Kılıçdaroğlu'ndan eğitim videosu... 'Türkiye'nin en can yakıcı konusu' diyerek paylaştı
13. cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kılıçdaroğlu, kişisel sosyal medya hesabından, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum mitinginde yaşanan saldırıyı anımsatarak 'eğitim' başlıklı bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu, "Son 20 yılın faturası ise çok ağır oldu. Bu iktidar, 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Eğitim sistemi 17 kez değişti" dedi.
Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yeni bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu'nun bu kez dikkat çektiği konu 'eğitim' oldu.
Kılıçdaroğlu, paylaşımında, "Türkiye'nin geleceği için çalışmaya devam etmek zorundayız. Bizi paramiliter hiçbir yapı yolumuzdan alıkoymamalı. Bugün Türkiye'nin en can yakıcı konusuna, devrimsel bir proje ile yanıt veriyorum. Eğitim" notuna yer verdi.
"HAYATİ BİR MESELE..."
CHP lideri, sözlerine "Sevgili halkım, sevgili gençler. Bugün sizinle uzun süredir üzerinde çalıştığım hayati bir meseleyi konuşacağız. Eğitim meselesi. Yani hepimizin en hayati meselesi" diyerek başladı.
Türkiye'nin geleceği için çalışmaya devam etmek zorundayız. Bizi paramiliter hiçbir yapı yolumuzdan alıkoymamalı. Bugün Türkiye'nin en can yakıcı konusuna, devrimsel bir proje ile yanıt veriyorum.
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 8, 2023
Eğitim. pic.twitter.com/ANVDb8oZ1l
"BU İKTİDAR 8 KEZ MİLLİ EĞİTİM BAKANI DEĞİŞTİRDİ"
Eğitim sisteminin 21 yıllık AKP iktidarı döneminde ne hale getirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Eğitim sistemimiz çok uzun yıllardır sistematik bir şekilde tarumar edildi. Son 20 yılın faturası ise çok ağır oldu. Bu iktidar 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Eğitim sistemi 17 kez değişti. İnanabiliyor musunuz buna? Tam 17 kez... Sanki yapboz tahtası..." dedi.
Kılıçdaroğlu, "Bugün eğitimden ne öğrenciler mutlu ne öğretmenler ne de veliler..." diye konuştu.
"EĞİTİM HARCAMALARINI OECD ORTALAMASININ 2 KATINA ÇIKARDILAR"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının tamamı şu şekilde:
"Sevgili halkım, sevgili gençler. Bugün sizinle uzun süredir üzerinde çalıştığım hayati bir meseleyi konuşacağız. Eğitim meselesi. Yani hepimizin en hayati meselesi. Kim olursak olalım, neye inanırsak inanalım, eğitim bu ülkede berbat olduğunu ve çocuklarımızı sakatladığını hepimiz biliyoruz. Eğitim sistemimiz çok uzun yıllardır sistematik bir şekilde tarumar edildi. Son 20 yılın faturası ise çok ağır oldu. Bu iktidar, 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Eğitim sistemi 17 kez değişti. İnanabiliyor musunuz buna? Tam 17 kez... Sanki yapboz tahtası... Bugün eğitimden ne öğrenciler mutlu ne öğretmenler ne de veliler... E nasıl mutlu olsunlar? Böylesine hoyratça tüketilmiş bir eğitim sisteminden kim mutlu olabilir ki?
Sevgili halkım, işin bir başka acı yönü daha var. Türkiye'de bir ailenin üstlendiği eğitim harcaması OECD ortalamasının 2 katından fazla. Düşünün. Hem halkı fakirleştirdiler hem de eğitim harcamalarını OECD ortalamasının 2 katına çıkardılar. Anneler babalar, eğitim masraflarının altında ezildi. Çocuklarına yetemiyor olmanın yürek burukluğunu yaşar oldular. Bakın bu ülkede fakir fukaranın, makus talihini kırabilmesinin tek yolu eğitimdir. Ben bunu kendimden bilirim. Yoksulun elinden bu fırsatı alırsanız, bir daha kendi hayatını değiştirme ihtimali bırakmazsınız. Bakın, Türkiye'de 3,5 milyon çocuk eğitimin dışında. Bu ülkede evini geçindirmek için eğitimden koparılan çocuklar var.
Ekonomiyi batıranlar bu çocukları yoksulluk döngüsüne hapsettiler. O çocukların kendi anne babalarından daha iyi bir geleceğe sahip olma şansını ellerinden aldılar. Tüm sorunların farkındayım, çözümleri için de uzun süredir çalışıyorum. Millet İttifakı olarak ilan ettiğimiz Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde eğitime dair çerçevemizi çizdik fakat çok daha fazlasını hayata geçireceğiz.
Ben bugün o politikaları anlatmayacağım. Vaktiniz varsa siz onları okur, incelersiniz. Ben bugün eğitimde yapacağım en büyük devrimi açıklayacağım. Düşündüm, taşındım, iyi eğitimin en büyük düşmanı nedir diye, çok basit bir yanıtı var: Siyaset. Eğitimi siyasi saiklerle yönetmeye kalkarsan o sistem çöküyor. O zaman en önemli reform Milli Eğitim Bakanlığı’nı dünyada kabul görmüş, pedagojik kurallara göre yönetmek ve siyasetin etkisinden arındırmak.
Siyasi partilerin siyaset üstü milli konularda hadlerini bilmesi ve o alana siyaset sokmaması. Eğitimde yapacağım en büyük devrim, Milli Eğitim Bakanlığı’nı Merkez Bankası gibi bağımsız bir yapıya dönüştürerek içini asla siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getirmektir. Kapıları siyasi müdahalelere tamamen kapalı olacak bu yapı sayesinde eğitimin, eğitimin yıldız uzmanları ve onların oluşturduğu kurullar yönlendirecek."
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği