Kapıda TOMA sandıkta biz
Seçimlerde “Oylar çalınıyor mu?”, “Şaibe var mı?” algısı sürerken “Trafoya kedi girmemesi" polis okul kapılarında zırhlı araç ve TOMA’larla Oy ve Ötesi ise 100 bin gönüllü ile sandıkta başında olacak.
2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kala hâlâ en çok tartışılan konuların başında sandık güvenliği geliyor. Parmak boyası uygulamasının kaldırılması, mühürsüz pusulaların varlığı gibi konular nedeniyle muhalefetin en önemli kaygısı olan seçim güvenliği için hükümet 601 bin 251 güvenlik personeli, 73 helikopter, sekiz uçak, 61 İHA, 6 bin 708 zırhlı muharebe aracı, 754 TOMA, 244 bot/gemi görevlendirdi. Barolar, STK’ler, belediyeler ve siyasi partiler de seçim güvenliği için çalışmalar ve eğitimler yapıyor. Biz de 2014 yılından bu yana yerel ve genel seçimler olmak üzere 8 seçimde görev alan Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertim Orkun ile konuştuk.
Türkiye, Ege Bölgesi ve İzmir’de kaç gönüllünüz var? Ege özelinde kaç sandıkta kaç gönüllünüz olacak?
Kayıtlarımızı açtığımız 2. hafta henüz tamamlanmamışken, bugün itibarıyla yaklaşık 20 bin kişiye ulaşmakta olan başvurularımızın yüzde 16’sı Ege Bölgesi’nden geliyor. Yine toplam sayının yüzde 10’unu İzmir de yaşayan gönüllülerimiz oluşturuyor. İzmir’in önceki seçimlerde de katılım oranlarına bakınca hassasiyetleri bizi çok mutlu ediyor. Ancak daha sürecin başındayız. Şeffaf bir seçim için her bölgeden gönüllü olmak isteyenlere çağrımız devam ediyor. Hedefimiz Türkiye genelinde en az 100 bin gönüllüye ulaşarak toplam 200 bin civarında sandıkta varlık gösterebilmek, sivil katılımla güven sağlayabilmek.
Gönüllülere ne tür eğitimler veriliyor?
Eğitimlerimizin bizi sahada ayrıştıran en önemli özelliğimiz olduğunu düşünüyoruz. Adil, şeffaf ve barışçıl bir seçim sürecinin güvence altına alınmasını hedeflediğimiz için eğitimlerimizi mümkün olduğu kadar yaygınlaştırmaya herkese ulaştırmaya çalışıyoruz. Oy ve Ötesi gönüllüsü, seçmen, sandık görevlisi ya da parti teşkilatları fark etmez, sürece dair bilgi sahibi olmak isteyen herkesi davet ediyoruz.
Halka açık olarak düzenlenen eğitimlerimizi hem iletişim gruplarımızdan hem sosyal medya hesaplarımızdan duyuruyoruz. En yalın anlatımla tasarlanan sunumlar sandık gününün baştan sona akışını, gün içerisinde ihtiyaç duyulacak yasal düzenlemeleri içeriyor. Çok önem verdiğimiz bir diğer bölüm de 8 seçimlik tecrübemizle biriktirdiğimiz barışçıl tavsiyelerimizden oluşuyor. Bu program sayesinde, sandık gününde olası her türlü gerginlikten uzak, güven içerisinde geçmesine destek olmak istiyoruz.
Baro, belediye veya STK’lerle ortak bir çalışmanız var mı?
Her seçim öncesinde, yasal takvim ilan edilmeden önce oluşturduğumuz çalışma gruplarımız alanlarına göre kamu, siyasi partiler, sivil toplum paydaşları ve elbette barolar ile iletişime geçiyor. Seçim sürecini hukuki zeminde, şeffaflık ve dayanışma içerisinde yürütmek için karşılıklı bilgilendirmeler yapıyoruz, iletişimde kalıyoruz.
