Esra Alkan, Mustafa Gözcü'yü yazdı: 'O hayallerine söz geçiriyordu'
Almanya'ya çalışmak için giden Mustafa Gözcü hayatına ilişkin belgesel çeken Esra Alkan, şimdi de Gözcü'nün hikayesini kaleme alarak kitap haline getirdi.
Almanya'ya çalışmak için giden ilk Türklerden biri olan Mustafa Gözcü'nun hayatı geçen yıl Esra Alkan'ın çektiği “Dağa Taşa İz Bırakan Adam, Mustafa Gözcü” belgeseline konu oldu. Alkan şimdi ise, Gözcü'nün hikayesini kitap haline getirdi. Gözcü'nün yıllar içinde aksatmadan tuttuğu günlüklerden de yardım alan Alkan, "Şimdi Nasıl Çıkarım Bu İşin İçinden?" kitabına ilişkin, “Bu kitap, yaşanmışlardan yola çıkarak dünü - bugünü anlama/ anlatma çabasıdır. Hepimizin yaşama katacağı bir şey mutlaka var" dedi.
Türklerin çalışma amacıyla Almaya'ya gitmesinin üzerinden 60 sene geçti. Almanya'ya ilk gönderilen Türk işçilerden olan Mustafa Gözcü, orada bulunduğu yıllarda kötü muamele gören Türklere arka çıkan ve hakları için mücadele etti. Hiç dil bilmeyerek gittiği Almanya'da kendi imkanlarıyla öğrendiği Almancayı sonrasında oradaki Türklerin öğrenmesinde de yardımcı oldu. Her ne kadar ailesini yanına almış da olsa ülkesini de unutmadı Gözcü, doğduğu köye sağlık ocağı ve kültür evi de yaptırdı.
Gözcü'nün "ışıl ışıl parlayan gözleriyle kendisini selamladığını" söyleyen Alkan, Gözcü'deki 'inanılmaz umut dolu kalbin' kendisini her zaman etkilediğini belirtti. Alkan, bir Atatürk hayranı olan Gözcü'nün hayat sloganının 'her zaman ileri gitmek' olduğunu söyleyerek, kitabı yazmasındaki asıl sebebinin Gözcü'deki "vazgeçmeyen umut duygusunu" sürekli taşıması olduğunu söyledi.
Alkan, Gözcü'nün "Okurlar bilsinler ki insanların varoluşlarını belirleyen hayalleridir ve de insan sevgisi" cümlelerine değinerek "Mustafa Gözcü'nün sistemin asla söz geçirdiği bir adam olmadığını fark ettim, askine o hayallerine söz geçiriyordu" şeklinde ekledi.
İşte Alkan’ın kaleminden “Şimdi Nasıl Çıkarım Bu İşin İçinden? ” ismini taşıyan kitabın hikayesi:
Henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte Dersim'e sürgün edilen Gözcü ailesi Balıkesir Karaağaç’a gelir. Orada gördüğü muameleler ile şekillenen kişiliği, 1947'de kendi topraklarına dönmeleriyle artık daha da büyüyor ve ailesinin yasaklamalarına rağmen Mustafa Gözcü 1960'larda Almanya'ya işçi olarak giden ilklerden olmayı başarıyor. Aslında amacı işçi kalmak olmayan Gözcü, Avrupa'nın kültürünü kendine katarak var olmaya başlıyor. Hatta iş Stuttgart’ta parti kurmaya kadar vardırıyor. Dilini öğrendiği vatan Almanya'da çocuklarını da yanına alan Gözcü, oradaki Türklere, tercümanlık dahi yapıyor.
Doğduğu köy, Ahpasor’a (Sağlıca) Sağlık Ocağı ve Kültür Evi yaptırmasının yanı sıra, Alman hastanelerinde kullanılmayan ama Türkiye için yeni teknoloji sayılan pek çok tıbbı cihazları ülkesine bedelsiz getirmekten de geri kalmıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!