Üskül'den adaylara uyarı
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi belediye başkan adaylarından seçmenden insan haklarını dikkate alarak oy istemeleri çağrısında bulundu.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Zafer Üskül, Meclis'te gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında yerel yönetimlerin çevre ve insan hakları konusunda yeteri tadar duyarlı olmadıklarını, yaklaşan yerel seçimler öncesi adayları "insan hakları" konusunda uyarmak istediğini söyledi.
Üskül, Avrupa Konseyi tarafından 1992 yılında imzalanan "Avrupa Konseyi Avrupa Yerel Yönetimler" deklerasyonu'nu hatırlatarak, Türkiye'de şu ana kadar hiç bir yerel yönetimin söz konusu metne imza atmadığını eleştirerek, Türkiye'de hiç kimsenin yerel düzeyde insan haklarından söz etmediğini dile getirdi.
İnsan hakları konusunda sadece merkezi yönetimin sorumlu olmadığını kaydeden Üskül, yerel yönetimlerin de insan hakları konusunda sorumlu olması gerektiğini bildirdi.
Türkiye'de pek çok konuda insan hakları ihlallerin yaşandığını ileri süren Üskül, "Şehir içi ulaşımda ciddi insan hakları ihlali yaşanıyor. Kültürel varlıkların güvence altına alınmadığını görüyoruz. Mimari duyarlılık yok. Türkiye'de ne yazık ki, çevreyi kirletenlere 'çevre ödülü' veriliyor" dedi.
Yerel yönetimler duyarsız
Üskül, 1992 yılında Avrupa Konseyi tarafından imzalanan "Avrupa Kentli Hakları Deklenasyonu" hatırlatarak, şu ana kadar Türkiye'den hiç bir yerel yönetimin bu metne imza atmadığını eleştirdi. Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olduğunu anımsatan Üskül, yerel yönetimlerin çevre ve insan hakları konusunda duyarlı olmadığını savundu. Üskül şöyle dedi:
"Avrupa Kentsel Şartı, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Konferası'nda Mart 1992'de kabul edilmiştir. Şart diğerlerinden farklı olarak Hükümetlerin değil, yerel yönetimlerin imzasına açılmıştır. Türkiye'de henüz anlaşmayı imzalamayan bir belediye olmamıştır. Ne yazık ki yerel yönetimler bu konuda duyarlı değil."
Yerel yönetimlere 20 maddelik çağrı
Üskül, yaklaşan yerel seçimler öncesi seçilecek belediye başkanlarından söz konusu 20 maddelik, "Kentli Hakları Deklarasyonu" uyulması çağrısında bulundu.
1992 yılında imzalanan, 20 maddelik Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonuyla; Avrupa yerleşimlerinde yaşayan kent sakinleri şu haklara sahip:
Güvenlik: Mümkün olduğunca suç, şiddet ve yasa dışı olaylardan arındırılmış emin ve güvenli bir kent;
Kirletilmemiş, sağlıklı bir çevre: Hava, gürültü, su ve toprak kirliliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları korunan bir çevre;
İstihdam: Yeterli istihdam olanaklarının yaratılarak, ekonomik kalkınmadan pay alabilme şansının ve kişisel ekonomik özgürlüklerin sağlanması;
Konut: Mahremiyet ve dokunulmazlığının garanti edildiği, sağlıklı, satın alınabilir, yeterli konut stokunun sağlanması;
Dolaşım:Toplu taşım, özel arabalar, yayalar ve bisikletliler gibi tüm yol kullanıcıları arasında, birbirinin hareket kabiliyetini ve dolaşım özgürlüğünü kısıtlamayan uyumlu bir düzenin sağlanması;
Sağlık: Beden ve ruh sağlığının korunmasına yardımcı çevrenin ve koşulların sağlanması;
Spor ve dinlence: Yaş, yetenek ve gelir durumu ne olursa olsun, her birey için, spor ve boş vakitlerini değerlendirebileceği olanakların sağlanması;
Kültürler arası kaynaşma: Geçmişten günümüze, farklı kültürel ve etnik yapıları barındıran toplulukların barış içinde yaşamalarının sağlanması;
Kaliteli bir mimari ve fiziksel çevre: Tarihi yapı mirasının duyarlı bir biçimde restorasyonu ve nitelikli çağdaş mimarinin uygulanmasıyla, uyumlu ve güzel fiziksel mekanların yaratılması;
İşlevlerin uyumu:Yaşama, çalışma, seyahat işlevleri ve sosyal aktivitelerin olabildiğince birbiriyle ilintili olmasının sağlanması;
Katılım: Çoğulcu demokrasilerde; kurum ve kuruluşlar arasındaki dayanışmanın esas olduğu kent yönetimlerinde; gereksiz bürokrasiden arındırma, yardımlaşma ve bilgilendirme ilkelerinin sağlanması;
Ekonomik kalkınma: Kararlı ve aydın yapıdaki tüm yerel yönetimlerin, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik kalkınmaya katkı konusunda sorumluluk sahibi olması;
Sürdürülebilir kalkınma: Yerel yönetimlerce ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması ilkeleri arasında uzlaşmanın sağlanması;
Mal ve hizmetler: Erişilebilir, kapsamlı, kaliteli mal ve hizmet sunumunun yerel yönetimi, özel sektör ya da her ikisinin ortaklığıyla sağlanması;
Doğal zenginlikler ve kaynaklar: Yerel doğal kaynak ve değerlerin; yerel yönetimlerce, akılcı, dikkatli, verimli ve adil bir biçimde, beldede yaşayanların yararı gözetilerek, korunması ve idaresi;
Kişisel bütünlük: Bireyin sosyal, kültürel, ahlaki ve ruhsal gelişimine, kişisel refahına yönelik kentsel koşulların oluşturulması;
Belediyeler arası işbirliği: Kişilerin yaşadıkları beldenin, beldeler arası ya da uluslar arası ilişlerine doğrudan katılma konusunda özgür olmaları ve özendirilmeleri;
Finansal yapı ve mekanizmalar: Bu deklarasyonda tanımlanan hakların sağlanması için, gerekli mali kaynakları bulma konusunda yerel yönetimlerin yetkili kılınması;
Eşitlik:Yerel yönetimlerin; tüm bu hakları bütün bireylere cinsiyet, yaş, köken, inanç, sosyal, ekonomik ve politik ayrım gözetmeden, fiziksel veya zihinsel özürlerine bakılmadan; eşit olarak sunulmasını sağlamakta yükümlü olması.
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin açıklamaları sahaya nasıl yansıdı?
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- PKK Suriye’nin Silahlı Kuvvetleri Oluyor
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- CHP ne yapmalı?
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Ölü ve yaralılar var!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Cem Yılmaz'ın yeni evi dudak uçuklattı!