Türkler, adalet istiyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı İsviçre'deki temaslarını sürdürüyor. Avcı, Türk tarafının mallarına uygulanan izolasyonların devam ettiğini kaydederek, ''Bir ülke ile futbol karşılaşması bile yapamıyoruz. Hellim peyniri üretiyoruz, AB ülkeleri aynı peyniri Rum tarafından alıyor, Türk tarafından almıyor. Böyle bir anlayış olamaz. AB ülkeleri hangi adaletten bahsediyor. 2009 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını üstlenecek olan İsveç'ten talebim adaletli davranılması. Yani Ada'da Rum tarafına nasıl davranılıyorsa, Türk tarafına da aynı davranış sergilensin'' dedi.

İsveç'te ikinci gününde de temaslarını sürdüren Avcı, dün sabah İsveç Meclisi'nde Çevre Partisi'nin Türk milletvekili Mehmet Kaplan ve diğer partilerin milletvekilleriyle bir araya gelerek birlikte öğle yemeği yedi.

İsveçli milletvekillerine KKTC'nin durumunu ve yaşadıkları sorunları anlatan Avcı, daha sonra İsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu'nun düzenlediği toplantıya katılarak, İsveç'te yaşayan Türklere Kıbrıs sorununu izah etti. Kıbrıs'ta 1974 Barış Harekatı'ndan sonra Türklerin nefes aldığını ve bağımsızlıklarını kazandıklarını kaydeden Avcı, ''Ada'da 35 yıldır huzur vardır, bu süre içinde bir tek kişinin bile burnu kanamamıştır. Birçok bölge ülkelerinde karışıklık olduğu halde. Bunu Mehmetçik'e borçluyuz'' diye konuştu.

KKTC'nin ekonomik olarak gösterdiği gelişmeye de değinen Avcı, 6 özel üniversitenin 45 bin öğrencisi bulunduğunu belirterek, hedeflerinin 60 bin öğrenci olduğunu söyledi. Avcı, ''250 bin nüfuslu KKTC'de 60 bin öğrenci az bir güç değildir'' ifadesini kullandı.

Çözümden yanayız

Ada'da 4 yıl önce oylanan Annan planına Türklerin 'evet' demesine rağmen, KKTC'ye uygulanan izolasyonların devam ettiğinden yakınan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ada'da çözüme 'evet' diyorsunuz ama bize uygulanan izolasyonlar devam ediyor. Rum yönetiminin engellemeleri sonucunda bir futbol karşılaşması bile yapamıyoruz. Folklor grubumuz, bir ülkeye gidip gösteri yapamıyor. Hellim peynirimiz var dünyaca ünlü. AB ülkelerine biz bu peyniri satamıyoruz. AB ülkeleri bu peyniri bizden almıyor Rum yönetiminden alıyor. Böyle bir anlayış olamaz. AB ülkeleri hangi adaletten bahsedebilir. İsveç'e geliş nedenimin budur. 2009 yılının ikinci yarısında AB'nin dönem başkanı olacak İsveç'ten talebim adaletli davransınlar. Rum tarafına nasıl davranılıyorsa, Ada'da Türk tarafına da aynı şekilde davranılsın.''

40 yıldan beri devam eden Kıbrıs görüşmelerinde Türk tarafının hep çözümden yana tavır sergilediğine işaret eden Avcı, ''Rum yönetimi Türk tarafı ile Ada'da eşit çözüme hazır mı? Beklentimiz Türkiye'nin garantörlüğünde iki bölgeli, iki halklı, iki kurucu güç ve eşit haklara sahip olmak'' dedi.

Konuşmasından sonra Türklerin sorularını da yanıtlayan Avcı, ''Kıbrıs satıldı deniyor bu doğru mu'' şeklindeki bir soruyu ''Satıldı denilirken Kıbrıs'tan bir tek Türk askeri mi çekildi. Çekilmedi, çekilemez. Yoksa Rumlara toprak mı verdik? Toprak vermedik verilemez. Artık kimse ile konuşmam, görüşmem anlayışı yıkıldı. KKTC kimse ile konuşmam, görüşmem düşüncesinde olamaz. Kıbrıs'ta satılan veya satılacak bir şey yoktur. Eski Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş Kıbrıs Türkünün saygı duyduğu biridir. Unutulmuş değildir. Aldığımız bayrağı ileriye götüreceğiz'' diye yanıtladı.

Kıbrıs sorununun çözümünde İsveç'te yaşayan Türklerinde yardımlarının olabileceğine değinen Avcı, lobiciliği Rum yönetimin çok iyi kullandığını kaydetti ve ''Bulunduğunuz ülkede siyasete girin. İngiltere'de 200 bin KKTC'li Türk yaşıyor. Ancak İngiltere meclisinde bir tane KKTC'li milletvekilleri yok'' şeklinde konuştu.

KKTC ve Türk pasaportu taşıyorum

Toplantıya katılan bir dinleyicinin dışişleri bakanı olarak yaptığı gezilerinde hangi pasaportu kullandığını sorması üzerine Avcı, 2004 yılından sonra KKTC'de bazı Türklerin AB pasaportu aldığına değinerek, ''Bunu bazı politikacılar hainlik olarak gördü. Ama daha sonra onlarında torunlarının aynı pasaportu aldıkları ortaya çıktı. Benim Güneyden alınmış pasaportum yoktur. KKTC pasaportunun geçtiği ülkelere bu pasaport ile ziyaretlerimi yapıyorum. KKTC pasaportunun geçerli sayılmadığı ülkelerde ise Türk pasaportumu kullanıyorum. Burada yaşayan Türkler olarak sizlerde gücünüzü kullanın bizlerde İsveç'e KKTC pasaportumuzu kullanarak gelelim'' dedi.

Toplantıya katılan İsveç Çevre Partisi'nin Türk milletvekili Mehmet Kaplan da 2009 yılı şubat ayında İsveç meclisinde bulunan 5 ile 10 milletvekili ile birlikte KKTC'yi ziyaret edip sorunları yerinde görmek istediklerini kaydetti.

Stockholm'de ABF Husett'de yapılan ''Kıbrıs'' konulu toplantıya İsveç'te yaşayan çok sayıda Türk ile Kıbrıs'a ayak basan ilk BM Barış Gücünde görev yapan İsveçli asker Anders Arvidsson ve çok sayıda silah arkadaşı da katıldı. Konuşmalardan sonra Anders Arvidsson, Barış Gücü askerlerinin mavi beresini de taktı. Avcı, askerlikten sonra KKTC'ye İsveçli turistleri taşıyan Arvidsson'u kucaklayarak kutladı.

Bu arada İsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hasan Dölek, Avcı'ya bir plaket takdim ederken, Avcı'da Dölek'e KKTC'de kadınların yaptığı ipek bir dokuma örneğini verdi.
Avcı bugün saat 14.50'de Türk Hava Yollarına ait uçak ile İstanbul üzerinden KKTC'ye dönecek.