Türk'ten, Ergenekon'a "yılan" benzetmesi
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmede bir "anlaşma"nın yapıldığı ve 11'nci operasyonun yapılmayacağına dair fısıltılar olduğunu öne sürdü. Ergenekon'u "yılan"a benzeten Türk, "Yılanın başını ezmez kuyruğunu koparırsanız daha tehlikeli hale gelir" dedi.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında, Ergenekon soruşturması ve soruşturma kapsamında yürütülen kazılarda ele geçirilen silahlar ile İsrail'in Gazze saldırısı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına dün ölümünün 2'nci yılında anılan gazeteci Hrant Dink'i anarak başlayan Türk, Dink cinayetinin üzerinden iki yıl geçtiğini ancak katillerinin bulunması yönünde ciddi bir mesafe alınamadığını söyledi.
Türk "Tetikçiler tutuklandı. Ama tetiği çektirenler, Dink'in öldürülmesine karar verenler halen görevinin başında. Yargı önüne çıkarılabilmiş değiller. Bu nedenle bize göre bu dava halen faili meçhuldür. Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan emniyet şefleri hükümetçe korunmaktadır" diye konuştu. Türk, Dink cinayetinin peşini bırakmayacaklarını bunun kendileri için namus borcu olduğunu söyledi.
"Ergenekon devletin oluşturduğu hukuk dışı örgütlenme"
Grup toplantısında Ergenekon soruşturmasını ve soruşturma kapsamında ele geçirilen silahları da değerlendiren Türk, kimilerinin Ergenekon'u "devletin içine sızan çeteler" olarak değerlendirdiğini belirterek "Bu yapılanma devletin içine sızma değil bizzat devletin kendisinin oluşturduğu hukuk dışı örgütlenmelerdir" dedi. Susurluk, Şemdinli ve Ergenekon'un devletin içinde ve merkezinde olduğunu savunan Türk "Eğer Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, çeteler de olmayacaktı." dedi.
"Bu çeteler Fırat'ın doğusunda pazarlanmıştır"
Hizbullah, Susurluk, Şemdinli ve son olarak Ergenekon'un beslendiği noktanın Kürt sorununda izlenen "inkar ve savaş politikaları" olduğunu kaydeden Türk, çetelerin ise Fırat'ın doğusunda palazlandığını söyledi. Türk şöyle konuştu:
"Nerede yetişti bu örgüt. Bölge'de, Kürt coğrafyasında. Tutuklanan generallerin görev yerleri neresi? Kürt coğrafyası. Bu yapılar kime karşı faaliyet yürüttü? Kürtlere karşı. Resmi rakamlara göre 17 bin faili meçhul cinayetten söz ediliyor. Bu cinayetlerin yüzde doksanı Bölge'de işlenmiştir. İnsanlar hunharca katledilip asit çukurlarına atıldı, bir gece yarısı evlerinden alınıp götürüldü ve kaybedildi, insanlara dışkı yedirildi, akıl almaz işkenceler yapıldı"
"Silahlar devletin örtülü yüzü"
Türk, Ergenekon soruşturması kapsamında yeraltından silah depoları çıktığını, Türkiye'nin her tarafının cephanelik olduğunu da savunarak şunları söyledi:
"Yerin altından çıkanlar sadece silahlar mı? Devletin örtülü yüzüdür. Halının altına süpürülen pisliklerdir. Silahların bir bölümü ortaya çıktı. Peki halen kayıp olan silahlar nerede ve kime karşı kullanıldı? Devlet, silahların nerelerde gömülü olduğunu yıllardır bilmiyor muydu? Bir tek İbrahim Şahin mi biliyordu? Hayır. O silahları getirten de çetelere kullandırtan da devlet içi odaklardır. Bu gelişmeler devletten bağımsız değildir. Bir de Bölge'yi kazın göreceksiniz ki, batıdakinden bin kat daha fazlası bulunacaktır. Batman'ı, Diyarbakır'ı kazın neler çıkacak herkes görsün?"
"Çiller döneminde İsrail'den alınan silahlar nerede?"
Ahmet Türk, Çiller'in başbakanlığı döneminde Batman eski Valisi'nin Hizbullah'a kullandırtmak üzere İsrail'den silah alımı yapıldığını, bu silahların akıbetinin de bilinmediğini belirterek "Eğer o bölgeler kazılırsa bu silahlar ortaya çıkacaktır. Sadece silahlar mı? Kayıp insanların da cesetlerine ulaşılacaktır. Silopi'deki kimsesizler mezarlığının açılmasını istiyoruz. 200 dolayında faili meçhul ceset yatıyor bu mezarlıkta. Cizre-Silopi arasındaki BOTAŞ kuyularının açılmasını istiyoruz. BOTAŞ kuyuları o bölgedeki kontrgerilla faaliyetlerinin merkezi olarak biliniyor. Savcıları buradan göreve çağırıyoruz. Eğer Ergenekon'u tüm boyutlarıyla açığa çıkartmak istiyorsanız, Bölge'deki kayıplar mezarlığını, kuyuları açmak zorundasınız" diye konuştu.
"Ersöz'ün tek suçu darbe girişimi mi?"
Başbakan Erdoğan'ın Ergenekon operasyonu için "Temiz eller operasyonu" dediğini belirten Türk, bunun ancak bölgedeki faili meçhullerin ve kayıpların ortaya çıkarılması ile mümkün olabileceğini kaydetti. Soruşturma kapsamında emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve bölgede görev yapan bir çok üst düzey emekli paşanın tutuklandığını hatırlatan Türk "Ersöz'ün tek suçu hükümete yönelik darbe girişimleri mi? Hayır. Şırnak halkı bu ismi yakından tanıyor. Bu isim Şırnak Alay komutanıyken HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve yardımcısı Ebubekir Deniz gözaltında kaybedildi. İşte bu gerçekler açığa çıkarılmadan Ergenekon'a 'Temizeller operasyonu' demek iki yüzlülüktür" dedi.
"11'nci operasyon yapılmayacak endişesi var"
Soruşturmanın bu şekilde yürütülmesi halinde "sınırlı yargılamanın Ergenekon'u değil devleti temizleyeceğini" ifade eden Türk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmeye de değinerek "Bir anlaşmanın yapıldığı, 11'nci operasyonun yapılmayacağı fısıltıları var" dedi. Ergenekon'u "yılan"a benzeten Türk, "Yılanın kuyruğunu kestiğiniz, başını ezmediğiniz zaman yılan daha tehlikeli hale gelir. Ergenekon'u da kuyruğunu koparmakla daha güçlü hale getirmenizden endişeliyiz. Yılanın başını ezmek için siyasi duruş ve iradeyi ortaya koyun" diye konuştu.
"Hakikatleri araştırma komisyonu kurulsun"
Türk Ergenekon ve çeteler konusunda "Hakikatleri Araştırma Komisyonu" kurulmasını ve devletin kendisiyle yüzleşmesini istedi. Türk "Ele geçen bu tarihi fırsat heba edilmemelidir. DTP olarak biz bu sürecin peşini bırakmayacağız. Bu çerçevede davanın derinleştirilmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Çetelerin üstünü örtmeye dönük her türlü girişimin karşısında olacağız." dedi.
Erdoğan'a "Hamas" eleştirisi
Konuşmasında İsrail'in Gazze saldırısı ve ateşkes sürecini de değerlendiren Türk, Başbakan Erdoğan'ın "Hamas'sız çözüm olmaz" dediğini hatırlattı. Türk, "Hamas seçimle gelmiştir diyorsunuz, ama kendi iç sorununuz olan Kürt sorunu söz konusu olduğunda, Kürtlerle, bu sorunun taraflarıyla görüşmeyi kendinize bir zulüm olarak görüyorsunuz. Böyle bir çifte standart olabilir mi? Nasıl ki, Filistin'de HAMAS'sız bir çözüm mümkün değilse Türkiye'de de Kürtler ve onun temsilcileri muhatap alınmadan Kürt sorununun çözümü mümkün değildir. Bunu böyle görmeniz ve bu gerçekliği kabul etmeniz gerekir." diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Bir acayip Türkiye hikâyesi