Yasasın 'bağzı' dergiler
Pek çok alanda, Gezi Direnişi kendi külliyatını oluşturdu bile. Bazı sinema, edebiyat, kültür dergileriyle siyasi dergiler de ya Gezi Özel sayılarıyla ya da Gezi'yi kapağına taşıyarak direnişe selam yolladı.
Kimi dergiler ekipçe direnişe destek verdiği için gecikmeli çıktı, kimisi de NTV Tarih gibi son sayısını Gezi’ye ayırdığı için kapatıldı. O güzel haziran ayı hatıralardan silinmez biliyoruz ama, yine de biriken onca malzemeyi düşünürsek arada unuttuğumuz bir söz, bir slogan, yazılama, fotoğraf, grafiti olabilir. Nitelikli dergi kıtlığı yaşanan Türkiye’de hâlâ “bazı dergiler çok güzel”. Temmuz ve ağustos sayılarını direnişe ayıran dergilerden arşivlik bir seçki yaptık.
Bant Mag. - ‘Biletleri parklarla takas ettik’
* Sunuş yazısından bir cümle: “Hangimizin ne kadar umrunda oldu ki iptal olan festivaller? Konser biletlerimizi parklarla takas ettik.”
Bu özel sayının en güzel bölümlerinden biri de Gezi Sineması Poster Serisi. Derginin kreatif direktörü Aylin Güngör, “Gerçekten her gün izlediğimiz dizileri, filmleri bıraktık tüm bu olayları filmler silsilesiymiş gibi izledik” diyor. Deniz Akgündüz’ün fotoğrafına yer verilen kapak için ise şunları söylüyor: “Kapak için Bant Mag. kapak fikirlerine ve estetiğine yakın ama aynı zamanda içinde bulunduğumuz yaşadığımız dönemin duygusunu veren bir görsel aradık sürekli. Tüm o çılgın heyecanlı günlerde özellikle de Ziya Azazi’nin sema performansıyla çıkagelmesi çok hoştu. Sonrasında da Deniz Akgündüz’ün çekmiş olduğu bu fotoğrafı gördük ve kapak için tam istediğimiz görsel olduğuna karar verdik.”
Dergide yer alan yazıları ve bölümleri de şöyle sıralıyor Güngör: “Bizim de okurlarımızdan olan birçok kişinin İzmir, Ankara, Antalya, Eskişehir deneyimlerini, bilgilerini paylaşmak istedik. 13 Melek isyan şarkılarını yazdı. Doruk Yurdesin de kendi yazı dizisi olan Haftalık formatında bir özel içerik hazırladı. Ekin Sanaç kendimize sorup durduğumuz ‘Hangi kitabı dönüp okumak istediniz’ sorusunu yine merakla cevabını bekleyebileceğimiz kişilere sordu. Ana akım medyanın susturulduğu zamanlarda güvenilir haberler nasıl takip edilir yazısını, en harlı günlerde Twitter’dan da güvenilir haberleriyle takip ettiğimiz Bawer Çakır’a sorduk.’
Notos - ‘Direnişin edebiyat boyutu’
* Edebiyat Dergisi Notos da tarihsel bir dönüm noktasını, nitelikli bir dosyayla saptamaya çalışıyor. Semih Gümüş, kapak konularını hazırlarken her zaman saklanacak, kaynak olarak kullanılacak nitelikte çalışmalar yapmayı amaçladıklarını belirtiyor: “Direniş’i çeşitli boyutlarıyla değerlendiren bir dosya oldu. Konuyu edebiyat bağlamında alırken, kaçınılmaz biçimde, siyasal yüzüyle de enine boyuna irdeledik.”
Muhsin Akgün ile Cüneyt Çelik’in fotoğraflarının da yer aldığı bu sayının kapağı ile ilgili olarak ise şunları söylüyor: “Kapağımızı birçok dergide gördüğümüz biçimde yapmayı, yani bir Direniş fotoğrafı kullanarak yapmayı değil de, daha özgün biçimde yapmak istedik ve genç sanatçı arkadaşımız Seda Mit’in Notos için yaptığı resmi tasarım içinde kullandık.”
Express – ‘Daha fazla haziran’
*Piyasaya çıktığı ilk günlerde üçüncü baskıya ulaşan Express, Yücel Göktürk ve Merve Erol’un “17, 18, 19, daha fazla haziran” yazısıyla açılıyor. Merve Erol da “bu kadar kısa sürede 3. baskıyı bekliyor muydunuz?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Beklemiyorduk tabii, Gezi’nin bu çapta büyüyeceğini beklemediğimiz gibi. Park polis marifetiyle dağıtıldıktan sonra insanlar o büyülü 15 günü muhabbetlerinde, hayatlarında sürdürmek istediler, Express de herhalde bu çabanın bir parçası oldu.” 28 Mayıs’tan itibaren parka yerleşenlerle konuşmaya başladıklarını belirten Erol, 31 Mayıs ve sonrasında ise direnişe rengini veren toplumsal gruplarla devam ettiklerini anlatıyor.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in direnişin ilk günlerinde parka giren iş makinesinin önünde tek başına duran fotoğrafını unutmak ne mümkün? Önder’in “Bildiğimiz siyasetin sonu” başlıklı yazısı, Gazi, Nişantaşı, Ankara, Adana, Berlin, Londra, Bodrum, Hatay’a kadar direnişi deneyimleyenlerin kaleminden sokaklar ve röportajlar, hem sokaklardan hem de sosyal medyadan takip ettiğimiz “haziran”a dair her türlü doküman dergide yer alıyor. Erol, Gezi özel sayısının kapağının, arka kapakla beraber bir kolaj olduğunu söylüyor: “Tek bir görsel unsur seçmek zordu elbette, ama direniş kendi sembollerini üretti zaten. Bunları da katarak çeşitli safhaları ve durumları göstermeye, çeşitliliği yansıtmaya çalıştık.”
