Cezaevinde yaşamını yitiren Avar’ı, af dilekçesi yazmak için arkadaşları ikna etmiş

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, iddianamesi FETÖ’cü eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davasında 14 isme verilen müebbet hapis cezasını onamasıyla 14 isim cezaevine gönderildi. Yaşları 74 ile 90 arasında değişen ve ciddi sağlık sorunları yaşayan isimlerden emekli Korgeneral Vural Avar 20 Aralık’ta yaşamını yitirdi. Dava sürecinde rütbesi alındığı için Avar için askeri tören düzenlenmedi. İleri düzeyde demans olan ve ölmeden kısa süre önce kaburgası kırılan Avar’ın cezaevinde ölmesi tepki çekti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada, Avar’ın af için başvurduğunu söyleyerek, “Cumhurbaşkanımız, Vural Avar ile ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı istedi. İşlemler sürdürürken rahmete kavuştu” ifadelerini kullanmıştı. 

BAKANLIKTAN SAVUNMA

Avar’ın kardeşi ve avukatı ise Avar’ın başvuru yapmadığını söyledi. Avukat Aykanat Kaçmaz, cezaevindeki komutanlara “‘Darbeci değiliz, özür dileriz, hata ettik’ diye yazın, affedileceksiniz” teklifi yapıldığını, komutanların ise af istemini reddettiğini kaydetti. Tartışma sürerken Adalet Bakanlığı’ndan da açıklama geldi. Açıklamada, “Hükümlü Vural Avar, 16 Aralık 2022 tarihli dilekçesi ile anayasanın 104. maddesinden yararlanma talebinde bulunmuş ve bu dilekçe derhal işleme konulmuştur. Söz konusu dilekçe ve bu dilekçenin verildiğine ilişkin tutanak dosyada yer almaktadır. Bunun dışındaki iddialar gerçek dışıdır” denildi. Söz konusu anayasa maddesinde, cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine ilişkin “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır” deniliyor. 

‘TİTREYEN ELLERİYLE YAZAMAMIŞ’

Cumhuriyet’e konuşan 28 Şubat davasının avukatlarından Aykanat Kaçmaz; cezaevi görevlilerinin kötü durumda olan komutanlarla görüştüğünü ve af dilekçesi vermelerini istediğini söyledi. Komutanların “Biz adalet istiyoruz” diyerek bu isteği reddettiğini kaydeden Kaçmaz, “Cezaevi görevlileri, Vural Paşa’nın özel durumu nedeniyle vefatından 3 gün önce yine gelmiş ve dilekçe vermesini istemiş. Koğuş arkadaşları da Vural Paşa’ya ‘Sen ver’ demiş. Vural Paşa’ya bir cümlelik, ‘Anayasanın 104. maddesinin hükümlerinden yararlanmak istiyorum’ diye dilekçe yazdırmak istemişler ancak Avar, elleri titrediği için dilekçeyi yazamamış. Bu yazıyı Erol Özkasnak kaleme almış Vural Paşa da imzalamış” dedi. Bir gün sonra yazının başkasına ait olması nedeniyle yeniden dilekçe yazılmasının istendiğini aktaran Kaçmaz, “Vural Paşa’yı götürmüşler ve yazdırmışlar. Vural Paşa o bir cümleyi titreyen elleriyle yarım saatte yazmış. ‘Dilekçe verdi’ diyenler, Vural Paşa’nın titreyen elleriyle yazdığını gizliyor. Cesaretleri varsa, Vural Paşa’nın titreyen elleriyle yazdığı yazıyı çıkarıp, gösterirler. Medeni cesaretleri, insanlıkları, ahlakları kaldıysa, Erol Paşa’nın yazdığı, Vural Paşa’nın imzaladığı belgeyi de çıkarırlar” ifadelerini kullandı.