Miha Kovac’tan ‘Okumak Nefes Almaktır’
Dijitalleşmenin hemen her alanda yaygınlaştığı günümüzde, okumanın artık bir gereklilik olup olmadığı sorgulanmaya, hatta okumak ‘modası geçmiş’ bir alışkanlık olarak değerlendirilmeye başlandı. Ljubljana Üniversitesi Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Miha Kovac da Okumak Nefes Almaktır adlı kitabında (Çeviren: Eylül İdemen Doğramacı / Timaş Yayınları) bu eğilimin izini sürüyor. Okuma alışkanlığı edinmek için mevcut dijital alışkanlıklardan vazgeçmenin gerekli olmadığını, ancak okuma alışkanlığının gerekliliğinin sorgulanamayacak kadar önemli olduğunu tatlı sert bir dille anlatıyor.
Ljubljana Üniversitesi Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Miha Kovac’ın hoş görsellerle bezenmiş yalın dilde kaleme aldığı Okumak Nefes Almaktır adlı kitabı (Çeviren: Eylül İdemen Doğramacı / Timaş Yayınları), gündelik deneyimleriyle bilimsel verileri bağdaştırdığı bölümlerden ve bölüm sonlarına dikkat çeken puntolarla eklediği ‘özetlerden’ oluşuyor.
Okuma deneyimini biyolojiden tarihe pek çok açıdan irdeleyen Kovac ‘eski kuşak’ bir araştırmacı olarak, dijital çağın gerçeklerine üstenci bir bakışla yaklaşmak ve okumanın önemini dogmatik bir gereklilik olarak kabul ettirmeye çalışmak yerine, kendisinin de sosyal ağları düzenli kullanan biri olduğundan bahsederek giriyor söze.
Ardından kendisini okumanın gerekliliğini sorgulamaya asıl yönlendirenin, sosyal medya çağına doğan kızının akıllı telefonu vücudunun bir ‘proteziymiş’ gibi kullanabilme becerisini, daha doğrusu doğallığını fark etmesi olduğunu belirtiyor.
Hem klasik okuma edincine hem de dijital dünya deneyimine sahip bir birey olarak da okuma alışkanlığının geçmişini, bugününü ve geleceğini mevcut koşulları ve eğilimleri göz ardı etmeden değerlendirme zorunluluğu hissediyor ve ortaya bu kitap çıkıyor.
Kovac’ın yaklaşımının başarısı, aslında okuma alışkanlığını uzun süredir üzerinde durduğu sağlam zemin üzerinden değil, günümüz dünyasında bulunduğu ve gelecekte gelmesi olası konumlar üzerinden ele alarak, okumanın gerekliliği konusuna taze bir bakış açısı getirmesinden geliyor.
Kovac, ekran teknolojilerinin yanı sıra kitap okumanın zihnimizde iki farklı pencere açabileceğini öne sürüyor örneğin. Söz konusu teknolojileri mecburen kabullenerek okumanın ‘tarafını tutmak’ yerine, okuma alışkanlığını tüm bu yepyeni alışkanlıklarla birlikte sürdürebilmenin önemine ve güzelliğine odaklanıyor.
Okuma alışkanlığının önemini överken ekran teknolojilerini yermeden, okumanın getirilerini bireyden topluma uzanan bir ölçekte bilimsel verilerin de yardımıyla inceliyor. Bu arada bilimsel veri ve istatistiklerden sıkılanlara ilgili bölümü atlayabilmeleri için bazı uyarılar koymayı ve anlattıklarını daha sade bir dille özetlemeyi de ihmal etmiyor.
Ancak Okumak Nefes Almaktır’ın eğlenceli tasarımı ve sade dili sizi yanıltmasın. Kovac, kullandığı verilerin bilimselliğini gündelik deneyimleri ve akıcı üslubuyla yumuşatmış olsa da bu okuma alışkanlığının önemini hafifletmiyor; aksine, bulunduğu “Ya kitapları kucaklayan bir geleceğimiz olacak ya da bir geleceğimiz olmayacak,” gibi kesin bir yargıyı da irdeliyor.
“Bu çağda okumak hâlâ makul bir eylem mi?” sorusuna verdiği net, bilimsel kanıtlar ve gündelik deneyimlerle desteklenen yanıtlar da, kitaplarla aralarına mesafe koyan okurlara bunu kırabilmeleri için motive edici bakış açıları sunuyor.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi