatürk ile özdeşleştiğini dile getiren İnce, şunları söyledi:
''Türkiye'de temel sorun şu: Türkiye'de herkes Atatürk ile özdeşleşiyor, herkes Atatürkçü. Kenan Evren Atatürkçü, rahmetli Erbakan Atatürkçü, rahmetli Ecevit Atatürkçü, Tayyip Erdoğan Atatürkçü, Kemal Kılıçdaroğlu Atatürkçü, Muharrem İnce Atatürkçü. Ortada bir yanlış var. Bunların hepsi birden Atatürkçü olamaz. Temel yanlışlık burada. Bütün kötülükler bu ülkede ne yazık ki Atatürkçülük adına yapıldı. 12 Eylül'den sonra sabah, akşam her şey Atatürkçülük adına yapıldı. Olmaz böyle bir şey.''

İnce, Atatürk'ün en önemsediği konuların başında eğitimin geldiğine dikkati çekerek, bu çerçevede hep geleceği hedef aldığını ve bu hedefte insanı, eğitimi merkeze koyduğunu anlattı.

Atatürk ilkelerinin bir siyasal program olduğunu ifade eden İnce, devletçiliğin de omurgayı temsil ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Geçmişle bugünü mukayese edersek cumhuriyetin güçlenmesi gerekiyor. Bir kere yönetim halkta olacak. Babadan oğula geçmeyecek. Bu yönetim özgür yurttaşlardan olacaktır. Kendini bir şeyhin müridi olarak tanımlayanın oyundan ne olacak ki? Şeyh ne derse onu yapacak. Bu özgür yurttaş değildir. Özgür kendi iradesiyle oy kullanacak. Ona kimse söylemeyecek, kocası, karısı, hocası, şeyhi, uleması, müdürü söylemeyecek. Cumhuriyet böyle güçlenecek. Cumhuriyetin güzelliklerini görmemiz lazım. Yönetim orada babadan oğula geçiyordu, şimdi parti liderlerinin elinden geçiyor. Bu da tam oturmamış. Yani sizin siyasi geleceğiniz parti liderinin iki dudağı arasındadır. Bunu da çözmemiz lazım. Bu da demokrasimizin bir eksiğidir. Orada babadan oğula geçiyordu, şimdi de genel başkana biattan geçiyor. Bu Atatürk'ün, Cumhuriyetin eksikliği değil. Eğer 1923'teki kadın milletvekili sayısı şimdikinden daha fazlaysa senin Atatürk'ü eleştirmeye ne hakkın var? Eğer Türkiye'deki kadınlar seçme ve seçilme hakkında Fransa'daki kadınlardan daha önce almışsa, sen kimsin Atatürk'e laf ediyorsun? Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz?''

Konferansın ardından Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, İnce'ye teşekkür belgesi takdim etti.