Yoğurda AB müdahalesi

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zerrin Erginkaya, ''İlk kez Orta Asya Türkleri tarafından üretilen geleneksel Türk yoğurdunun tadının AB'ye uyum olsun diye yasal düzenlemelerle değiştirildiğini'' belirtti. Erginkaya, konuya ilişkin yapılan yasal düzenlemeden geri adım atılmasını beklediklerini bildirdi.

Yoğurda AB müdahalesi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2009 - 09:25

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zerrin Erginkaya, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, AB kriterlerini dikkate alarak, Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliği'nde değişiklik yaptığını, bu değişikliğin 16 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini kaydetti. Erginkaya, buna göre, yoğurtta bulunması gereken protein miktarının en az yüzde 4'den yüzde 3'e düşürüldüğünü, yine en az yüzde 12 olması gereken yağsız kuru madde kriteri arama şartının ise tamamen kaldırıldığını anımsattı.

Yağsız kuru maddenin, sütün suyu ve yağı alındıktan sonra geri kalan kısmı olduğuna işaret eden Erginkaya, ''Bu madde, yoğurt da dahil olmak üzere birçok gıda maddesinin üretiminde girdi olarak kullanılır. Bu ürün katkı maddesi değil, sütün besleyici değeri yüksek, en değerli bölümüdür. Protein oranı ise bir yandan sütün ve yoğurdun besleyici değeri ile yakından ilintili, diğer yandan alıştığımız geleneksel yoğurdun pıhtı kalitesini sağlayan temel bileşendir'' dedi.

Erginkaya, yağsız kuru madde kriterinin kaldırılmasının, yoğurdun sulu ve gevşek pıhtılı olmasına yol açacağını, eski tadı bulmanın da mümkün olamayacağını belirterek, ''Bunun farkına varan üreticiler, bu kez mevzuatta izin verilmemesine rağmen kıvam arttırıcı veya katılaştırıcı maddelerin kullanımı arayışlarına girebilecek. Bu durumda tüketici doğal ve geleneksel yoğurt yerine katkı maddeli yoğurt tüketmek zorunda bırakılacak. Yüzyıllardır alıştığımız damak tadını bir daha bulamayacağız'' diye konuştu.

Yapılan değişikliğin, gıda güvenliği konusunda bir riski azaltmak veya yok etmek amacıyla yapılmadığı gibi, beslenme ve teknoloji açısından eski uygulamaya göre daha ileri ve kabul edilebilir bir yönünün bulunmadığını savunan Erginkaya, şöyle devam etti:

''Bu yeni düzenleme ile 'Geleneksel Türk Yoğurdu' yerine 'AB uyumlu Geleneksel Ürünler'in üretiminin önü açılacak ve geleneksel yoğurdumuza tamamen veda ederek, küreselleşmiş yoğurt yemeye başlayacağız. Geleneksel yoğurduğumuzun kalitesini, lezzetini ve besleyici değerini değiştiren AB kriterlerine göre yoğurt üretimine karşı kamuoyu oluşturmak zorundayız. Avrupalı'nın peynir için verdiği mücadeleyi Türk tüketicisi yoğurt için vermeli, kamuoyu oluşturmalı.''

Gıda mühendislerinin yanı sıra tüm yoğurt üreticileri ile meslek örgütlerinin tebliğe başından beri karşı olduklarını, bunun gerekçelerini de ilgili bakanlıklara bildirdiklerini ifade eden Erginkaya, ''Ancak, bizim tepkimiz yeterli değil. Tüketicinin bilinçlenmesiyle kamuoyu oluşturduğumuz takdirde geri adım atılacağına inanıyoruz'' dedi. Erginkaya, bu tebliğde, Türkiye'nin, yoğurt üretimi ve tüketiminde başta gelen ülkelerden biri olduğunun, toplumun protein ihtiyacının önemli bir bölümünü ete göre daha ucuz olan yoğurttan karşıladığının unutulduğunu savundu.

Yoğurdun ilk kez nasıl üretildiğine dair yeterli bilgi bulunmamakla birlikte ilk kez Orta Asya Türkleri tarafından üretildiğinin bilindiğine dikkati çeken Erginkaya, ''Ayrıca, yoğurt öz Türkçe bir kelimedir. Yoğurdun içeriğinin değiştirilip tatsızlaştırılmasına izin vermeyelim. Bize ait ne varsa başka milletler sahip çıkmaya çalışıyor. Daha önce de Türk lokumuna sahip çıkmaya kalktılar. Şimdi hiç olmazsa geleneksel Türk yoğurdumuza tüm Türk milleti olarak sahip çıkalım'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler