'Uzlaşma sağlanamamasının en önemli nedeni Hatip Dicle'

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP heyeti ile yaptıkları görüşmede ortak bir metin üzerinde uzlaşma sağlanamamasında en önemli faktörün tutuklu milletvekilleriyle, Hatip Dicle konusunda BDP'nin somut adım atılması ve sorunun çözülmesi talepleri olduğunu bildirdi.

'Uzlaşma sağlanamamasının en önemli nedeni Hatip Dicle'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.07.2011 - 12:04

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli BDP heyeti ile yaptıkları görüşmede ortak bir metin üzerinde uzlaşma sağlanamamasında en önemli faktörün tutuklu milletvekilleriyle, Hatip Dicle konusunda BDP'nin somut adım atılması ve sorunun çözülmesi talepleri olduğunu bildirdi.

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP heyetiyle Meclis Başkanlığı'nda yapılan 1.5 saatlik görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. BDP grubuyla Meclis çatısı altında çalışma imkanı sunmak, katkı sağlamak amacıyla görüşmelerde bulunduklarını kaydeden Canikli, şunları söyledi:
"Bütün görüşmeler olumlu, yapıcı bir ortamda geçti, fakat birlikte, üzerinde mutabakat sağlayacağımız bir metin oluşmadı. Ama bu ifade etmeye çalıştığım gibi görüşmelerin katkı sağlayıcı olmadığı ve gelecekle ilgili Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi noktasında birlikte çalışılmasına engel teşkil edeceği anlamına gelmez. Tam aksine her iki taraf da TBMM'nin Türkiye'nin tüm sorunlarının tartışılıp değerlendirileceği, çözüm bulunacağı yegane ortam olduğu konusunda kanaatlerini ortaya koydular. Burada esas itibariyle bizim tarafımızdan hazırlanan metin evrensel ilkeleri içerdiği özellikle önümüzdeki dönemde toplumun bizden beklentisi yeni sivil özgürlükçü bir anayasa yapılması konusundaki kanaatimizi, irademizi yansıtan bu metinle ilgili BDP tarafının da katkı sağlayıcı, destek verici bir metin olduğu konusunda iradeleri ortaya konuldu. Ama eksik olarak değerlendirdiler. Ve kendi metinleriyle ilgili ortaya koydukları metinde yer alan bazı konularla ilgili hususların mutlaka yer alması gerektiği şeklinde bir iradeleri ortaya çıktı. Biz ise özellikle belirli spesifik olaylara atıf yapılması şeklinde ortaya çıkan bu hususun mevcut anayasa ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini ifade ettik. Özellikle yargıya müdahale anlamına gelebilecek ve mevcut kuralların ihlali sonucunu ortaya çıkarabilecek bir adımın atılmaması bir tavrın ortaya konmaması gerektiğini ifade ettik. Esas itibariyle de ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmamasındaki en büyük faktör, neden, tutuklu milletvekilleriyle, sayın Hatip Dicle'nin konumuna ve onlar açısından sorun olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri olmuştur."

 

"İki tarafta iyi niyetle görüştü"

Canikli Hatip Dicle ve tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir ifadenin metne konulmasının yargıya müdahale olacağı, anayasa ve yasaların ihlal edilmiş sayılacağını belirtirken her iki tarafın da iyiniyetle ve karşılıklı olarak birbirini anlamak düşüncesiyle görüşmeleri gerçekleştirdiğini kaydetti.

 

"AKP'nin sunduğu metin neler içeriyor"

Canikli AKP grubu tarafından sunulan metni de basın mensuplarına okudu. AKP'nin metninde TBMM'nin önümüzdeki 24'ncü çalışma döneminde ülkenin en temel sorunlarını çözme ve halkın beklentilerini gerçekleştirmek üzere görev yapacağı vurgulandı. Beklentilerin en önemlisinin yeni bir anayasa yapılması olduğu belirtilen metinde şöyle denildi:
"Bu çerçevede uzlaşma içinde evrensel standartlarda yapılacak bir anayasa ile daha güçlü bir demokratik sistem inşa etmek, toplumsal barışı güçlendirmek ve refah düzeyini artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Yukarıda belirtilen hedeflerin gerçekleştirilmesi millet iradesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilmesiyle mümkündür. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen siyasi partiler Meclis zemininde birlikte çalışma, diyalog kapısını açık tutma ve sorunları birlikte çözme konusunda gereken hassasiyeti göstermelidirler. 12 Haziran 2011 seçimleri sonrasında TBMM'nde oluşan yüksek oranlı temsil özelliği, ileri demokratik kuralları içeren, özgürlükleri genişleten bir anayasa yapılması için tarihi bir fırsata dönüştürülmelidir. Ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren yeni anayasada yer alması istenilen konular anayasa için Meclis çatısı altında kurulacak komisyonda tartışılmalı ve değerlendirilmelidir."

 

"BDP'liler yemin edip etmeyeceklerine kendileri karar verecek"

Canikli, metni okuduktan sonra gazetecilerin sorularını da yanıtladı. BDP'nin metnine bir itirazlarının olup olmadığı sorusuna Canikli, "BDP'nin hazırladığı metinde bahsettiğimiz hususlara elbette itirazlarımız oldu. Zaten eğer itiraz olmasaydı mutabakat sağlanırdı. Özellikle tutuklu milletvekilleri ve Hatip Dicle'nin durumuyla ilgili atıf yapılması ve bu konuların çözülmesine yönelik önerilerin yer alması ve buna benzer konulara itirazımız olduğu tartışmasız. Sayın Kışanak'ın ifade ettiği gibi onların bizim metne bir itirazı olmadı. Evrensel çerçevede hazırlanmış bir metin olarak söylediğimiz konularla ilgili itirazımızı onlara ilettik. Bu itirazımız olmasaydı diğer konularda çok fazla tartışacak bir konu yok" karşılığını verdi.

 

"Yeni bir görüşme yok"

Bir soru üzerine BDP'lilerin yemin edip etmeyeceklerine kendilerinin karar vereceğini belirten Canikli yeniden bir araya gelip gelmeyecekleri sorusuna ise "Şu an itibariyle böyle bir kararımız yok" yanıtını verdi. Canikli BDP'lilerin Ekim ayında yemin edip etmeyecekleri sorusuna da "Onu bilemiyoruz, bugün danışma kurulu önerisi gelecek. Genel kurulun Cuma ve Cumartesi de çalışması sağlanacak. Bu bilgiyi kendileriyle paylaştık" karşılığını verdi. Canikli BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır'da söylediği "mutabakat sağlanırsa yemin ederiz" sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Biz görüşmelerin olumlu olarak cereyan ettiğini ve genel havanın da bu çerçevede olduğunu aktarmaya çalıştık. Ama şu tarihte yemin edebilirler ya da edecekler gibi bir bilgi bizde yok. Genel olarak görüşmelerden ortaya çıkan sonuçlardan da böyle bir değerlendirme yapmak tahminde bulunmak doğru bir yöntem olmaz diye düşünüyorum. Ama genel olarak olumlu bir izlenim edindiğimizi de ifade etmek istiyorum" dedi.

 

"HSYK'nin tasarrufu"

Canikli, 13'ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ün Bolu'ya atanmasıyla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Yargı bünyesinde ve çerçevesinde verilmiş bir karardır. HSYK'nın bir tasarrufudur. Yani yargıçlarla ilgili tayin, terfi, atama konusunda tek yetkili, özerk ve bağımsız bir kurum olan HSYK'nın bir icraatıdır. Dolayısıyla herhangi bir değerlendirme yapmak doğru değil mümkün değil."

 

"CHP'nin her istediğini kurumlar elbette yerine getirmek mükellefiyetinde değildir"

Canikli CHP'lilerin 13'ncü Ağır Ceza Mahkemesi hakimleriyle ilgili başvurularının olduğunu ve sadece Şengün'le ilgili karar çıkmasına tepkili olduklarının hatırlatılması üzerine, "HSYK kararlarını kendi kuralları çerçevesinde veren bir kuruluş. Yani siyasi partilerin kişilerin tüm taleplerinin yerine getirileceği gibi bir sonuç beklemek doğru değil, mümkün değil. Kendi açılarından kendi kriterleri kendi kuralları çerçevesinde verilmiş bir karar. Nedenini, değerlendirmelerini bilemiyoruz onu ancak HSYK bilir. CHP'nin her istediğini kurumlar elbette yerine getirmek mükellefiyetinde değildir. Kendi açılarından değerlendirir kendi kararlarını uygularlar. Kararı da bu çerçevede değerlendirmek gerekir" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler