Ulusal Egemenliğin Bayramı

Ulusal Egemenliğin Bayramı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.04.2009 - 06:07

“23 Nisan Türkiye ulusal tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı başkaldıran Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek konusundaki yamanlığını belirtir.”

M.K. ATATÜRK

(23 Nisan 1922)

Yeni Türk devletinin kuruluş sürecinin tamamlandığı tarih 23 Nisan 1920’dir. Çünkü 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması ile başlayan Anadolu ihtilali, 23 Nisan 1920’de Meclis’in açılması ile tamamlanarak tabanı ulus olan, yani ulusa dayalı yeni bir devletin kuruluşu ile sonuçlandırılmıştır.

Bu Meclis’in temeli, özü onun ulusa dayalı olmasıdır ve ulusal egemenliği temel almasıdır. 1923’te Mustafa Kemal Eskişehir-İzmit konuşmasında nitekim şöyle diyecektir: “Ulusun geleceğine yalnız ve ancak ulus egemen olacaktır. Ulusu temsil eden ulusal irade ulus adına sınırlı ve belirli bir zaman için manevi kişiliğini de belirten Millet Meclisi de en sonunda ulusça yenilenmekle karşı karşıyadır. Özde olan ulustur. Egemenlik onun olduğu gibi, yönetim hakkı da onundur.”

Türkiye Cumhuriyeti devletinin başlıca iki temel niteliği vardır. Bunlardan ilki ulusal egemenlik, diğeri de tam bağımsızlık. Her iki nitelik de egemenliğin kullanımı ile ilgilidir.

Demokrasilerde egemenlik ulusun elindedir. Ve bu nitelik ulusal egemenlik olarak ifadesini bulur ve ulusun kendi kendisini yönetmesi olarak ifade edilir. Yani egemenliğin ülke içinde kullanımı ulusal egemenliktir. Ülke dışında ise egemenlik tam bağımsızlıktır ya da istiklal olarak ifade edilir. Yani başka hiçbir güçlü devletin boyunduruğu altına girmemek. Nitekim ancak bunlar gerçekleştirildikten sonradır ki çağdaşlaşma hedefine yönelinmesi gerekir. 16 Ocak 1923’te Mustafa Kemal bunu şöyle dile getirecektir: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tüm programlarının dayanağı şu iki temel ilkedir: Tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız ulusal egemenlik. Birinci ilkenin açıklanması ulusal ant (Misak-ı Milli) idi. İkinci ve yaşamamız için gerekli olan ilkenin belirgin biçimi ise anayasa Teşkilatı Esasiye Kanunu’dur.” Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 Cuma günü en yaşlı üye Sinop Milletvekili Şeref Bey’in başkanlığında saat 13.45’te İttihat ve Terakki Kulübü binasında açılmıştır.

23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, birtakım niteliklere ve özelliklere sahiptir. Her şeyden önce amacı anayasa hazırlamak olan bir kurucu meclistir. Aynı zamanda olağanüstü yetkilerle donatılmış olup, yasama ve yürütme görevlerini de üzerine alacaktır. İşte ilk Meclis’in yetkileri oldukça geniş olup, kuvvetler birliği ilkesini benimsemiştir. Yasama, yürütme, gerektiğinde yargı yetkisi de Meclis’tedir.

Nitekim Meclis’in açılışı ile yeni devletin artık ulusal egemenlik ilkesini devletin temel söylemi haline getirmiş olduğunu görüyoruz. Kurucu meclis tarafından hazırlanan yeni devletin ilk anayasası olan 1921 Anayasası’nın birinci maddesinde de bu düşünce yer alır: “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.”

Mustafa Kemal’in eseri olan bu yeni devletin ve onun meclisinin temel nitelikleri ve önemi, son derecede anlamlı bir günde, yani 1 Kasım 1922’de, saltanatın kaldırıldığı gün Mustafa Kemal tarafından şu sözlerde dile gelecektir: “Millet geleceğini doğrudan doğruya eline aldı ve ulusal egemenlik ve hükümdarlığını bir kişiye değil, vatandaşlarından seçilmiş vekillerinden oluşan Büyük Meclis’te temsil ettirdi. İşte o Meclis, yüce Meclis’imizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Bu egemenlik durağının hükümetine Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti derler. Bundan başka bir hükümdarlık makamı, durağı, bundan başka bir hükümet kurulu yoktur ve olamaz.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler