'Türkiye'ye savaş açanların zafer yürüyüşü yaşanmıştır'

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerle ilgili Genel Kurulda görüşme yapılırken AKP Grubu adına konuşan Ömer Çelik'in Türkiye'yi suçlayan söylemlerde bulunduğunu söyledi.

Çelik'in ''Türkiye, Orta Doğu'da, Kafkaslarda ve Balkanlar'da olan kötü bir alışkanlığı sona erdiriyor. Bu hükümet sona erdirdi, nedir o, komşunun içini karıştır, komşunu istikrarsızlaştır, komşunu fakirleştir, kendi istikrarın olsun anlayışının hiçbir yararı olmadığı Orta Doğu, Kafkaslara ve Balkanlara kan getirdiği görüldü. Türkiye bu paradigmayı değiştiriyor, Türkiye ne yapıyor; tam tersine komşularımıza istikrar ihraç ediyor, istikrar vasıtasıyla kendi istikrarımızı garanti altına alıyoruz'' şeklinde konuştuğunu belirten Şandır, bu sözlerin geri alınmasını talep etmelerine rağmen tutanaklara geçirildiğini söyledi.

Konuşmadan ''AK Parti Hükümetleri öncesi tüm hükümetler, Türkiye, Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlarda uygulanan komşunun iç işine karışarak istikrarsızlaştırma politikasını takip etti, AK Parti bunu değiştirdi. Bizden önceki hükümetler istikrarsızlık ihraç ediyorlardı, iç işlerine karışarak fakirleştiriyorlardı'' anlamının çıktığına savunan Şandır, şöyle konuştu: ''Sayın Çelik'in bu değerlendirmesi kabul edilemez. Bu değerlendirme Türkiye'nin geçmişini suçlamaktır, Türkiye'ye iftira atmaktır, Türkiye'nin geleceğini de ilzam edecek bir açıklamadır. Bunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına milletimiz adına kınıyorum, bu sözün geri alınmasını istiyoruz. Türkiye hiçbir zaman, hiçbir hükümet komşularını istikrarsızlaştırmak için bir politika izlememiştir. Hiçbir hükümet komşularının iç işlerine karışmamıştır. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. MHP olarak, Hükümeti, bu konuda açıklama yapmaya davet ediyoruz. AKP Grubunun Türkiye'yi suçlayan, Türkiye'yi komşuları nezdinde suçlu ilan eden bu yaklaşımdan vazgeçmeye davet ediyoruz.''
 

'Dün Türkiye'de suç işlenmiştir'

MHP Grup Başkanvekili Şandır, Irak'ın Kuzeyindeki Mahmur Kampı'ndan Türkiye'ye dönenlere ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, DTP'ye yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine Şandır, ''Sayın Başbakan'ın timsah gözyaşları... Artık süreci kontrol edemediğinin ifadesi. Türkiye'yi ve süreci, Hükümetin yönettiğini söylemek mümkün değil. Bundan sonra olacak olayları kontrol altında tutabilmek imkanları yok'' dedi.

Dönüşlerle ilgili yaşananları ''utanç tablosu'' olarak değerlendiren Şandır, ''Türkiye Cumhuriyeti Devletine savaş açanların zafer yürüyüşü yaşanmıştır; Hükümet de bu zafer yürüyüşüne kırmızı halı döşemiştir. Dün Türkiye'de suç işlenmiştir, bu suçun siyasi sorumlusu Sayın Başbakanın bizatihi kendisidir. Bundan sonra gelişecek olaylar, dünü arattıracaktır'' diye konuştu.

Yaşanan olayı Leyla Zana ve arkadaşlarının serbest bırakılması sürecine benzeten Şandır, AB'nin baskılarıyla yargının etki altına alınması sonucu ağır ceza hükümlüsü, terör örgütü destekçisi, suçlu kişilerin serbest bırakıldığını, bunların Dışişleri Bakanı ve Meclis Başkanı tarafından evlerinde ağırlandığını söyledi. Şandır, ''Ama Leyla Zana ve arkadaşları, mahkum oldukları suçu işlemeye inatla ve ısrarla devam etmişlerdir. Düne benzer gösterilerle Türkiye'ye meydan okumuşlardı. Akıllı insan, yöneten insan bir çukura iki defa düşmemek sorumluluğundadır. Dün yaşanan hadise Leyla Zana hadisesiyle aynı olmasına rağmen Hükümet dünkü olaya çadırlar kurarak, mobil mahkemeler kurarak adeta suça kırmızı halı döşeyerek koruyuculuk, himayecilik yapmıştır. Şimdi kalkıp tenkit etmeye hakkı yoktur, Timsahın gözyaşları milleti kandırmaya yetmeyecektir. Dün yaşananlar Türk Milletinin tarihinde bir utanç tablosu olarak yerini almıştır. Endişem odur ki bundan sonra olacak olaylar, dünü arattıracaktır."

'Terörle müzakere değil, mücadele edilmelidir'

Gazetecilerin, geri dönüşlerin usulü hakkında bir tavsiyeleri olup olmadığına ilişkin soruyu da cevaplandıran Şandır, şunları kaydetti: ''Dünkü yaşanan hadiseler, PKK'lı teröristlerin teslim alınması, teslim olması hadiseler değildir. Dünkü hadiselerde görülmüştür ki PKK'lı teröristlerin törenle karşılanmasıdır. Etnik bölücü terör örgütüyle müzakere değil, mücadele edilmesi gerekir; MHP'nin talebi, tavsiyesi budur. Kan akmasın, gözyaşı dinsin ama bunun Abdullah Öcalan'dan ricacı olarak, ondan yardım istenerek sağlanamadığı geçmişte görülmüştü. Dün itibariyle bir yandan Diyarbakır'da bu törenler yapılırken PKK boş durmamıştır. Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki askeri karakola 9 havan topu saldırısı gerçekleştirilmiştir. Teröristle el sıkışarak, siyasi çözüm üreterek kanın akmasının durdurulmayacağı, geçmişte görülmüştür, gelecekte de görülmeyeceği varsayımıyla biz bu politikaların kanı durdurmayacağı endişesi içindeyiz. AKP politikalarının PKK'yı ve etnik bölücü terörü artırdığı endişesi içindeyiz. Dün dağdan inenler terör örgütü üyesidirler, dağa çiçek toplamaya gitmediler; çiçekle karşılanmaları Türkiye'nin ayıbı olmuştur.''

Türkiye'ye gelen 34 kişinin, Meclise de gelebileceklerinin sorulması üzerine Şandır ''Muhtemelen Sayın Başbakan da kabul edecektir. MHP olarak biz hem yaşanan hadiseleri, çıplaklığıyla halkımıza sunuyor, muhtemel geleceği de öngörerek milletimize anlatıyoruz. Sorumluluk milletimize aittir'' karşılığını verdi.