Tutuklu yargılama ‘istisnai’ olmalı
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından hazırlanan “Türkiye Basınını Susturmak - Hükümetin Eleştirel Gazetecilik Üzerinde Derinleşen Saldırısı” başlıklı raporda gazetecilere yönelik baskıların sona erdirilmesi istendi. Gazetecilerin yargılandığı davalarda tutukluluğun istisnai olması gerektiği vurgulanan raporda, uluslararası kuruluşlara da “Türkiye’yle ilişkilerde basın özgürlüğüne saygının önemi vurgulanmalıdır” çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW) tarafından hazırlanan “Türkiye Basınını Susturmak - Hükümetin Eleştirel Gazetecilik Üzerinde Derinleşen Saldırısı” başlıklı raporda, Türkiye’den gazetecilerin yargılandığı davalarda tutukluluğun istisnai olduğunun hatırlanması ve yargılama usullerinin hızlandırılması gerektiği vurgulandı.
Dünyanın en etkin insan hakları örgütlerinden olan HRW’nin 83 sayfalık raporunda, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana gelişmeler özetlenerek basına yönelik baskılar, “Eleştirel TV kanallarının kapatılması, hükümeti eleştiren gazetecilerin işten çıkarılması, tehditler ve fiziksel saldırılar, ceza adalet sisteminin gazetecilere karşı kullanılması” başlıkları altında sıralandı. Raporda hükümete şu çağrılar yapıldı:
* Gazetecilere yönelik şiddet eylemleri ve tehditlere ilişkin zamanında ve etkin ceza soruşturmaları sağlanmalı ve basına yönelik her türlü saldırı alenen ve kesin bir dille kınanmalıdır.
* Bağımsız haber kuruluşlarının yayın politikalarına, gazeteci ve editörlerin işten çıkarılması gibi idari kararlarına müdahale edilmesine, eleştirel haber kuruluşları ve gazetecilere yönelik baskı ve sindirme girişimlerine son verilmelidir.
* Polis ve savcılar için, basın özgürlüğünün önemini vurgulayan net yönergeler yayımlanmalı ve gazeteciler veya haber kuruluşları hakkında soruşturma başlatma kararlarının, suç işlendiğine dair net kanıtlara dayanması, kamu yararı testinin uygulanması ve ifade özgürlüğüne saygı yükümlülüğünün ihlal edilmemesi sağlanmalıdır.
* Suç işlediklerine dair kanıtın olmadığı hallerde, gazetecilere yalnızca yaptıkları işin içeriği veya sözde bağlantıları sebebiyle soruşturma açılmasına veya gözaltına alınmalarına son verilmelidir.
*Tutukluluğun istisnai bir uygulama olması ve azami tutukluluk süresinin makuliyet ilkesiyle uyumlu olarak daha da sınırlandırılması ve yargılama usullerinin hızlandırılması sağlanmalıdır.
* OHAL dahil olmak üzere, medya kuruluşları ancak ve yalnızca son çare olarak ve hukuk usullerine titizlikle uyularak, temyiz hakkı saklı olmak kaydıyla bağımsız bir makam tarafından verilen kararlarla kapatılabilmeli. Kararın ifade özgürlüğünü ihlal edip etmediğinin denetlenebilmesi için, her türlü kapatma kararında, kararın gerekçesi ve kararı destekleyici deliller de yer almalıdır.
* Medya kuruluşlarına kayyım atamak amacıyla kanun hükümlerinin kötüye kullanılmasına son verilmelidir. n Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’nin ifade ve basın özgürlüğünü koruma ve savunma yükümlülüğüne ilişkin kararlarını hayata geçirmek suretiyle Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülükleriyle uyumlu hale getirilmelidir.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı