Uslanmaz bir romantik
İstanbul Müzik Festivali, 2003'ten bu yana verdiği "Yaşam Boyu Başarı Ödülü" ne bu yıl, çağdaş müzik dünyasının önde gelen isimlerinden, Gürcü besteci Giya Kancheli'yi değer gördü.
Günümüzün en önemli bestecilerinden biri olarak kabul edilen, “uslanmaz romantik” Giya Kancheli’ye ödülü, bu akşam Aya İrini Müzesi’nde düzenlenecek törende takdim edilecek. Ödül töreninin ardından Giya Kancheli’nin, festivalin siparişi üzerine bestelediği senfonik yapıtı “Lingering”, şef Andres Mustonen yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirilecek. Geçen yıl hayatını kaybeden çellist Benyamin Sönmez’in solist olarak yer almasının planlandığı bu konser, genç sanatçının anısına yapılıyor.
Biz de, Giya Kancheli’yle hakkında merak ettiklerimizi ve ödülün ona hissettirdiklerini konuştuk.
- Yalnızca Gürcistan’ın en tanınmış çağdaş bestecisi değil, aynı zamanda çağdaş klasik müzik dünyasının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyorsunuz. Müzik kariyeriniz hakkında bilgi sahibi olmakla birlikte, kariyerinizin dönüm noktaları olarak kabul ettiğiniz olay ve durumları merak ediyorum.
Bunu söylemek çok zor aslında çünkü bence bugün geldiğim nokta, birbiriyle çakışan birçok olayın, aslında birçok şanslı ve şanssız olayın doğal bir sonucu. Özellikle altını çizmek istediğim bir yaşanmışlık yok bu bağlamda. Örneğin Gürcistan’dan Avrupa’ya taşınmam, benim müzik kariyerim açısından önemli bir etken, ancak tek başına bu ve bu gibi olaylar, hiçbir şeyi açıklamak için yeterli değil.
- ABD’nin Sovyet sanatçılara ambargo uyguladığı dönemlerde dahi eserleriniz etkisini sürdürdü. Siz hem Batı’nın hem de eski Sovyet ülkelerinin beğenisini, dönemin zorlu politik atmosferine karşın her iki tarafın da takdirini kazanmış ender sanatçılardansınız. O günler size ne hissettiriyor?
Bence bu bir şanstı ve aslında bu şans zamanın ruhuyla ilgiliydi, günlük bir şey değil. Zamanın ruhu, benim yalnızca Sovyetler’de değil, Batı’da da avangard bir besteci olarak kabul edilmemi sağladı. Eğer tam tersi bir durum olmuş olsaydı, yani ABD tarafından değil, Sovyetler’de benim müziğim yasaklanmış olsaydı, bu kez de Batı’da kabul görecektim. Bu anlamda kaderime şükrediyorum. Ancak şöyle de bir gerçek var; eğer birileri müziğimi kelimelere dönüştürmüş olsaydı, bana ambargo uygulayan taraf ABD değil, Sovyet rejimi olurdu ki Gürcistan bir hayli sertti.
- Gürcistan Halk Sanatçısı, SSCB Devlet Ödülü, Rusya Başarı Ödülü ve İsrail’de Wolf Ödülü gibi çok sayıda ödülün sahibisiniz. Bu yıl 40’ıncısı düzenlenen İstanbul Müzik Festivali’nde de “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne değer görüldünüz. Bu ödülü nasıl karşılıyorsunuz?
Her ödül bir onur ve zevktir benim için. Ama İstanbul Müzik Festivali gibi geniş bir kültürel etki alanına yayılmış bir etkinlikten bu ödülü almak, çok daha büyük bir onur. Ve tabii ki önceki yıllarda ödüle değer görülen isimlere bakmak beni daha da onurlandırıyor.
- Son alarak, festivalin siparişi üzerine bestelediğiniz “Lingering” adlı yapıtın yaratım süreciyle yapıtın kendisinden söz edelim istiyorum.
Festivalin karakteriyle bağlantılı olmasını istediğim bu yapıtı üretim sürecim toplam iki yılımı aldı. Geçmiş yapıtlarımdan farklı bir müzikal dil taşımamakla birlikte, içinde yaşadığım dönem ve karşı karşıya kaldığım olaylar, elbette ki müziğe yansıdı. Çünkü yaşadığımız çağ ve gerçekleşen olaylar, duyguları mutlaka etkiliyor. Örneğin Benyamin Sönmez’in ölümünün, bu beste üzerinde belli bir etkisi var.
En Çok Okunan Haberler
- Sessizliğini 'Beyoğlu'ndaki taciz skandalı' için bozdu
- Alman basınından Türkiye iddiası
- Semih Çelik'in komşuları konuştu: 'İkbal'e takıntılıydı'
- Baba evinde öldürüldüğü kesinleşti!
- 'İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı...'
- 'Discord' yayınlarına yönelik harekete geçildi
- Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a sert yanıt!
- Üniversitesinden 'Ayşenur Halil' paylaşımı
- 2 motosikletli ters yönde yarış yaptı: 1 ölü, 3 yaralı
- Sıcaklıklar azalıyor, sağanak yağış geliyor!