Yargıya açık baskı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığının açık sinyalini verirken “Cumhurbaşkanı” anlayışını da ortaya koydu. AKP’nin geleceğinden kaygılanmadığını belirten Erdoğan “Herkes, Ömer gibi olmak ister, ama kılıcıyla Ömer’i düzeltecek yol arkadaşları olmadıktan sonra Ömer olunmaz, Ömerlik makamına erişilmez” dedi. Erdoğan, Balyoz davasında tahliye edilen sanık askerlere ilişkin “Biz onlardan teşekkür bile beklemiyoruz. Sadece bu ülkede kimin demokrasi mücadelesi verdiğini bilsinler yeter” diye konuştu. Başbakanlık çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasına ilişkin soruşturmada 11 polisin serbest bırakılmasını eleştiren Erdoğan, Gezi Direnişi’ndeki polis şiddetini ise yine övdü.

Başbakan Erdoğan, dün Haliç Kongre Merkezi’nde partisinin il danışma meclisi toplantısındaki konuşmasında, partililere Çankaya’ya çıkma mesajları vererirken AKP’nin geleceği için öğütlerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığı için çatı adayı göstermesine değinen Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı için adayımız kim olursa olsun, kaygılanacağımız en son şey AKP’nin geleceğidir. Partinin başına Ahmet gelmiş, Mehmet gelmiş bunun tartışmasını yapmak davaya saygısızlıktır. Bizler şahısların peşinde mi gidiyoruz. Bugün Tayyip Erdoğan var. Bir an sonraya garantim var mı? Kim diyorsa ki ‘ben olmazsam dava olmaz’ o büyük bir kibrin içindedir. Biz Hz. Ömer’e dahi ‘seni kılıcımızla düzeltiriz ey Ömer diyebilen’ bir danışma, istişare kültürünün içinden geliyoruz. Herkes, Ömer gibi olmak ister, ama kılıcıyla Ömer’i düzeltecek yol arkadaşları olmadıktan sonra Ömer olunmaz, Ömerlik makamına erişilmez. Teşkilatımız içinde, Allah’a çok şükür, sağlam yol arkadaşları sayesinde Ömerlik makamına ulaşabilecek nice kahraman var” dedi.

‘Polis orantısız güç kullanıyor diye yansıtıldı’

Gezi olayları ile başlayan 1 yıllık süreçte ülkenin Cumhuriyet tarihinin en zor testlerinden birinden geçtiğini söyleyen Erdoğan, polisin orantısız güç kullanmadığını savundu.

‘İtirazım var’

Başbakanlık ofisinin dinlenmesine ilişkin “böcek soruşturması”nda polislerin serbest bırakılmasını eleştiren Erdoğan şöyle konuştu:“Türkiye’de bir başbakanın ofisi dinlenecek. Bununla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgelerini toplayacak, ilgili mercilere aktaracak. Hale bakın, hepsi dışarıda. Ben paralel ya da değil yargıya sesleniyorum: Bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, yapanlar ortadayken neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş. Benim itirazım var. Siz başbakanın dinlenmesini bu kadar normal karşılıyorsanız soruyorum sizin yatak odanızı dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Temenni ederim ki kısa zaman sonra sizler de aynı şekilde dinlenilmezsiniz. Bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil” diyen Erdoğan, karara yargıda itiraz edeceğini söyledi.

‘Teşekkür beklemiyoruz’

Balyoz Davası tahliyelerinden söz ederken Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kendilerinin getirdiğinin altını çizen Erdoğan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitseydiler, oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. AİHM lehlerine bile karar verse biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, yine orada kalmaya devam ederler. Yani içeriden çıkamazlardı. Biz şu anda onlardan teşekkür bile beklemiyoruz... Ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler o yeter” dedi.

Kılıçdaroğlu ve Gülen eleştirisi

Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve Fethullah Gülen’i sert bir dille eleştiren Erdoğan, “CHP genel müdürü Pensilvanya örgütünün bir kanalına çıktı. Deniz Baykal ile ilgili çirkin görüntülere ilişkin şahsıma ağır iftiralar attı. Güya bir diz üstü bilgisayardan ben bu çirkin görüntüleri izlemişim. Siz bu görüntüleri ne zaman, nerede izlediniz, bu görüntüler nereden eline geçti diye soruyorlar cevap yok. Pensilvanya emreder, CHP genel müdürü yapar” dedi.