Mobil uygulamanız nasıl çalışıyor? Verilerin aktarımları nasıl oluyor?
Herkesten gün sonu sandık tutanaklarını fotoğraflayarak sistemimize yüklemelerini rica ediyoruz. Bize gönderilen bu fotoğrafların belge üzerinde bulunan QR kodu sayesinde gerçekliğini doğruluyoruz. Aynı süre içerisinde, bu seçimlerde ilk defa kullanacağımız OCR teknolojisi sayesinde gelen elle yazılmış tutanak verileri sistem tarafından dijital verilere dönüştürülüyor. Bu teknolojiyle çok hızlı bir şekilde ilan edilecek tutanak sonuçlarına referans oluşturacak, verileri kıyaslayabileceğimiz veriye ulaşacağız. Tespit ettiğimiz uyumsuzlukları kısa itiraz süreci bitmeden, yetkili kurum ve partilere ulaştırabileceğiz. Tutanak verilerimiz ulaşmak isteyen tüm siyasi partilere açık olacak. Ayrıca yazılımımızın seçmenlerin de kendi oy verdikleri sandıkların sonuç tutanaklarını görüntüleyebilecekleri ve sistemden arayarak kontrol sağlayabilecekleri bir işlevi olacak.
Bugüne kadar bizi hiç yarı yolda bırakmamış olan ve bu seçimler öncesinde yenilediğimiz yazılım alt yapımızın, biriken tecrübemiz doğrultusunda olası aksaklıklara karşı daha da donanımlı hazırlandığını da ilave etmeliyiz. Güvenli ve sağlıklı veri akışı önceliğimiz.
Seçim günü oy kullanılan her yerde olacak mısınız yok daha çok ‘sorunlu’ ve ‘ücra bölgelerde’ mi faaliyet göstereceksiniz?
Amacımız elbette açılacağını ön gördüğümüz 200 bin civarındaki sandığa ve buradan gelecek toplamda 400 bin tutanağa ulaşmak. Bu amaca ulaşmak için en az 100 bin gönüllüye ulaşmayı hedefliyoruz. Bugün itibarıyla henüz 2 haftayı doldurmadan tüm Türkiye’den 20 bin civarında başvuru aldık ve bu bizi çok mutlu ediyor. Kalan 45 günlük süre içerisinde bu hedefimizi gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz.
Saha koordinasyonu için önceliklendirmemizi “makasın dar olduğu” bölgelere göre yapıyoruz. Önceki yıllarda partiler arası oy dağılımının az fark içerdiği bölgeler, seçim günü için haliyle daha büyük gerginlik riski taşıyor. Bizler de özellikle bu bölgelerde bilinçli, sağduyulu, iyi eğitimli ve donanımlı gönüllülerimizle günün barışçıl, şeffaf ve adil geçmesi için çalışmak istiyoruz. Her fırsatta tekrarladığımız gibi demokrasiden taraf olan herkesi, siyasi görüşünden bağımsız olarak o gün sandıklara ve güven içerisinde geçecek seçim sürecine sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertim Orkun
Sandık gönülleri oy sayımında partiler için de çalışacak mı?
Oy ve Ötesi gönüllüleri kendi irade ve vicdanları doğrultusunda şeffaf ve adil bir seçim için çalışan sivil kişilerden oluşuyor. Siyasi görüşleri ve / veya parti üyelikleri bu ilkeleri benimsedikleri ve demokrasi için çalışmak istedikleri sürece, gönüllü katılım göstermeleri için bir engel değil. Orada bulunmalarını sağlayan yasal mevzuatı yönetim ekiplerimiz takip ediyor ve kendilerini bu çerçevede koordine ediyoruz. Gönüllü hukukçularımız sahada sandık bölgelerinde destek verecek şekilde, aynı mevzuat çerçevesinde organize ediliyor. Aynı zamanda açtığımız telefon hattı üzerinden bize ulaşacak tüm vatandaşlar gün içerisinde destek, görüş alabilir, bize danışabilir. Gün sonunda elde ettiğimiz tutanak verilerini tüm siyasi partilerle bizler, merkezden paylaşıyoruz.
Seçim günü pusulayı eline alan yurttaş neyi kontrol etmeli?
Seçmenlerin pusulanın üzerinde YSK filigranı olduğunu, arkasında sandık kurulu mührü bulunduğunu, sandığın bulunduğu seçim çevresi (il) için düzenlenmiş olduğunu, yırtılmış/koparılmış olmadığını ve üzerinde herhangi bir yazı, çizik, karalama, kaşe, parmak izi vb. işaret bulunmadığını kontrol etmeleri çok önemli.
Öte yandan seçmenin bireysel olarak bunu doğrulaması bir derece mümkün olacağından öncelikle oy verdiği sandıkta bulunan kurulun usule uygun kurulduğunu gözlemleyebilir. Bu sandık kurulu tanım itibarıyla 1 kamu görevlisi başkan ve seçime katılan en az 3 farklı siyasi partinin temsilcilerinden oluşmaktadır. Yasanın öngördüğü şekliyle en az 4 en fazla 7 üyeden oluşan bir sandık kurulu, sürecin şeffaflığı açısından en önemli unsur olacaktır.
Mükerrer seçmen ve nakil seçmen (depremzedeler) için çalışmalarınız var mı?
Deprem felaketi kuşkusuz ki bütün toplumumuzu etkiledi. Biz de konuya kendi alanımız doğrultusunda elbette çok büyük önem veriyoruz. Bölgede vereceğimiz eğitimlerin alt yapısı için ayrıca bir araştırma içindeyiz. Depremzede vatandaşları adres beyanlarını yapmaları, oy kullanacakları bölgeleri kontrol etmeleri konusunda bilgilendiriyoruz. Yine deprem bölgesi özelinde, kayıtlı nüfus yoğunlukları, önceki seçmen davranışları verileri doğrultusunda anomalileri tespit etmeyi hedeflediğimiz bir matematik modelleme üzerinde çalışıyoruz. Tüm bunların yanında bu illerde bulunan vatandaşları, oy kullanacakları sandıklarda müşahitliğe teşvik ediyoruz. Ancak yerel kişiler kendi sandıklarında oy kullanacak diğer seçmenlerin gerçek kişiler olduklarına bir güvence sağlayabilirler. Bu konuda her ne kadar eski bir yöntem de olsa parmak boyasının da şeffaflığa destek olacağını savunuyoruz, ancak bu görüşümüz henüz bir yasal karşılık görmedi. Deprem bölgesindeki oy kullanma sürecine dair getirilen düzenleme ve açıklamalar Yüksek Seçim Kurulu tarafından da paylaşıldı.
Sandık nöbeti için YSK ile bir görüşmeniz oldu mu?
Daha önceki seçimlerde dernek yönetim kurullarımız tarafından yapılan girişimler maalesef sonuçsuz kaldılar. İleriki dönemlerde bunun değişeceğini umuyoruz.
Organizasyonunuzun ekonomik giderlerini nasıl karşılıyorsunuz?
Dernekler masasına bağlı, düzenli olarak denetimden geçen sivil toplum kuruluşumuzun ana gelir kaynağı bağışçılarımızın katkıları. Bunun haricinde, her sivil toplum kuruluşu gibi açılan hibe programlarından faydalanıyoruz. Tüzüğümüz gereği hiçbir siyasi partiden, ticari kuruluştan bağış kabul etmiyoruz. Sadece gerçek kişilerin destekleriyle kaynak sağlıyoruz.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Kılıçdaroğlu'ndan Özel'e 'Suriye' yanıtı
- Başkan Özarslan’dan açıklama