Uyuyor millet! İstediğin kadar dürtükle...

''Uyuyor millet! İstediğin kadar dürtükle, kılı kıpırdamıyor kimsenin...'' 

Ne güzel söylemiş Rıfat Ilgaz…

İnsan merak etmiyor değil?

Koca bir millet nasıl olur da göz yumar bu kadar haksızlığa?

Bu kadar olan bitene neden ses çıkarmaz?

Nedir sizler için standart olan?

Bu memlekette küçücük çocuklar tecavüze uğruyor ses yok,

Yurtlarda çocuklar taciz ediliyor ses yok!

Memleket soyuluyor ses yok. 

Devlet ile mafya iç içe girmiş ses yok. 

Sokak ortasında bir kadının kıyafetine müdahale ediliyor, ses yok.

Sene: 2001

Dolar 1.20 TL oluyor. Ülke ekonomisinin gidişatını sıra dışı bir eylemle protesto eden bir vatandaş dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlatıyor.

Sene :2021 

Dolar 8,75 TL ses yok

Çeyrek altın 795 TL, benzin 7,25 TL, ekmek 1,50 TL, bir kilo et (ortalama) 100 TL olmuş.

Sen ise “Eskiden tuvalete girmek 1.000.000 liraydı, şimdi ise 1 TL diyorsun.” diyorsun.

2002 yılında ülke borcumuz 130 milyar Dolar iken, günümüzde 450 milyar Dolar…

Bu durumu yalanladığın yetmiyor gibi; “IMF’ye borç verecek durumdayız paramız çok” diyorsun.

2002 yılında aylığıyla yaklaşık 8 çeyrek altın satın alabilen en düşük işçi emeklisinin şimdi maaşı sadece 2 çeyrek altına yetiyor.

Bunu söylediğimiz zaman “eskiden yağ almak için kuyrukta beklerdik.” diyorsun.

Akıl alır gibi değil.

“Kazancım ile 8 çeyrek altın satın alabilen ben, neden şimdi 2 çeyrek altın alıyorum?” diye sorgulama gereği bile hissetmiyorsun.

Her 4 kişiden 1’i işsiz millet aç diyoruz,

“Her şey yolunda, yabancılar başarımızı çekemiyor” diyorsun.

Büyüyen cari açık, artan işsizlik, gelir dağılımında yaşanan büyük adaletsizlik, politik güven kapsayıcılığının azalmasıyla içte ve dışta yaşanan güvensizlik var. Demokrasi ve hukuk askıya alındı, mafya hortladı diyoruz,

“Hepsi CEHAPE’nin uydurması” diyorsun.

Güzel kardeşim ben daha ne diyeyim sana.

Freni patlak kamyon misali yokuş aşağı hızlıca gidiyoruz.

Senin inadın inat

“İstediğin kadar dürtükle. Ben uyumaya devam edeceğim” diyorsun.

Bize de Rıfat Ilgaz’ı saygı ile yad etmek kalıyor.