"Tutuklamalar çok ilgi çekti"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bir bilim kadının ve yıllardır Türkiye'de beğenirsiniz, beğenmezsiniz yayıncılık yapan bir insanın hele hele böyle bir ithamla içeriye alınması kamuoyunu tedirgin edebilir, bizleri üzebilir'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.11.2011 - 20:03

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa Olay Televizyonuna gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Muhabirin ''Türkiye gündemi çok yoğun. Bir taraftan terörle mücadele var, bir taraftan anayasa çalışmaları var. Son olarak KCK operasyonları kapsamında bir yazar ve bir profesör gözaltına alındı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu cevaplayan Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Tabii üzüntü verici, endişe verici. KCK dediğimiz Kürdistan Halk Toplulukları Birliğinin kendisine isim olarak seçmiş olan örgüt kapsamında bazı yargı operasyonları var, gözaltına alınanlar var. Esasen KCK diye bildiğimiz örgüt hakkında 2-3 seneden bu yana davalar açılıyor, yargılanmalar devam ediyor'' diye konuştu.

Arınç, belli kimlikleri, kişilikleri olanların soruşturma kapsamında olmasının Türkiye'yi çok fazla meşgul etmediğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yani bunlar evet birtakım organizasyonlar içinde bulunmuş olabilir denildi. Ancak Büşra Ersanlı ismindeki bilim kadını ve bir yayıncı Ragıp Zarakolu'nun gözaltına alınmış olması ve daha sonra tutuklanmış olması daha çok ilgi çekti. Tabi olaya çıplak gözle baktığımız zaman yargı kararıyla yapılmış gözaltına alma ve tutuklama var. Savcılar ellerindeki delilleri yeterli gördükleri takdirde tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ediyor. Mahkemelerde bunu yeterli ve haklı görürse tutuklama kararı veriyor. Buna karşı yapılacak itirazlar ve taleplerin yeri de mahkeme kanununda gösteriliyor. Biz sadece keşke bu tür insanlar gözaltına alınmasa,tutuklanmasa diyebiliriz. Şüphesiz düşünceleri, bugüne kadarki eylemleri ve faaliyetleriyle bu tür faaliyetlere yakın olduğunu bildiğimiz bir bilim kadını var. Hatta BDP'nin yeni Anayasa hazırlığı komisyonunda görev aldığını biliyoruz.''

''Ancak düşünceleri ve fikirleri sebebiyle hiç kimsenin itham edilmemesi lazım'' diyen Arınç, ifade özgürlüğünün, bilimsel özgürlüğün sınırlarının geniş olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Fakat burada savcılığın ve hakimin tutuklama kararı örgütle ilişki kurmak ve o örgüt adına eylem yapmaktır. Bu ciddi bir iddiadır. Dolayısıyla iddianame tanzim edilip dava açılacaksa suçlamaları hepimiz yakından göreceğiz. Şu aşamada, evet üzülelim. Bir, yaşını başını almış diyeceğimiz Anadolu tabiriyle, bir bilim kadının ve yıllardır Türkiye'de beğenirsiniz, beğenmezsiniz yayıncılık yapan bir insanın hele hele böyle bir ithamla içeriye alınması kamuoyunu tedirgin edebilir, bizleri üzebilir. Ama Türkiye'deki yapılan son dönemdeki bazı operasyonların bazı bağlantıları sebebiyle bir mahkeme kararına ulaşmasını, bir mahkeme kararıyla aklanmalarını arzu etmek her halde daha akıllıca olacaktır. KCK'nın eğer bu noktalara kadar uzanan bağlantıları varsa ve KCK bu tür etkiler altında kalarak Türkiye'de bir şehir yapılanmasıyla PKK bağlantısını siyasiler kanalıyla legalize etme çabası varsa (ancak hukuki tabirler olarak böyle söylüyorum) endişe verici bir gelişmedir. Dolayısıyla üzülelim ama yargı kararının da bir an önce ortaya çıkmasını isteyelim''

Başbakan Yardımcısı Arınç, muhabirin ''Sayın Başbakanımız Almanya'da PKK'nın dış devletlerde almış olduğu yardımlar, oradaki Türk vatandaşlarından zorla para toplanması konusunda uyarı niteliğinde konuşması oldu. Ne söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine, ''Çok haklı. Yani PKK'nın yıllarca ayak direnmesi, gücünü koruması, eylem yapıyor olması, ellerindeki silahlara baktığımız zaman, iletişim araçlarına baktığımız zaman, eylem yaptıktan sonra kaçtıkları, saklandıkları başka ülkelere baktığımız zaman, para trafiğine, Avrupa'da toplanan paraların ister gasbedilerek, ister gönüllü olarak verilenlerin bazı vakıf ve derneklerin aracılığıyla sağlanan lojistik desteğin ROJ televizyonu benzerlerinin Avrupa ülkelerinde rahatlıkla faaliyet göstermesini temin etmeye varan çabaları, örgütün üst düzeyde görev yapan mensuplarının Avrupa'nın, Ortadoğu'nun bazı ülkelerinde ellerini kollarını sağlayarak gezmelerinin, suç işlediği sabit olmasına rağmen iade taleplerine bu güne kadar karşılık vermemesinin Türkiye'yi üzdüğünü herkesin bilmesi lazım'' yanıtını verdi.

Bazı ülkelerde suç örgütü ile terör örgütü tanımında bile Türkiye'ye yardımcı olunmadığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Maalesef bu örgüt, bu ülkelerde çıkar amaçlı suç örgütüdür. Cezası ve ona bakılan göz ve değerlendirme farklıdır. Bazı ülkelerde de terör örgütü adıyla onun için hazırlanmış müeyyideler farklıdır. Avrupa ülkelerinin pek çoğu yıllarca PKK'yı bir terör örgütü olarak görmemiştir. Hatta onu özgürlük mücadelesi yapan bir halk hareketi olarak görenler, onu meşru ve desteklenmesi gereken bir örgüt olarak kabul edenler de olmuştur. Yıllar sonra gözleri açılanlar, yapılan eylemlere baktığında kendilerinin de tehdit altında kaldığını gördü. Yahu biz yanlış yaptık, bu terör örgütüdür demişlerdir.''

Amerika'nın terör örgütü gerçeğini daha önce gördüğünü dile getiren Arınç, ''Mesela Amerika bunun daha önce farkına varmıştır. Amerika bugün örgütün üst düzeyinde 6 veya 7 kişiyi suçlu ilan etmiştir. Onların mal varlığına el koymuştur. Bir kısmını uyuşturucu baronları olarak deşifre etmiştir. Yine Avrupa'nın bazı ülkeleri terör örgütü adı altındaki bazı faaliyetlerine son vermek istemiştir. Ama farklı isimlerde farklı konumlarda bu örgüte yardımcı olan kuruluşlar halen pek çok ülkede faaliyetlerine devam etmektedir'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya ziyaretinde terörle ilgili söylediği sözlere değinen Arınç, şunları kaydetti:
''Başbakanımızın nasıl olur da bu örgütün faaliyetlerine engel olmazsınız? şeklindeki yakınmaları ve oradaki cümleler de çok önemlidir. Sizin vicdanlarınıza havale ediyorum. Annesinin karnında doğmadan öldürülen çocukların, bir arabanın içinde yemek yemeğe giderken katledilen 4 tane kızımızın ve sokağa çıktığı anda arkasından vurulup öldürülen uzman çavuşumuzun, karısının gözü önünde öldürülen mühendislerin, siz bu cinayetlere nasıl maddi ve manevi anlamda ortak oluyorsunuz? sözlerini ciğerleri yanan bir insanın feryadı olarak görmek lazım. Ben inanıyorum ki son gelişmelerde ve Türkiye'nin dış politikadaki atağıyla artık bütün ülkeler bu gerçeği çok daha yakından görmüş olacaklar.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler