Uğur Mumcu Vakfı'nda ilginç olay

Mumcu, düzenlediği basın toplantısında, Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliklerine kapsamında, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının 16 yıldır Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nda hazırlık toplantıları yaptığını ifade etti.

İlk defa bu yıl ülke ve demokrasi adına son derece düşündürücü bir gelişme yaşandığını belirten Mumcu, 4 Kasım akşamı Vakfa gelen ve kendilerini ''Ankara Emniyet Müdürlüğü Araştırma Geliştirme birimi mensubu'' olarak tanıtan ve ''polis kimlikleri'' gösteren sivil kıyafetli iki kişinin, vakıf görevlilerine ''burada ne yapıyorsunuz, niye toplandınız?'' tarzında sorular yönelttiğini söyledi.

Gelenlerin, ''adlarını ve çalıştıkları bölümü kendi el yazılarıyla bıraktıklarını'' ifade eden Güldal Mumcu, ''Ülkemize adalet ve demokrasinin yerleşmesini sağlamak için verilen emeklerden rahatsız olan bir takım odaklar, adalet ve demokrasi özlemini ve bu özlemi ifade eden Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfını ve öteki demokratik kitle örgütlerini taciz etmek, sindirmek mi istemektedirler?'' diye sordu.

Mumcu, olayı İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a bildirdiğini ve sonra iki polisin Vakfa gelerek güvenlik kamerası kayıtlarını izleyip ilk gelen kişilerin isimleri alıp gittiklerini aktardı.
Daha sonra iki polisin daha gelerek isimleri yeniden alıp gittiğini belirten Mumcu, ''Gece yarısı kendini Ankara Emniyet Müdürü olarak tanıtan bir zat aramış ve telaşlı olduğu çok açık olan bir ses tonuyla, bu isimde kişilerin kendi birimlerinde bulunmadığını, kimliklerin sahte olabileceğini, ayrıca o kişilerin bir yurda da gittiklerini belirtmiş, hangi yurt olduğunu sorduğumda da söyleyemeyeceğini ifade ederek, 'Siz bizim hedefimizde değilsiniz. Böyle bir şey yapılması mümkün değil. Biz sadece size yardımcı olmaya çalışırız' dedi'' diye konuştu.

Bu kişiler sahte polis ise ''olayın çok daha vahim olduğunu, kim adına niçin dolaştıklarının otaya çıkarılması gerektiğini'' ifade ettiğini anlatan Mumcu, arandığı telefon numarasını da gazetecilere söyleyerek, ''Bu numarayı özellikle veriyorum, belki kendini Ankara Emniyet Müdürü olarak tanıtan sanal birisiyle konuşmuşumdur'' dedi.

''Emniyetin ne yapacağını merakla beklemekteyim"

Bu sabah Emniyetten gelen görevlilerin güvenlik kasetlerini tutanaksız almak istediklerini, ancak itirazları sonucu tutanak karşılığı teslim edildiğini belirten Mumcu, şunları söyledi:
''Adında adalet sözcüğü bulunan, partilerine AK demeyenlere hakaret eden ve durmadan sivil toplumun ne kadar önemli oluğunu dile getiren bir iktidarın, samimiyetsizliği, adalet ve demokrasiden ne anladığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Bu adalet değildir ama demokrasi hiç değildir. Ülkenin adım adım faşizme sürüklenmesi demokrasi olamaz. Bu polis devletine ve hatta İslami polis devletine gidiştir. Emniyetin bu sanal polislere ne yapacağını merakla beklemekteyim.

Laik, demokrat sosyal hukuk devletinden ve Cumhuriyetin ilkelerinden yana olan Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerinin öldürülmesi nasıl adalet ve demokrasiyi bu ülkeye yerleştirmek isteyenleri yıldırmamışsa, bu tür ilkel faşizan baskılar da ne Uğur Mumcu Vakfını ne de sivil toplum örgütlerini yıldırmayacaktır.

Elsiz ayaksız yılanın yarattığı bu sanal dünyanın uykusundan uyanmamız gerek. Artık kimse parmağının arkasına saklanamaz.''

Emniyet Müdürlüğün'den soruşturma

Ankara Emniyet Müdürlüğü, dün Uğur Mumcu Vakfı'na (um:ag) giderek kendilerini ''polis'' olarak tanıtan iki kişiye ilişkin soruşturma başlattı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, vakfa giderek kendilerini ''polis memuru U.E ve Ş.G'' olarak tanıtan iki kişiye ilişkin başlatılan incelemede, Ankara Emniyet Müdürlüğü veya Emniyet teşkilatının diğer birimlerinde bu isimlerde görevli bulunamadığı belirlendi.

Yetkililer, um:ag güvenlik kamerasındaki görüntülerinin incelendiğini, olayla ilgili çok yönlü çalışma başlatıldığını bildirdiler.

Emniyet yetkilileri, yapılan ilk incelemeye göre, Türkiye'de kendilerini ''polis'' olarak tanıtan kişilerin beyan ettiği ismi taşıyan kimse bulunmadığını da ifade ettiler.