'Yaşanan açık hukuk ihlali'

Günaydın, yerel yönetimlere ilişkin düzenlemeler ve yerel seçimlerle ilgili parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşmeleri tamamlanan ve 13 ilin büyükşehir olmasını öngören ''Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazın Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı''nı eleştiren Günaydın, tasarının hayata geçmesi halinde ülke genelindeki 2 bin 950 belediyeden bin 582'sinin kapatılacağını söyledi.

Türkiye'nin imzaladığı ''Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı''nın ilgili maddesinin, ''yerel yönetimlerin sınırlarının mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan, değişiklik yapılamaz'' hükmünü taşıdığını belirten Günaydın, referandum olmaksızın belde belediyelerinin kapatılmasının ve sınırlarının değiştirilmesinin doğru olmadığını ifade etti.

Günaydın, ''Türkiye'deki her iki belediyeden birini kapatma yoluyla yerel yönetim reformu yaptığını iddia eden AKP hükümeti, halkın iradesini hiçe saymaktadır'' dedi.

CHP'nin, ''yaşanan açık hukuk ihlalini'' deşifre etmek ve halkın iradesini ortaya çıkarmak için 14 ve 21 Ekim tarihlerinde çok sayıda belde belediyesinde, diğer partilerin yöneticilerinin de sandık kurulu üyesi olduğu ''yerel referandum'' yaptığını hatırlatan Günaydın, sonuçlara ilişkin bilgi verdi.

Bunun yalnızca CHP'li belde belediyelerinde yapılmadığını, MHP ve AKP'li belde teşkilat yöneticilerinin de ''referanduma'' katıldıklarını aktaran Günaydın, 14 Ekim'de 98 beldede oy kullanan 123 bin 608 kişiden 121 bin 561'nin ''hayır kapatılmasın'', bin 840 kişinin ise ''evet kapatılsın'' dediğini; 21 Ekim'de ise 265 beldede oy kullanan 176 bin 148 kişiden 169 bin 940'ının ''hayır kapatılmasın'', 5 bin 825'inin ise ''evet kapatılsın'' dediğini anlattı.

Günaydın, ortaya çıkan tabloya göre, ''parti bağlılığına bakılmaksızın yurttaşların belde belediyelerinin kapatılmamasını istediğini'' belirtti.

AKP'nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel'in, ''referandumu'', ''çadır tiyatrosu'' olarak tanımladığını belirten Günaydın, bazı beldelerde ''referanduma'' ilişkin belgelerin altında CHP'li ve AKP'li teşkilat yöneticilerinin imzalarının bulunduğunu belirterek, belgeleri gazetecilere gösterdi.

Günaydın, ''300 bin kişinin herhangi bir siyasal parti ayrımı gözetmeksizin sandığa gittiği ve yüzde 97'sinin 'belediyem kapatılmasın' diye oy kullandığı bir referandum sürecini, 'çadır tiyatrosu' olarak tanımlamak, tanımlayan kişinin demokrasiden, ne ölçüde nasıl almadığının bir temel göstergesidir ve halk şunu anlatmaktadır, 'bu belediyelerin sahibi benim ve ben bu belediyelerin kapatılmasını istiyorum'' diye konuştu.

Gökhan Günaydın, ''referanduma'' ilişkin sonuçları tüm siyasal partilerin genel başkanlıklarına ve TBMM'ye göndereceklerini de söyledi.
 

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Günaydın, ''Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Ankara'da yapılacak halk yürüyüşüne izin verilmemesine ilişkin'' soru üzerine herhangi bir demokratik yürüyüşün yapılması için bir yerden izin alınmasına gerek olmadığını söyledi.

Günaydın, ''Hangi bakanlık, hangi vilayet 'ben bunu yasaklıyorum' diyebilir. Türkiye'de CHP örgütü katılmak isteyen tüm diğer siyasal partilere de açık olacak şekilde halkla birlikte, Cumhuriyet'in kuruluşunu görkemli şekilde kutlayacaktır. Bunun için herhangi bir merciden izin almayız. Bunun için yasaklamaya yönelik herhangi bir genelge olursa da açıkça söylüyorum; yırtar atarız'' dedi.

Bayramı halkın kutlamasına ilişkin herhangi bir düzenlemenin vilayetlerin yetki alanı içinde olmadığını belirten Günaydın, halkın Cumhuriyet'i nasıl isterse, nerede isterse kutlayacağını, buna yönelik tüm mazeretleri ''Cumhuriyet karşıtlığı tanımlayacaklarını ve gerekli cevapları vereceklerini'' ifade etti.
 

AKP ile yapılan görüşme

Günaydın, yerel seçim tarihinin öne çekilmesine ilişkin AK Parti ile yaptıkları görüşmelere de değinerek, iktidarın seçim tarihinde uzlaşma isterken, yerel yönetimlere ilişkin yasal düzenlemeyle seçim çevrelerinin değiştirilmesi konusunda bir dayatma içinde olduğunu söyledi.

''Sandığa güvenmeyerek seçim çevrelerini değiştirmek isteyenlere halkın en güzel cevabı vereceğini'' söyleyen Günaydın, şunları kaydetti:

''CHP hiçbir pazarlık yapmamıştır. AKP hiçbir tarih öngörmemiştir ve söylememiştir. Biz onlara dayatmacı anlayışınız sürerse uzlaşma tesis edemezsiniz' demişizdir. Dolayısıyla top AKP kampındadır. Dolayısıyla AKP durumunu değerlendirerek, dayatmacı anlayıştan vazgeçip, kamu yararı için hep beraber karar alma süreçlerini işletebilirse birlikte oturup her şeyi konuşabiliriz. Aksi takdirde samimi olmayan uzlaşı anlayışının bir yanıt bulmasının çok zor olacağını tüm kamuoyu zaten biliyor.''