Ziraat Bankası, yüzyılın kârını açıkladı
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nın 2009 yılı net karının 3 milyar 511 milyon TL olduğunu açıkladı. 2003 yılında karlılık açısından sektörün ikincisi olan Ziraat Bankası'nın 6 yıldır sektör lideri olduğunu belirten Çağlar, "2009 yılı karına biz 'yüzyılın karı' diyoruz" dedi.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nın 2009 yılı rakamsal büyüklüklerini açıkladı. Banka'nın 2010 yılı beklentilerine ilişkin bilgiler veren Genel Müdür Çağlar, bankanın 5 yıllık vizyonunu da aktardı. Geçen yıl bankanın toplam aktiflerinin 2008 yılı sonuna göre yüzde 19 oranında artarak 124.5 milyar TL'ye yükseldiğini söyleyen Çağlar, 2009 itibariyle Ziraat Bankası'nın faaliyetlerine, yurtiçinde bin 305 şube ve yurtdışında 17 ülkede 67 şubesiyle devam ettiğini belirtti. Çağlar, 2009 yılında banka bünyesine katılan 2 bin 500 personel dahil toplam 22 bin 200 personelle hizmet verdiklerini dile getirdi. Ziraat Bankası'nın son 6 yıldır sektör kar lideri olduğuna dikkat çeken Çağlar, 2009 yılındaki faaliyetler sonucunda bankanın 4 milyar 417 milyon TL brüt kar elde ettiğini, bunun 906 milyon TL'sinin vergi karşılığı olarak düşülmesinin ardından bankanın net karının 3 milyar 511 milyon TL'ye ulaştığını açıkladı. 2009 yılı sonu itibariyle sektör toplam karının yaklaşık beşte birinin tek başına Ziraat Bankası'nca sağlandığına dikkat çeken Çağlar, "2008 yılı sonu itibariyle yüzde 2.4 olan aktif karlılığının 2009 yılı sonu itibariyle yüzde 3.1'e, yüzde 31.7 olan özkaynak karlılığı ise yüzde 40.4'e ulaştı. Son 6 yıldır sektörde kar şampiyonu olmanın haklı gururunu yaşıyoruz" dedi.
'Ziraat'ın kârı kredilerden'
Ziraat Bankası'nın karının büyük bir bölümünün iddia edildiği gibi menkul kıymet gelirlerinden olmadığını söyleyen Çağlar, menkul kıymetlerden elde ettikleri karın 2008 yılında 8.2 milyar TL olduğunu vurgulayarak, 2009 yılında da bunun küçük bir miktar arttığına işaret etti. Ziraat Bankası'nın kredilerden elde ettiği kar oranının yüzde 25 arttığına işaret eden Çağlar, 2008 yılında kredilerden elde edilen kar miktarının 4 milyar 441 milyon TL, 2009 yılında ise 5 milyar 530 milyon TL'ye yükseldiğini kaydetti. 2009 yılında bankacılık sektörünün dağıttığı kredi hacminin yüzde 6.4 artarken, Ziraat'te kredi artış oranının yüzde 19.5 olduğunu ifade eden Çağlar, tarımsal kredilerin yüzde 21.2'lik artışla 7.8 milyar TL'ye; ticari kredilerin yüzde 9.4'lük artışla 8.3 milyar TL'ye; bireysel kredilerin ise yüzde 26.3'lük artışla 16.9 milyar TL'e ulaştığını ifade etti.
'Artık kamuya yük olan Ziraat gitti'
Çağlar 2001 yılında Ziraat Bankası'nın 12.1 milyar TL'ye ulaşan görev zararına karşılık, son 6 yıllık dönemde kamuya 14 milyar TL'nin üzerinde kaynak aktardığını vurguladı. Çağlar, böylece kamuya yük olmaktan kamuya kaynak sağlayan Banka konumuna geldiklerini ifade etti.
'Mevduat hacmi 100 milyar TL'ye dayandı'
Ziraat Bankası'nın 2008 sonunda 83.2 milyar TL olan toplam mevduatının yüzde 18 artışla 98 milyar TL'ye ulaştığını belirten Çağlar, Ziraat Bankası'nın yüzde 25 tasarruf mevduatı sektör payına sahip olduğunu vurguladı. Bu tablonun Türkiye'deki her 4 kişiden birinin tasarruflarını Ziraat güvencesine emanet ettiği anlamına geldiğini açıklayan Çağlar, bunun güven ve istikrarın simgesi olduğunu ileri sürdü. Çağlar ayrıca sektördeki toplam 98 milyon mevduat hesabının yüzde 36'sının, diğer bir ifadeyle 35.2 milyonunun Ziraat Bankası'nda bulunduğu söyledi.
