Usulsüz dinlediler
İstanbul Başsavcılığı, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk hakkındaki ilk adli dinleme kararının 21 Şubat 2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce alındığını bildirdi. Medyaya sızdırılan görüşmelerin, adli dinleme kapsamında yapılan dinlemeler olmadığı ve CMK kapsamında alınmadığı anlaşıldı. Hukukçular delil olmayacak bu görüşmelerin dosyaya konulmasını hukuk ihlali olarak nitelendirdi.
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’un telefonunun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2007/2023 soruşturma sayılı yazısı üzerine 21 Şubat 2008’den itibaren dinlemeye alındığı ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İlhan Selçuk’un avukatlarının istemi üzerine Selçuk’un hangi tarihlerde ve ne gerekçeyle dinlendiğine ilişkin kararları dava dosyasına gönderdi. Savcılığın isteği üzerine Selçuk hakkındaki adli dinleme kararı, ilk kez İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 21 Şubat 2008 tarihinde alındı.
Mahkemenin iletişimin dinlenilmesi ve kayda alınması kararında İlhan Selçuk’a “Terör örgütü üyesi olmak” suçunun yüklendiği belirtildi. Dinleme kararının nedeni ise şöyle açıklandı: “Şüphelinin suç işlemek için örgüt kurduğu, bu örgütün çok sayıda üyesinin bulunduğu yolunda bilgi toplanmış, kuvvetli şüphe oluşmuşsa da örgüt mensuplarının tespit ve yakalanması, suçun işlendiğine dair delillerin toplanması, olayın aydınlatılması için şüphelinin telefonunun dinlenmesine ihtiyaç vardır.”
Başka suretle, delil elde etme imkânının bulunmadığını belirten mahkeme, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. ve 137. maddeleri uyarınca Selçuk’a ait telefonun 3 ay süreyle dinlenmesine ve kayda alınmasına karar verdi. Dinleme kararı savcılığın isteği üzerine dosyanın eksiksiz hazırlanabilmesi için soruşturmanın devam ettiği 21 Mayıs ve 3 Haziran 2008 tarihlerinde iki kere uzatıldı. Selçuk hakkında, 6 Haziran 2008’de İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yine özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın isteği üzerine yeni bir dinleme kararı daha verildi. Kararda Selçuk’a ait iki sabit telefonun 3 ay süreyle dinlenilmesine, kayda alınmasına, görüşme detay sorgulamalarının yapılmasına hükmedildi. Kararda, “Ergenekon Terör Örgütü”nün hiyerarşik bir yapıda ve çok katı bir disiplin içerisinde hücre yapılanması olduğu bu nedenle örgüt üyelerinin örgüt içinde sadece kendi bilmeleri gereken kimselerle irtibatlı olabilmelerine izin verildiği kaydedildi. Örgütün diğer üyelerini tanımalarına izin verilmediği, örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyunda infiale neden olabilecek eylemler gerçekleştirebilecek kadar tehlikeli olduğu kaydedilerek, şöyle denildi: “Fiziki takip, tarassut ya da gizli görevli kullanma gibi tedbirlerle bu terör örgütünün yapısının deşifresi ile işlemiş oldukları suçun delilleriyle birlikte ortaya çıkartılmasının mümkün olmamasından dolayı iletişimin dinlenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.”
İstanbul Emniyeti istedi
İlhan Selçuk’un iletişimi, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü talebi üzerine de dinlendi. Emniyetin isteği üzerine 2008 yılında Selçuk’un telefonunun dinlenilmesi sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve teknik araçlarla izlenebilmesi amacıyla 8 ayrı karar verildi. Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu kapsamında ve bir suçun soruşturması ile ilgili olmayıp, tamamen istihbari ve önleyici nitelikte yapılan bu dinlemeler de dosyaya delil olarak konuldu. Selçuk hakkındaki Emniyetin isteği üzerine verilen dinleme kararının 2 Şubat 2008 tarihini taşıdığı belirtildi.
Daha önce, soruşturma makamları tarafından medyaya sızdırılan İlhan Selçuk’un telefon görüşmelerinin, mahkemece verilen adli dinleme kararından önceki tarihlerde yapılan görüşmeler olduğu ve bunların istihbarat dinlemesi kapsamında yapıldığı anlaşıldı. Daha önce medyaya sızdırılan İlhan Selçuk’un Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarıyla yaptığı görüşme içeriklerinin, adli dinleme kapsamında yapılan dinlemeler olmamasına ve yasa gereği delil olarak değerlendirilemeyecek bulunmasına karşın neden dosyaya konulduğu ve medyaya sızdırıldığı ise kuşku uyandırdı. Selçuk’un emniyetteki ifadesinin toplam 73 sayfa ve bunun da 65 sayfasının telefon görüşmeleri olduğu biliniyor. Hukukçular, İlhan Selçuk’un telefon görüşmelerinin Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olarak dinlenmesinin ortaya çıkması üzerine, bu durumun vahim bir hukuk ihlali olduğunu belirtti. İlhan Selçuk hakkındaki iddiaların temelini telefon görüşmeleri oluşturuyordu.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi