Yaptırımlar geri tepebilir
Rusya’nın sebebiyet verdiği Ukrayna krizi en çok kendi ekonomisini vurdu. Avrupa hükümetleri yaptırımlara misilleme yapılmasından çekiniyor.
Ukrayna krizi ve krizin sonunun neye varacağı haftalardır küresel finans piyasalarını da meşgul ediyor. Ukrayna ekonomik bakımdan krizi yenik düştü. Rusya'da da hisse senetleri ve Ruble tepetaklak oldu.
Yatırımcının korkulu rüyası haline gelen Ukrayna krizinin dünya borsalarını nasıl etkilediğini Deka Bankası baş iktisatçısı Ulrich Kater şöyle özetliyor: “Kırım krizinden ikinci kriz senaryosuna kesintisiz geçişin yarattığı dinamik gelişme piyasaları tedirgin etti. Duyulan güvensizliği borsalardaki dalgalanmalardan okumak mümkün.”
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Doğu Ukrayna'da patlak veren çatışmalar borsa endekslerine yüksek oranda değer kaybettirdi. ‘Bundan sonra ne olur?' sorusu yatırımcıyı endişelendiriyor. Ulrich Kater, ekonomik yaptırımlara geçilmesinin Almanya'yı hemen etkilemeyeceğini ama misilleme tehlikesinin de küçümsenmemesi gerektiğini söylüyor. Tecrübeli bankacı, “Yaptırım savaşları tırmanır ve enerjiye ya da mali ilişkilerin kesilmesine kadar varırsa, Almanya da ekonomik bakımdan yara alır ve canlanma umutları sönebilir. Böylece, en kötü senaryo gerçekleşmiş olur”, diyor.
UKRAYNA KRİZİ İÇİN 4'LÜ ZİRVE
Ukrayna krizine diplomatik çözüm arayışları sürüyor. ABD, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları ile AB dış politika yüksek temsilcisi Cenevre'de biraraya gelerek sorunu masaya yatıracak.
“Genç sanayi ülkelerinin krize sürüklenme riski zaten fazlaydı. Rusya'da böyle oldu. Büyümeyi besleyen Çin'de bile her şey olabilir. Almanya bütün dünyayla ticaret yapıyor ve genç sanayi ülkelerinde yüksek yatırımları var. Kayıpları başka pazarlarda kapatmak kolay olmaz. Kaldı ki, son on yılda yükselen piyasaların artık yavaşlamaya başladığını da görüyoruz.”
EKONOMİ ÖNCELİĞİ
Almanya siyasi zorunlulukla ekonomik çıkar ikilemi içinde. David Kohl sert yaptırımlara geçme ihtimalinin düşük olduğunu ve siyasi sorumlulara bağlanan beklentilerin borsaları da etkilediğini söylüyor. Kohl sözlerini şöyle sürdürüyor: “Avrupa'nın aktif yaptırım politikasında karar kılmaya iştahlı olmadığı söylenebilir. Alman kamuoyunun desteği de sınırlı. Irak savaşındaki gibi protesto eylemleri yapılmıyor. Hükümet de pek gönüllü görünmüyor. Devletler hukuku savunulmak istense bile, devletin halktan ve şirketlerden fedakârlık bekleme eğiliminin güçlü olacağını sanmıyorum.”
Piyasanın tepkisi bu teşhisi doğruluyor. Doğu Ukrayna'da çatışmaların patlak vermesiyle düşüşe geçen borsa endeksi kısa zamanda tekrar toparlanmaya başladı. Rusya'da ise bunun tam tersi oluyor. Hisse senetleri değer kaybederken Ruble'de satın alma gücünü üçte bir oranında kaybetti. Yatırımcı son haftalarda Rusya'dan 30 milyar Euro çekti. Krizin en çok Rusya'ya zarar vermesine rağmen Kremlin'in buna aldırmadığı görülüyor. Halkın desteği kesilmediği sürece krizin ekonomik faturasının Putin'i ilgilendirmeyeceği anlaşılıyor. (Kaynak: Thelira)
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!