"Yüzde 5.5'lik büyüme işsizlik sorununu çözmede yetersiz"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'de istihdamı sağlamak için ekonomik büyümeyi mutlaka sağlamaları gerektiğini belirterek, ''Ekonomik büyüme orta vadeli programda yüzde 5-5,5 olarak planlanıyor" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.12.2010 - 13:49

Dinçer, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Ekonomik Araştırma Forumu ve Koç Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Türkiye'de İstihdam Politikası'' konferansının kapanışında yaptığı konuşmada, işsizlik sorununa işaret ederek, dünyanın, işsizlik konusunda 2009 yılındaki bir yıllık tahribatı, 2015 yılına kadar ancak telafi edilebileceğini söyledi.

Türkiye'de ise 2009 yılında ortaya çıkan tahribatın 2012 yılı sonunda ancak telafi edileceğinin düşünüldüğünü ifade eden Dinçer, ''Ancak çok şükür muhtemelen 2012 yılı sonuna kalmadan bunu telafi edebileceğimiz gibi bir tahminimiz var'' dedi. İstihdamla ilgili yaptıkları çalışmalara değinen Dinçer, geçen yıl ulusal istihdam stratejilerinin belirlenmesiyle alakalı bir çalıştay başlattıklarını anlattı.

Çalışma hayatındaki sorunların sadece iş bulma ve devam ettirmeyle alakalı sorunlar olmadığını, bu yıl ona benzer bir uygulamayı bu kez iş sağlığı ve güvenliği konusunda yaptıklarını, iş sağlığı ve güvenliği meselesini de çözmek üzere bir çalıştay düzenlediklerini, belki 2011 sonuna doğru da iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili de çok kapsamlı bir politika üretme imkanına ulaşacaklarını bildirdi.

İstihdam ve mesleki eğitim işbirliğinin güçlendirilmesi eylem planını hazırlama imkanları olduğunu anımsatan Dinçer, 294 meslek standardı hazırladıklarını, 127 standardın Resmi Gazetede yayımlandığını, 2011 yılında da yaklaşık 200 meslek standardını hazırlayacakların tahmin ettiklerini kaydetti.

''Piyasa esnekleştirildikçe işlerini kaybetmeyecekler"

İş güvencesinin Türkiye'de çalışan insanlar açısından çok önem kazandığını ifade eden Dinçer, ''Çalışma hayatının esnekleştirilmesiyle ilgili konular tartışılıyorken aslında güvenceyi de esas alan fikri bizim iyi işlememiz, insanlara piyasa esnekleştirildikçe işlerini kaybetmeyeceklerini, sahip oldukları haklarından vazgeçilmeyeceğini de öğretmek gerekiyor'' dedi.

Ömer Dinçer, ''İnsanlara (senin sahip olduğun bilgi ve donanım başka yerde iş bulmanı sağlar) diyebileceğimiz bir altyapıyı oluşturmamız gerekiyor. Bir yerden işten çıkarılmışsa, İşkur'a gelerek aslında bir başka alanda meslek öğrenebileceği fırsatı kendisine öğretebilirsek o zaman bunu aşacağımızı tahmin edebiliyorum'' diye konuştu.

Esnekliğin çalışma hayatıyla ilgili öngördükleri stratejilerden birisi olduğunu belirten Dinçer, ''Çalışma hayatını esnekleştirmek istiyoruz ve böylece daha fazla istihdam yaratacağımızı da varsayıyoruz. Kendi yapımızı iyi analiz etmeliyiz. Hangi alanlarda esneklik yapılabilir, neler yapılabilir buna bakmalıyız. Hayat boyu öğrenme fikrinin bu noktada özellikle insan odaklı bir istihdam yaklaşımınında önemli olduğunu, buna dair altyapı hazırlamak için yoğun çaba sarfettiğimizi ifade etmek istiyorum'' şeklinde konuştu.

''Hedef, bütün işsizleri kayıtlı hale getirebilmek"

Piyasa ihtiyaçlarına uyumlu bir mesleki eğitimi mutlaka başarmak gerektiğini ifade eden Dinçer, işverenlerin, sanayicilerin de hangi tür elemana ihtiyaç duyduklarını tanımlamakta zorlandıklarına dikkati çekti. İşkur'un etkinliğini artıracak türden işbirlikleri yaptıklarını, İşkur'un hizmet ofislerini genelleştirmek istediklerini söyleyen Bakan Dinçer, ''Şu ana kadar yaklaşık 870 civarında belediye ile anlaşma yaptık. Belediyelerde birer personel tahsis edildi ve onların hepsini de eğittik. Onların hepsini İşkur hizmet ofisi gibi çalıştırabilir hale getirdik. Ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'ne bağlı vakıflardan birer personeli eğitip, bütün illerde ve ilçelerde onları yine İşkur hizmet ofisi gibi kullanmaya başladık. Hedefimiz Türkiye'deki bütün işsizleri kayıtlı hale getirebilmek'' diye konuştu.

Ömer Dinçer, 2008 yılından önce İşkur'un kayıtlı işsizler arasından işe yerleştirme oranı yüzde 3-4 iken 2009 yılında bunun yüzde 8 civarına çıktığını, 2010 yılında yüzde 12 civarında olduğunu belirtti. Çalışma Bakanlığı'nın personelinin son bir yılda 2008 yılına göre yaptığı iş ve hizmet bakımından neredeyse 10 katı performans ortaya koyduğuna dikkati çeken Dinçer, şu anda yüzde 40-50'ler civarında elektronik imza ile evrakları imzalamaya başladıklarını, 2011 yılı sonunda hiç kağıt kalmayacağını, hepsini bilgisayar üzerinden yapacaklarını, 2012 yılı sonunda da vatandaşlara hiçbir işlerini ayaklarına getirterek görmeyeceklerini söyledi.

''Ekonomik büyümeyi mutlaka sağlamalıyız"

Türkiye'de istihdamı artırmak için ekonomik büyümenin mutlaka sağlanması gerektiğine işaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer, şöyle devam etti: ''Ekonomik büyüme orta vadeli programda yüzde 5-5,5 olarak planlanıyor. Ancak yüzde 5-5,5 büyüme bile mevcut işsiz stokumuzu çözme konusunda yeterli görünmüyor. O açıdan bizim çok daha kalıcı tedbirlere ihtiyacımız, çok daha belki radikal tedbirlere ihtiyacımız var.

Ekonomik büyümenin bir puan artması istihdamı yarım puan artırıyor. Dolayısıyla ekonomik büyümeyi istihdam dostu bir ekonomik büyümeye dönüştürmeye ihtiyacımız var. Onun için de bizim esneklik tedbirlerini artırmak gibi bir zorunluluğumuz ortaya çıkıyor. Esnekliği artırdığımız takdirde şöyle bir somut örnek vereyim; aynı ekonomik büyüme daha esnek bir çalışma hayatımız olsaydı yaklaşık olarak 50 bin ile 60 bin daha fazla kişiye iş sağlama imkanımızı ortaya koyacaktı.

Bugün yüzde 1 büyürsek yaklaşık olarak 100 bin ile 120 bin arasında bir istihdam sağlayabiliyoruz. Ancak işe giriş çıkış katılıklarını ve maliyetlerini azaltırsak, piyasada esnek çalışma modellerini uygulama imkanımız olursa yaklaşık 160 bin kişiye yakın insanı istihdam etme imkanımız oluyor. Bu açıdan bakıldığında aynı ekonomik büyüme ile mevcut çalışma hayatının kalitesini artırarak ve çarklarını daha etkin çevirerek istihdamı daha da artırma imkanımız var.''

Bütün bunların farkında olduklarını söyleyen Bakan Dinçer, ''Dolayısıyla tedbirleri alıyoruz. Desteğe ihtiyacımız var. İşadamlarımızın, işçilerimizin, sivil toplum örgütlerinin ve bilim adamlarının her türlü desteğine ihtiyacımız var'' diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler