Yılmaz, hükümetin dış politikasından rahatsız

TBMM Genel Kurulu'nda, Ermenistan ile Türkiye arasında imzalan protokol ile ilgili konuşmaların ardından bazı milletvekilleri söz aldı.

Oturduğu yerden söz alan eski Başbakanlardan ve Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, konu ile ilgili düşüncelerini dile getirirken, konunun, özel gündemle ele alınması gerektiğini, Hükümetin, bu protokollere yaklaşım tarzından rahatsız olduğunu söyledi.

Yılmaz, uluslararası antlaşmalar, protokoller imzalandığında, hükümetin bunların arkasında yer alıp almadığını, bir milletvekili olarak bilme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

"Meclise gönderelim, zamanı gelince görüşürüz" anlayışının, kendisinin hükümet anlayışına aykırı olduğunu kaydeden Yılmaz, 2002 -2004 yıllarında Avrupa Birliği ile ilgili protokollerde de aynı yolun izlendiğini söyledi.

Ömer Çelik

AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik, ''Diaspora'nın, Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ı her gittiği yerde protesto etmesinin nedeninin, bu protokolün Türkiye'nin pozisyonunu tahkim eden ama Ermenistan'ın şimdiye kadar ki klasik pozisyonunu tartışmaya açmasından dolayı olduğunu'' söyledi.

"Soykırım meselesi kutsal bir doğma gibidir"

Diaspora'nın Kudüs temsilcisinin, ''Bizim için 24 Nisan kadar 10 Ekimde bundan sonra yas günüdür'' dediğini anımsatan Çelik, şöyle konuştu:
''Diaspora, bu protokolle beraber, sözde soykırım iddialarından Ermenistan'ın geri adım attığını düşünüyor. Türkiye düşmanı Diaspora bu protokolden çok daha büyük bir rahatsızlık duyuyor. Onlar için sözde soykırım meselesi kutsal bir dogma gibidir, kutsal kitabın bir hükmü gibidir. Bunun ortak bir tarih komisyonu vasıtasıyla tartışmaya açılması bile, pozisyonlarından geri adım atmak olarak değerlendiriliyor. Diaspora'nın Ermenistan Devlet Başkanını bu kadar protesto etmesi, 'biz yardımlarımızı kesiyoruz' demesi, Sarkisyan'ı her gittiği yerde protesto etmesinin nedeni, bu protokolün Türkiye'nin pozisyonunu tahkim eden ama Ermenistan'ın şimdiye kadar ki klasik pozisyonunu tartışmaya açan bir pozisyon taşımasından dolayıdır. Burada asıl rahatsız olan grup, Ermenistan meselesini siyasi rant ve soykırım ekonomisine dönüştürmüş olan Diasporadır.''

Ömer Çelik, Türkiye'nin Azerbaycan ile ilişkisinin, ''tek bir ruhun aynı bedende yaşaması'' gibi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Azerbaycan ile ilişkisinde zerre kadar bir değişiklik olmadığını belirten Çelik, Karabağ'ın durumunda bir ilerleme sağlanmadığı takdirde sınırların açılmayacağını kaydetti.

Çelik, Türkiye-Ermenistan maçına Azerbaycan bayrağı alınmamasının, Türkiye'nin inisiyatifi olmadığını, FIFA'nın kararı olduğunu belirtti.

Türkiye'nin, AKP'nin bazı yabancı unsurlarla bağlantılıymış gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Çelik, ''Bizim kendi irademizle yaptığımız bazı işleri, dışarıdaki bazı gruplarla bağlantılı göstererek muhalefet sözleri söyleyenlerin bazılarının sözlerinin, Türkiye'yi ve Azerbaycan'ı batı dünyasından koparmak isteyen Aleksandr Dugin başkanlığındaki Avrasyacı hareketin tezleri ile birebir uyuşmasını hepinizin dikkatine sunuyorum. Ama ben Avrasyacı bu tezlerle, Yüce Meclis'teki hiçbir milletvekili arasında organik bir bağ bulunduğunu iddia edecek kadar Meclisin tarihine kötü bir cümle düşmek istemem. Biz başkalarıyla değil, milletle derin bir koalisyon içindeyiz'' diye konuştu.

Ufuk Uras

İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras da söz alarak, Ermenistan sınır kapısının açılması ve bu ülkeyle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Uras, Ermenistan konusunda "En milliyetçi kim?" yarışının kimseye yarar sağlamayacağını ve demokratik anlayışın ürünü olmadığını dile getirdi.

Hüseyin Pazarcı

DSP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı da Hükümetten, tasarıyı, TBMM Genel Kurul'una hemen getirmemesini, Ermenistan'da ortaya çıkacak uygulamalar ve anlayışa göre hareket etmesini istedi. Pazarcı, ancak Hükümet ve Dışişleri Bakanlığı'nın da, Türkiye'nin anlayışını açıklıkla ifade etmesi gerektiğini kaydetti.

Şenol Bal

MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan ile protokolü imzaladığı kalemi, torunlarına hediye edeceğini düşündüğünü belirtti.