'Yerel güç, bölgesel güce dönüşecek'
Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nın 2010 - 2015 vizyonunu da açıkladı. Yurtiçinde her alanda en az sektör kadar büyüyerek herkesin ve her kesimin bankası olmaya devam edileceğini, teknolojiyi en yoğun kullanan banka olmak istediklerini belirten Çağlar, operasyonel yüklerin azaltılarak tüm şubeleri müşteri ihtiyaçlarına en hızlı çözüm sunan konuma getireceklerini açıkladı. Çağlar, yurtdışında ise yerel gücünü bölgesel güce dönüştüren bir banka olmak istediklerini belirtti. Türkiye'nin sınır komşusu olan Suriye hariç, iştirak, temsilcilik, şube boyutunda temsilcilikler oluşturduklarını kaydeden Çağlar, özellikle Balkanlar ve Körfez bölgesinde, Türk iş adamlarının gittiği her yerde onlarla birlikte olacaklarına, hatta onlardan önce olacaklarına dikkat çekti.
'Ziraat TL kredilerinde sektör lideri'
Can Akın Çağlar, 2009 yılında kredilendirme konusunda sektör ve bölge ayrımı yapmadan, reel sektöre, tarımsal kesime ve bireylere yönelik kesintisiz finansman sağladıklarını açıkladı. Bu kapsamda, bankanın toplam kredilerinin 2008 yılına göre sektör artış oranı olan yüzde 6'nın çok üzerinde yüzde 19 oranında artarak 36 milyar TL'ye ulaştığını belirten Çağlar, 2009 sonu itibarıyla Ziraat Bankası'nın, sektörde en çok TL kredi kullandıran banka haline geldiğine dikkat çekti. Ziraat Bankası kredilerinin yüzde 25'ini Marmara Bölgesi'nde, yüzde 75'ini diğer bölgelerde kullandırıldığını ifade eden Çağlar, 428 ilçe ve beldede kredi ihtiyacının sadece Ziraat tarafından karşılandığına dikkat çekti.
'Haftada 1 milyar TL'nin üzerinde kredi verildi'
Kriz yılı 2009'da kredi hacminin, haftalık 1 milyar TL'nin altına düşmediğini belirten Çağlar, yılın son çeyreğinde bu rakamın 1.4 milyar TL civarında gerçekleştiğini belirtti. Ekonomik krizin etkilerinin izlenmesi konusunda referans dönem olarak kabul edilen Eylül 2008 - Haziran 2009 döneminde sektörde sağlanan 7.5 milyar TL kredi artışının 5 milyar TL'sinin Ziraat Bankası kredilerinden oluştuğunu ifade eden Çağlar, sektörün bu anlamda fırsatları kaçırdığını ifade etti.
'2.7 milyar TL kredi yeniden yapılandırıldı'
Kriz döneminde müşteri ihtiyaçlarını yakından izleyerek ödeme güçlüğü çeken bireysel, ticari ve tarımsal kredi müşterilerine yönelik ödeme kolaylığı uygulamalarıyla büyük kolaylıklar sağladıklarına değinen Çağlar, kredilerin vadelerini uzatıp faiz oranlarında indirime gittiklerini açıkladı. Çağlar, bu kapsamdaki ödeme kolaylığı paketi ile toplam 172.600 kişinin 2.7 milyar TL tutarındaki kredi borcunun yeniden yapılandırıldığını ifade etti.
Kredilendirme tam gaz
Yaşanan ekonomik kriz ortamında tüm sektörlere yönelik kredilendirme faaliyetlerini hız kesmeden sürdürdüklerini kaydeden Çağlar, Ziraat Bankası'nın ihtiyatlı kredilendirme politikalarının bir sonucu olarak takip oranının yüzde 1.9 ile sektör oranı olan yüzde 5.2'nin altında kalmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Bireysel kredilerin lideri Ziraat
Çağlar, ihtiyaç kredilerinde sektör lideri olan Ziraat Bankası'nın bu dönemde tüm bireysel kredi kalemlerinden oluşan toplam bireysel kredilerde de 2009 yılsonu itibarıyla sektör liderliğini yakaladığını belirterek, bireysel kredilerin 2009 yılında yüzde 26 oranında artarak 16.9 milyar TL'ye yükseldiğini ifade etti. Çağlar ayrıca, 2008 yılında ortalama 245 milyon TL olan haftalık bireysel kredi kullandırımının da 2009 yılında 348 milyon TL'ye yükseldiğine dikkat çekti. Çağlar, "Ziraat Bankası yüzde 37'nin üzerinde bir artışla, 2009 sonunda toplam bakiyesi 10.2 milyar TL'ye ulaşan ihtiyaç kredilerinde 81 ilin 78'inde, konut kredilerinde 56'sında lider Banka konumunda oldu. Bu durum bize haklı bir gurur yaşattı" dedi.
'Ziraat KOBİ'lerin yeni adresi'
Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nın KOBİ'lerin yeni adresi olduğunu söyledi. Bankanın ticari kredilerinin 2009 yılsonu itibarıyla 8.3 milyar TL'ye yükseldiğini belirten Çağlar, KOBİ kredilerinin bakiyesinin ise 2.8 milyar TL olarak gerçekleştiğini, 1 yıllık dönemde sektörde yüzde 1 daralma yaşanan KOBİ kredilerinde yüzde 12'lik artış oranı yakalandığını ifade etti. 2009'daki KOBİ kredi hacminin haftalık ortalama 109 milyon TL kullandırımla 5.1 milyar TL olarak gerçekleştiğine vurgu yapan Çağlar, 2010 yılında da KOBİ'lere destek konusunda hız kaybetmeyeceklerini belirtti. Çağlar, 2009 yılında KOSGEB işbirliği ile düzenlenen "KOBİ Destek Kredisi" programı kapsamındaki 100 bin KOSGEB'liden 27 bininin Ziraat Bankası'nı tercih ettiğini ve bu kapsamda bankalar arasında en çok tercih edilen Banka olmanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade etti.
'Tarımsal kesime destek artarak sürüyor'
Ziraat Bankası'nın tarımsal kesime desteğinin artarak sürdüğünü belirten Çağlar, tarımsal kredi bakiyesinin 2009 yılsonu itibarıyla yüzde 21'lik bir artışla 7.7 milyar TL'yi aştığını, 2008 yılında 109 milyon TL olan haftalık ortalama tarımsal kredi kullandırımının 2009 yılında 155 milyon TL'ye yükseldiğini açıkladı. Çağlar, kriz ortamında çiftçilerin 2009 yılında vadesi gelen tüm borçlarının "faizini öde anaparasını ötele" kampanyası çerçevesinde ötelendiğini ve milyonlarca çiftçimizin ödeme güçlüğüne düşmelerinin önlendiğini ifade etti.
'30 yıl sonra tek haneli faiz'
Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nca tarımsal kredilere uygulanan sübvansiyonlu faiz oranlarının, 30 yıl sonra ilk defa tek haneye indiğini açıkladı. Çağlar, subvansiyonlu faiz oranlarının yüzde 9,75-yüzde 5.20 arasında değiştiğini söyledi.
'Faizler yükselmezse 2010 yılında sektör kâr eder'
Can Akın Çağlar, bir soru üzerine faizlerin yukarı yönlü hareket etmemesi halinde 2010 yılında da sektörün kar edebileceğini söyledi. 2010 yılı bankacılık sektörünün karı konusunda iki aylık veriye sahip olduklarını belirten Çağlar, Ocak ve Şubat aylarına ilişkin rakamlar, karın geçen yılla başa baş gidildiğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Eğer bu şartlarla devam edilirse bankacılık olarak biz 2010 yılında 2009 kadar performans gösterebileceğimizi düşünüyoruz. Gerek enflasyonun artması, gerek ekonominin canlanması, taleplerin artması yönünde ekonomin yukarı hareket etmesi, faizlerde olası bir yukarı yönlü hareket ortaya çıkarırsa bankacılık gelir kaybına uğrayacaktır. Bankacılık bu yıl ki karlılığa ulaşamayacaktır. Ziraat Bankası açısından değerlendirdiğimizde, faiz ve enflasyonda yukarı yönlü hareket olmaz ise ben 2009 yılı ile aynı olmasa da küçük bir farkla tutturabileceğimizi düşünüyorum. Temennimiz faizlerin bundan çok daha yukarı gitmemesi yönünde. Faizlerin uzun bu sürede kalacağı yönünde hesaplarımızı yapıyoruz" dedi.
'Ziraat Bankası tombul kedi değil'
Bir soru üzerine Ziraat Bankası'nın 100 milyar TL'ye ulaşan mevduata karşılık tombul bir kedi olmadığını söyleyen Çağlar, mevduata sınırlama getirilmesiyle ilgili kararın siyasi olduğunu söyledi. Çağlar böyle bir karar olursa Ziraat Bankası'nın da uymak zorunda olacağını ifade etti.
'Bugün, dünyanın çok büyük bankaları ciddi sorunlar yaşıyor'
Genel Müdür Çağlar, Ziraat Bankasının 2009 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çağlar, bankacılık sektörünün Balkanlar'a ilgi göstermesinin nedenine ilişkin bir soru üzerine, bugün dünyanın çok büyük bankalarının aslında ciddi sorunlar yaşadığını, aslında gerçek aktiflerden çok daha türev ürünlerle bu büyüklüklere ulaştıklarını gördüklerini söyledi.
Can Akın Çağlar, Balkanlardaki ülkelerin neticede AB'nin içinde olan, AB ile en çabuk entegre olabilecek, en çok fırsat sağlayan ülkeler olduğunu, o sebeple herkesin gözünün Balkanlarda olacağını belirtti. Türk bankacılığı olarak GSMH'nın üzerinde bir aktif büyüklüğü oluşturabilmek için yıllarca uğraştıklarını ancak şu anda GSMH'nin ancak yüzde 83, 84'lerine kadar aktif büyüklüğe ulaştıklarını belirten Çağlar, şöyle konuştu: ''Örneğin Almanya'da bankacılığın toplam mevduatı 1,2 trilyon avro ama toplam aktif büyüklüğü 7,5 trilyon avro. Dolayısıyla aradaki kalan kısım bugün herkesin fersah fersah kaçtığı o türev işlemlerden kaynaklanan işlemlerin bir şekilde bilanço içerisine taşınmasıyla oluşan bir büyüklük var. Şimdi bunların bu dönemde yaşadığı sıkıntılar sonucunda gördük ki o devasa dediğimiz bankaların büyüklükleri hızlı şekilde söndü, o batırılamayacak denilen bankaların bugün nasıl yaşatılacağı ortaya çıktığı bir ortamda Türk bankacılığı olarak son yıllarda gösterdiğimiz olumlu performansın sonucuyla da kendimize bir güven geldi. Ve neden biz bundan sonraki süreçte dünya bankacılığında etkin rol almayalım dedik. Biz zaten yıllardır bu coğrafyalarda yer alıyorduk. Diğer bankaların da bu coğrafyalarda yer alması memnuniyet verici çünkü bu coğrafyalarda yer alan Avusturyalı, Yunanlı bankalar, yaşadıkları bu sıkıntılardan dolayı bu coğrafyaları boşaltmaya, buralardan geri çekilmeye yönelik stratejiler izliyorlar. Dolayısıyla buralarda boşalan stratejileri ilk elde neden Türk bankaları doldurmasın şeklindeki anlayış çerçevesinde ilk gözümüzü oraya dikmiş vaziyetteyiz.''
Genel Müdür Çağlar, yakında Suudi Arabistan'da bir şube açacaklarını, Suriye'de de uygun hukuksal zemini oluşturabilmeleri halinde bu ülkede de şube açacaklarını kaydetti. Bir gazetecinin ''2015 yılına kadar kaç şube açmayı düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna Çağlar, şimdiden bir rakam veremeyeceğini, uygun bulunan her yerde şube açabilecekleri yanıtını verdi. Bankaların 2010 yılına ilişkin karlılığı konusunda bir başka soru üzerine de Çağlar, bu yılın 2 aylık verilerinin, geçen yılın ilk 2 ayına göre kıyaslandığında başa baş gittiğini, şartların mevcut haliyle devam etmesi durumunda 2010 yılında da 2009 yılındaki kadar bir performansı gösterebileceklerini bildirdi.
Kamu bankalarının yurt dışında etkinliği
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in, kamu bankalarının Balkanlarda ve yurt dışında etkin olamayacağı şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de Çağlar, BDDK Başkanının üst perdeden sektörü izlediğini ifade ederek, ''Bizler bu ülkelere giderken sadece ticari saikle değil böyle bir kural olmamakla beraber aynı zamanda ülkenin dış politikası çerçevesinde de hareket etmek mecburiyetinde hissediyoruz kendimizi. O yüzden BDDK Başkanımızın görüşü, özel sektörün dinamizmi belki kamu bankalarında olmayacak şeklinde olabilir. Ama şu da bir gerçek ki biz 46 yıldır kamu bankası olarak Türkiye'de bu dinamizmi gösteren bankaların yurt dışında da benzer dinamizmi göstereceğini düşünüyorum'' diye konuştu.
Reel sektörün kredilerinde kısılma yaşandığı yönünde görüşleri de değerlendiren Çağlar, aslında reel sektörün kredilerinde kısılma yaşanmadığını, sektörde özellikle 2008 yılının sonunda 84 milyar lira olan KOBİ kredilerinin 2009'da da 83 milyar lira düzeyinde oldunu anımsattı. KOBİ'lerin kendi içinde segmentleri olduğunu, buradaki en büyük daralmanın mikro KOBİ'lerde yaşandığını ifade eden Çağlar, ''Onların da sıkıntıları aslında birbirlerine olan piyasa kredisinin kesilmesinden kaynaklanıyor. Reel sektör kendi arasındaki krediyi kestiği için daha fazla kaynak ihtiyacına sahip oldu, onu elde edemeyince krediler kesildi şeklinde yorumlara sebep oldu'' diye konuştu.
'Temennimiz faizlerin mevcut seviyesini koruması'
Faizler konusunda temennilerinin mevcut seviyenin korunması olduğunu ifade eden Çağlar, ''Türkiye'de hem bankacılar, hem yatırımcılar olarak şunu becerebilirsek, uzun vadeli yatırım deyince hep aklımıza döviz kredileri geliyor. Ama tarihi bir fırsatın eşiğinde olduğumuzu düşünüyoruz. Bu istikrar ortamını sağlayabilirsek, bu faiz oranlarının bu seviyelerde kalmasını uzunca bir süre sağlayabilirsek artık yatırımların da TL üzerinden yapılabileceğini düşünüyoruz. Temennimiz faizlerin buradan çok fazla yukarı gitmemesi. Beklentimiz de çok hızlı hareketlerin olmayacağı yönünde'' dedi.
Genel Müdür Çağlar, kredi kartı aidatlarına ilişkin soruyu yanıtlarken de aidat konusunun müşteri ile banka arasındaki bir diyalog olduğunu belirterek, ''Müşteri (kredi kartı aidatı ödemek istemiyorum) diyorsa bankasıyla bu yönde pazarlık yapıyorsa, banka da o kişiden karttan elde edeceği getirinin dışında başka getiriler elde ediyorsa kart ücreti almayabilir. Bu karşılıklı ticari ilişkidir. Bizim aldığımız kart ücretleri çok cüzi olduğu için şu ana kadar bize, (kart ücreti ödemek istemiyorum ya da kart ücretine itiraz ediyorum) şeklinde bir talep gelmiş değil'' diye konuştu.
Çağlar, bir başka soruyu da yanıtlarken (Bankalar, özellikle Ziraat Bankası menkul kıymetlerden çok kar etti) şeklinde görüşler olduğunu anımsatarak, geçen yıl ve bu yıl menkul kıymetlerden elde ettikleri faiz gelirlerinin 8,2 milyar lira olarak gerçekleştiğini, faiz gelirlerinde bir artışın olmadığını, öte yandan kredilerden elde ettikleri faizlerde ise 2008 yılına göre yüzde 25'lik bir artış olduğunu söyledi. ''Enflasyon rakamlarının iki haneye yükselmesine bankaların hazine kağıtlarını ellerinde tutmasının neden olup olmadığına'' ilişkin soru üzerine Çağlar, böyle bir uygulama olmadığını söyledi. Sektörde her kağıdın 4'te birini kendilerinin taşıdığını, bunun elektronik ortamda yapılan ihalelerle son derece rekabetçi ortamda oluştuğunu anlatan Çağlar, ''Kamu bankalarının kağıtlarını elinde tutup da daha sonra piyasadaki faizleri düşürmek ya da yükselmek anlamında satmak veya almak şeklinde bir uygulamaya çok gitmiyoruz. Bu anlamda çok radikal hareketler içinde değiliz, kağıtların ikinci el piyasada hareketi konusunda. Dolayısıyla kamu bankalarının elinde kağıt tutmasından dolayı faizler düşük gidiyor diye bir teori yok'' dedi. Çağlar, enflasyon rakamlarının yükselmesine ilişkin otoritelerin ikiye ayrıldığını, bazılarının bu durumun baz etkiden kaynaklandığını ve geçici bir yükselme olduğunu söylediğini, bazılarının ise kalıcı yükselme eğilimi içinde olduğunu söylediğini anlattı.
Enflasyon düşerken de dert edinildiğini, birçok iş adamının belli bir miktarda enflasyona ihtiyaç olduğunu söylediğini hatırlatan Çağlar, ''Sanki gerçekten de bir miktar enflasyona ihtiyaç var gibi. Önemli olan volatilitenin kontrol altında tutulabilmesi, çok hızlı hareketler olmaması. Eğer böyle olursa herkes orta ve uzun vadede önünü görebileceği bir gelişim trendini yakalayabilirse bu seviyelerin ötesinde bir yükselişi çok da beklemiyoruz'' şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev