Üç aşamalı çözüm planı

Hükümet, kısa vadede yönetmelik ve tüzük değişiklikleriyle Kürtçe kurslarının açılmasının kolaylaştırılması, özel televizyonların da Kürtçe yayın yapması, belde isimlerinin değiştirilmesi; orta vadede yasa değişiklikleri; uzun vadede de anayasa değişikliği ile vatandaşlık tanımının yeniden yapılmasını hedefliyor.

Üç aşamalı çözüm planı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.08.2009 - 09:24

Siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin Kürt açılımıyla ilgili önerilerini alan, ancak kendi çözüm planını paylaşmayan AKP hükümeti, 3 aşamalı bir plan hazırlıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Kürt sorununun çözümü için kısa, orta ve uzun vadeli bir yol haritası belirleyeceklerini açıklarken; uzun vadede anayasa değişikliklerinin de olacağı mesajını verdi. AKPnin, 3 aşamalı olarak hazırlıklarını sürdürdüğü çözüm planında şu değişikliklerin gündeme geleceği belirtiliyor:

Kısa vadede yapılacaklar: CHP ve MHPnin Kürt açılımına destek vermemesi nedeniyle TBMMde olası tartışmalara karşı hükümetin tek başına yapabileceği değişikliklere öncelik verilecek. Bu çerçevede yönetmelik ve tüzük değişiklikleri yapılacak, genelgelerle bazı uygulamaların gerçekleştirilmesi kolaylaştırılacak. Bu kapsamda Kürtçe kursların açılmasının kolaylaştırılması, özel televizyonların Kürtçe yayın yapmalarının sağlanması hedefleniyor. Belediye yasasına göre belde isimleri, belediye meclisi üye tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilebiliyor. Hükümetin, bu maddeye işlerlik kazandırarak çok sayıda belde ismini değiştirmesi bekleniyor. Çocuklara Kürtçe isimlerin verilmesiyle ilgili engellerin de kaldırılması hedefleniyor.

Orta vadede yapılacaklar: Yönetmelik ve tüzük değişiklikleri ile gerçekleştirilemeyecek projelerin orta vadede yasa değişiklikleriyle yaşama geçirilmesi planlanıyor. İlçe isimleri ancak yasa değişikliğiyle değiştirilebiliyor. Hükümetin, ilk olarak bu konuda bir yasa değişikliği yapması bekleniyor. Bu çerçevede seçenekli değişiklikler üzerinde durulurken; bir torba yasayla ilçe isimlerinin tek bir yasayla değiştirilmesi ya da belediye yasasına eklenecek bir maddeyle ilçe isimlerinin değiştirilmesinde İçişleri Bakanlığı ya da Bakanlar Kurulunun yetkili kılınabileceği kaydediliyor.

Bu süreçte Türk Ceza Yasasının etkin pişmanlık başlıklı 221. maddesinin değiştirilmesinin gündeme gelmesi bekleniyor. Hükümetin, adı af olarak nitelendirilmeyecek şekilde söz konusu maddeyi, örgüt yöneticilerinin de yararlanabileceği şekilde değiştirmeyi planladığı kaydediliyor. Bazı AKPliler, iadesi istenen 200 örgüt yöneticisinin anlaşma yapılacak ülkelere gitmeleri sağlanarak örgütün dağılmasının sağlanabileceğine dikkat çekiyor. Ancak bunun nasıl bir formülle gerçekleştirilebileceği henüz netlik kazanmadı.

TCYde yapılacak değişiklikle gösterilerde polise taş atan çocukların ağır ceza mahkemeleri kapsamından çıkarılması da tartışılan düzenlemeler arasında yer alıyor.

Uzun vadede yapılacaklar: AKP’nin, MHP ve CHPnin Kürt açılımına soğuk bakması nedeniyle en fazla zorlanacağı süreç anayasa değişikliği olacak. Anayasanın Türk vatandaşlığı başlıklı 66. maddesinin yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. AKP kulislerinde, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür hükmünü düzenleyen 66. maddenin Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ya da Vatandaşlık temel bir haktır. Kanunun öngördüğü esaslara uygun olarak bu statüyü kazanan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır biçiminde değiştirilebileceği kaydediliyor.

Olası bir başka anayasa değişikliğinin ise Kürtçe eğitimin önünün açılması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle ilgili olacağına dikkat çekiliyor. Anayasanın 42. maddesinin Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir hükmünü düzenleyen fıkrasının Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Türkçeden başka dillerde eğitim ve öğretim yapılması ile ilgili esaslar, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenir biçiminde değiştirilerek Kürtçe eğitimin önünün açılabileceği kaydediliyor. Anayasanın yerel yönetimlerle ilgili maddelerinde de değişiklik yapılarak, yerel yönetimlerin daha da güçlendirilmesi hedefleniyor.