Vitrindekiler... (15 Ocak 2022)

Cumhuriyet Kitap Dergi’den edebiyat, tarih, siyaset, sanat, eğitim alanlarından yetkin kitaplara ilişkin haftanın okuma önerileri...

Vitrindekiler... (15 Ocak 2022)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.01.2022 - 00:04

Samuel Noah Kramer’den Muazzez İlmiye Çığ’a Çiviyazılı Mektuplar / Firdevs Gümüşoğlu / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 264 s.

Türkiye’de Sumeroloji çalışmaları denince akla ilk gelen isimlerden Muazzez İlmiye Çığ’ın İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde Hatice Kızılyay’la birlikte bilimsel ölçütlere göre düzenledikleri Çiviyazılı Tabletler Arşivi, çalışmalarını sürdürdükleri 33 yıl boyunca dünyanın sayılı Sumer ve Hitit uzmanı tarafından ilgi görür ve akademik bir ortama dönüşür. Çığ ve Kızılyay, 1930’lardan başlayarak Prof. Kramer’in yaşamının sonuna dek bilimsel üretimini onunla düşünce alışverişi içinde sürdürür. Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu’nun, Çığ’ın arşivinde yer alan Kramer’in mektuplarına ve Çığ’la yaptığı görüşmelere dayanarak hazırladığı Çiviyazılı Mektuplar, uygarlık tarihinin ilklerine katkı yapan iki bilim insanının dostluk hikâyesi.

Birinci Tekil Şahıs / Haruki Murakami / Çev. Ali Volkan Erdemir / Doğan Kitap / 152 s.

Birinci Tekil Şahıs’ta sıra dışı kahramanların sıra dışı öykülerini anlatıyor Haruki Murakami. Ölüm ve aşk üzerine şiirler yazan bir genç kız, kadınlara evet kadınlara âşık olan ve onların isimlerini çalan bir maymun, çok çirkin ama tuhaf bir çekim gücüne sahip bir kadın, uydurduğu bir yazıyla bir caz sanatçısının yeniden “doğmasını” hatta albüm yayınlamasını sağlayan bir genç adam Murakami’nin yazmak ve koşmak dışındaki üçüncü büyük aşkı beyzbol da var bu öykü seçkisinde. Ve yazarın sizi gülümsetecek, şaşırtacak, beyzbol üzerine yazdığı muzip şiirler de...

Eğitim Felsefesi / Mustafa Günay / Çizgi Kitabevi / 175 s.

Mustafa Günay kitabında, eğitim felsefesinin temel kavram ve sorunlarıyla birlikte bu alanda düşünce tarihinde ve çağımızda etkili olmuş eğitim anlayışlarını ele alıyor. Eğitim sorunlarını inceleyip değerlendirirken insan felsefesinden kaynaklanan bir bakış açısıyla yola çıkılmasının gerekli olduğunu vurguluyor. Eğitimin felsefe bağlamında ele alınması gereğinin, özellikle "nasıl bir insan yetiştirmek istiyoruz?" sorusuyla kendini gösterdiğini belirten Günay bunun yanıtını ise, ancak felsefenin ışığında aramak ve ifade etmek olanaklı olduğunu imliyor. Kitabın sonunda bazı felsefecilerimizin eğitimle ilgili metinlerine de yer veriliyor.

Modern Heykel Dehlizleri / Rosalind E. Krauss / Çev. Sibel Erduran / Everest Yay. / 352 s.

Kitabında Rodin’den günümüze usta heykeltıraşların önde gelen eserlerini, heykel sanatı sorunlarına farklı yaklaşımların ışığında inceleyen eleştirmen ve teorisyen Krauss, Rodin’in “Cehennem Kapıları” adlı eserini gözeterek modernliğe ilişkin ayrıntılı bir sorgulamaya girişiyor. Sırasıyla Fütürizm, Yapısalcılık; Duchamp’ın “Hazır Yapımları”, David Smith’in “Tanktotem”i ve heykelsi gerçekliğin üstünde durduktan sonra Picabia, Calder, Oldenburg ve genç heykeltıraşlar Carl Andre, Mel Bochner, Robert Morris, Don Judd, Richard Serra, Sol LeWitt, Robert Smithson ve Michael Heizer’ın çalışmalarını irdeliyor.

Korkuyu Bekleyenler / Hakan Balcı, Zeynep Çolakoğlu / Bilgi Yay. / 144 s.

Derin bir karanlıkta aralanan kapıdan, içeriyi merak ettiren öyküler... Karanlık sadece kendi varlığına saygısı olan bir yaratık mı? Kâbuslar ve öldürme isteğini kim kamçılıyor? Düş ile evrenin kardeş olduğu bu öykülerde, karanlık, sessizlik, kuşku üçgeninde yaratılan boşluklarla, ölümün kime yakıştığını düşünürken bulacaksınız kendinizi. Birdenbire gerçeğe dönmek istediğinizde de ecelin gözlerinize baktığını hissedeceksiniz. İçinde yaşanan zamanın gizemli boyutlarını, kilitsiz dev binaların sonu olmayan odalarında dolaşarak fark edeceksiniz. Korkuyu Bekleyenler, gerçekle düşün çatıştığı, bilinmeyene bir yolculuk.

Mozart: Bir Yaşam Serüveni / Heribert Rau / Çev. Macidegül Batmaz / Maya Kitap / 320 s.

Müzik tarihinin en etkili ve üretken bestecilerinden Wolfgang Amadeus Mozart’ın müzik yaşamı çok erken yaşlarda başlar. Henüz küçük bir çocukken saraylarda imparator ve imparatoriçelere piyano çalar, dinleyen herkesi kendine hayran bırakır. Ne yazık ki bu küçük dâhinin müzikal geleceği, beklendiği kadar parlak olmayacaktır. Avrupa’nın çeşitli kentlerinde kendine ve müziğine yuva bulmaya çalışacak, sürekli zorluklarla karşılaşacak, güvendiği insanlar tarafından aldatılacak, emeğinin karşılığını alamayacak ama hep çok sevilecek ve halkın sevgisini kazanacaktır. Heribert Rau, Mozart’ın dönemin canlı bir portresiyle birlikte kısa fakat müzikle, aşkla, alkışlarla dolu yaşamına yeni bir bakış sunuyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler