Tutuklanan 3. havalimanı işçisinin babası: Okulda olması gereken çocuğun hapishanede ne işi var?

3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, işçilerin havalimanı şantiyesindeki çalışma koşullarının iyileştirilmesi, tutuklu işçi ve sendika temsilcilerinin serbest bırakılması ve işçi aileleriyle dayanışmada bulunmak için tutuklu işçilerden Mustafa Atay ve Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut’un ailelerini ziyaret etti.

Platform, dün aile ziyaretlerinin ilkini tutuklu işçilerden Mustafa Atay’ın ailesi ile Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut’un ailesine yaptı. Ziyarette konuşah Baba Şeref Atay, üniversite öğrencisi olan oğlu Mustafa’nın harçlığını çıkarmak için yaz tatilinde 3. havalimanı şantiyesinde çalıştığını, oğlunun olay günü atılan gazlar nedeniyle nefes alabilmek için oradaki tel örgüleri kaldırıp geçmeye çalıştığını ve bu yüzden tutuklu olduğunu dile getirdi.

‘Okulda olması gereken çocuğun hapishanede ne işi var?’

Görüşe gittiğinde oğlu gibi başka çocukların tutuklu olduğunu ve çok üzüldüğünü belirten Atay,“Okulda olması gereken çocuğun hapishanede ne işi var?” diyerek şöyle devam ediyor:“Bir öğrenci okuyup devlete topluma daha yararlı olabilecekken zulümle tutuklamayla ne yapılmak isteniyor? Amaç nedir, bu çocukların yetişip yararlı insanlar olması mı, hapishanelerde tüketilmesi yok edilmesi mi? Bu nasıl bir anlayış aklım almıyor, anlayamıyorum.”

Hapishanede gördüğü çocuklar için de Baba Atay,“Yazıktır, günahtır bu çocuklar niye hapishanede? Daha 18 yaşını doldurmamış… Bu çocukların hepsi bizim çocuklarımız neyin cezasını çekiyorlar benim aklım almıyor” diyor.

‘Muhalifler olarak bu yaşanan zulmün sorumlularıyız’

Muhalifler olarak bu yaşanılandan kendilerinin de sorumlu olduğunu belirten baba Akay: “Biz bu düzene muhalifler olarak bugün daha iyi anladım ki, yeterince çalışmamışız. Eğer biz gerektiği gibi emekçilerin dünyasını kurabilmek için çalışabilmiş olsaydık bugün bizi isyan ettiren boyutlara gelmiş bu koşullarda yaşamazdık. İktidarın bugün her yönden bize karşı güçlü olması bu yüzdendir. Bütün imkanlar onların elinde, medya onların elinde. Onlar nasıl yansıtmak istiyorsa, neyin nasıl olmasını istiyorlarsa o şekilde yönlendiriyor, yönetiyor. Bunun da sorumlusu biz muhalifleriz. Eğer biz gerektiği yerde gerektiği gibi karşı koymuş olsaydık, emekçi insanlara, bunları bu zenginlikleri sen ürettin bunlar senin hakkındır, kimseye boyun eğme diye anlatabilmiş olsaydık böyle bir zulmü de ne biz ne de çocuklarımız yaşamazdı.”

‘Hukuksuzluğu taş duvarlar bile biliyor’

Platformun ikinci durağı ise tutuklu sendikacı Özgür Karabulut’un ailesinin evi oldu. Karabulut çiftinin 5 yaşında bir kızı var ve Ayla Karabulut şu an 7 aylık hamile. Eşinin tutuklandığını çocuğuna henüz söyleyemeyen anne Karabulut, kızına yalnızca “Baban uzak bir yere çalışmaya gitti, her gün gidip gelmek çok zor olduğu için bir süre akşamları eve gelmeyecek” diyebilmiş. Hapishaneye görüşe gittiğini dile getiren Karabulut, şöyle devam ediyor: “Gardiyanlar şaşkınlıkla soruyor, ‘Abla senin eşin hala burada mı?’ diye.. Böyle bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduğumuzu taş duvarlar bile biliyor.”