Birikim – ‘Bir yanımız bahar bahçe’
* Aylık Sosyalist Kültür Dergisi Birikim ise Ömer Laçiner’in “Gezi İsyanı” ve Ahmet İnsel’in “Tek adam günlerinde otoriter tahakküm” yazılarıyla açıyor sayfalarını.
Yayın koordinatörü Tanıl Bora, “İçeriği tasarlamak doğrusu hiç zor olmadı” diyerek ekliyor: “Çünkü yazı yağdı! Basılı derginin yanı sıra, internet yayınımızda yer vereceğimiz yazılara dahi günlerce sıra bekletmek zorunda kaldık. Dergiye düzenli katkıda bulunan çizer ve fotoğrafçı arkadaşlar var. Gezi Direnişi’nin canlılığını fotoğraflarla aktarmanın daha isabetli olacağını düşündük, onun için bu sayıda çizerler dinlendiler, fotoğrafçılar ön safa geçti.”
Bora’nın yazısının başlığı “Bir yanımız bahar bahçe” aynı zamanda kapak başlığı da. “Hüseyin Türk’ün kapağa koyduğumuz fotoğrafı, hem direniş iradesini, protesto öfkesini, hem dayanışmanın neşesini yansıtan, hem de kentsel ortak alanlarla beraber ağaca, doğaya sahip çıkma duyarlılığının da sahiciliğini simgeleyen bir fotoğraf.”
Kültür Mafyası - ‘Sayfalarımızı çapulculara açtık’
* Aylık bağımsız kültür sanat dergisi Kültür Mafyası’nın Direniş Özel Sayısı’nın sayfalarını, “Direniş süresince gerek gerçekleri gizleyerek, gerek çarpıtarak, gerekse de yalan söyleyerek halkın haber alma özgürlüğünü yok sayan ana akım medyaya inat, gerçekleri siz yazın, biz yayınlayalım” diyerek çapulculara açtı. Dergide öte yandan Gezi Soruşturması başlığı altında Aylin Aslım, Cengiz Bozkurt, İnan Temelkuran, Seren Yüce, ve Pınar Öğünç’ün Direniş’e dair görüşleri bulunurken; Direniş’in güncel sanat üzerindeki etkileri de mercek altına alınıyor.
Altyazı -‘Direnişin sineması’
* Enis Köstepen’in yazısıyla açılan derginin kapak konusu “Direnişin Sineması.” Köstepen yazısına, Altyazı olarak da içinde yer aldıkları Emek Sineması mücedelesiyle başlıyor, ülke geneline dair hukuksuzluklara uzanıyor ve nihayetinde Gezi Direnişi’ne bağlıyor.
“Direnişçinin Sinema Rehberi” ve Gezi Direnişi’nin başından beri kameralarıyla direnenlerle, direnişi kaydetmenin etiğinin ve estetiğinin konuşulduğu bir bölüm de yer alıyor. Derginin kapak seçimini ise Fırat Yücel anlatıyor: “Tasarımcımız Mehmet Uluşahin, duvar izlenimi verecek kolaj fikirleriyle çıkageldiğinde bunu kapakta da uygulayabileceğimizi düşündük. Gezi hareketi, birbirinden çok farklı kesimler ve tarzları içeriyor. Dergideki yazılar da organik olarak bu genişliği ve karşılaşmaları yansıtıyor. Bunu, duvara yapıştırılmış afişlerle dile getirmek Gezi’nin ruhuna yakışır diye düşündük: Yırtılmış olan bir afişin altından bir diğeri gözüküyor, bunlar katman katman açılıyor, yırtılsa, kaldırılsa dahi altındaki fikir yok olmuyor.
Örneğin bir yazının kolajında Leylâ Erbil’in “Vapur”unu temsil eden bir İstanbul vapuru imgesiyle Bertolucci’nin “Dreamers”’ından kareler aynı duvarda bir araya geliyor. Kapaktaki uygulamada ise tüm yazıları kapsayabilecek, doğrudan sinema yapma pratiğini de dile getirebilecek bir kolaj tercih ettik. Çok eski bir dönemde gaz maskesiyle çekim yapan insanlar direnişi kaydetme pratiğini yansıtıyordu ve bu deyim yerindeyse kadim imge, AKM’nin ve çevresindeki insanların pankartlarla dolu müthiş görüntüsüyle birleştiğinde, sinemanın zulmü ve direnişi kaydetmedeki rolünün tarihselliğini ifade eder bir hal alıyor, bugünle geçmişi bir araya getiriyordu.”
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!