Yurttaşlar, şiddet, uyuşturucu ve kadın 'intiharlarının' en yoğun olduğu Esenyurt'u anlattı: Suça göz yumulan yer
Kuruluş döneminde sosyal belediyecilik ve örgütlü sanayisiyle anılan İstanbul’un Esenyurt ilçesi şimdilerde ise şiddet, uyuşturucu, gasp gibi suçların yoğun olduğu bölgelerden biri oldu. İlçede göze çarpan ilk şey yoğun polis önlemleri.
İstanbul’un Esenyurt ilçesi son dönemde yükselen şiddet olaylarıyla gündeme geliyor. Uyuşturucu ticareti, cinayetler, kadına yönelik şiddet, kayıt dışı göçmenlerle yerli halkın yaşadığı gerginlikler gibi nedenlerle pek çok adli vaka ortaya çıkıyor. Ülkenin en büyük ilçesi olan Esenyurt suçun simgesi haline gelmiş durumda. Peki bu aşamaya nasıl gelindi? Esenyurt’ta yerel idareler, Emniyet görevlileri, sivil toplum kuruluşları ve yıllardır bu ilçede yaşayan yurttaşlarla konuştuk, ilçede bir gün geçirerek gözlemlerde bulunduk.
Kentin dışında kalan Esenyurt sanayisi, işçi yoğunluğu ve kalabalık nüfusu ile öne çıkıyor. Ancak ciddi bir altyapı yetersizliği söz konusu. Esenyurt 56 ilden daha büyük olmasına rağmen ilçede sadece 200 yataklı bir devlet hastanesi mevcut. CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, Esenyurt’un şu anki halinin AKP’nin bir projesi olduğunu belirterek “İnsanların imkanlarını kısıtlayarak yaptıkları küçük yardımlarla onları kendilerine daha bağımlı hale getirmek istiyorlar” diyor.
(Hüseyin Ergin)
KADIN ÖLÜMLERİ
Ergin’in şiddet olaylarına ilişkin değerlendirmesi ise şu şekilde: “Anadolu’dan gelenler de yabancı göçmenler de yıllarca buraya yönlendirildiler. Şehrin dışındaydı ve ucuzdu. Sanayi vardı. Ancak AKP burada imar izinleriyle devasa gökdelenler yaptı. Esenyurt’ta 50 katlı konutlar var. Tek bir sitede 5 bin daire var. Her birinin dolu ve ikişer kişinin yaşadığını varsayarsanız 10 bin kişi yapar bu sayı. Bu site Anadolu ilçeleri kadar bir nüfus demek. Bu ilçelere kaymakamlar bakarken burada site yönetimleri var. Trafik polisi bile yok Esenyurt’ta. Sürekli yüksekten kadınlar düşüyor. Kayıtlara intihar olarak geçiyor. Her gün bir siteden kadınların intihar ettiği haberi geliyor. İntihar mı ediyorlar atılıyorlar mı, bilmiyoruz. Emniyet’ten intihar sonucu ölen kadın sayısını istediğimizde bu bilgiyi bize vermiyorlar.”
‘KAN DAVALARI TAŞINDI’
Nüfus kalabalığının insanlardaki tahammül seviyesini düşürdüğünü aktaran Ergin, “Nüfus yoğunluğuna ilişkin saha çalışmaları yaptık. İlçede insanların tamamı aynı anda sokağa çıksalar üst üste üç insanın durması gerekiyor. Çok katlı yapılarla insanları hapsettiler. Hastaneler yetersiz, okullar yetersiz, trafik sorunu var. Buranın altyapısı 500 bin kişiye göre tasarlanmış ancak 1.3 milyon nüfusu barındırıyor. Haliyle insanlar artık paylaşamıyor. Sadece göçmenler değil Anadolu’dan gelenler de gruplaşıyor. Bir de gelirken kan davası gibi kendi memleketlerindeki kavgaları da taşıyorlar buraya. Bu durum da suçu doğuruyor. Devasa bir eşitsizlik de mevcut. Esenyurt’un bir tarafı büyük bir lüks içerisindeyken diğer tarafı yoksulluğun dibini görüyor. Oradaki ışıltılı hayatlara özenen gençler suça yöneliyor” diyor.
POLİS: ‘BİZDEN KORKULARI YOK’
Esenyurt meydanına polis araçları ve TOMA’lar yerleştirilmiş durumda. Otomotik silahlı polisler yaya ya da araçlı olarak meydanda devriye geziyor. Polislerden birisi Esenyurt’u şöyle anlatıyor: “Gözümüzün önünde suç işliyorlar. Her gün bir yaralama, gasp ya da taktı kaçtı olayı yaşıyoruz. Taktı kaçtı, bıçakla yaralayıp kaçmaya deniyor. Sadece göçmenler yapmıyor. Buranın yerlisi de geliyor yabancının cebindeki doları çalıyor. Bizden de korkuları yok.”
‘ABİLER BİLİYOR’
Meydanda Suriye sokağının yakınında bir kıraathanede görüştüğümüz Esenyurtlu Ü.A. ise polislerin suça göz yumduğunu belirtiyor. Suçun normalleştiğini belirten Ü.A., “Burada gençler işsiz. Fabrikaya girenler şanslı oluyor. Ancak büyük bölümü gayrimeşru, yasal olmayan işlerde. Bakıyor çalışarak ömrü boyunca alamayacağı arabayı torba tutarak birkaç senede alacak. Çocuk zaten ‘Polis abiler bizi biliyor’”diyor.
YOKSULLUĞUN ÖFKESİ
Esenyurtlu bir başka yurttaş H.B’nin değerlendirmesi ise şöyle: “Burada yoksulluk fazla. İnsanlar açlık içinde yaşamak istemiyor, hapse girmeyi dahi göze alıyor. Biraz da hükümet kendisi sokmuş buralara suçu, uyuşturucuyu. İnsanlar yoksulluğun öfkesini biriktirip iktidara yöneltmesin diye. Kontrol edilir bir toplum yaratmak istemişler. Bir yandan da fena bir inşaat rantı yendi buralarda. Kontrolsüz büyüdü onun için. Çok ev yapıldı, ucuza ev sahibi olmak isteyenler, imkânı olmayanlar buralara geldi. Şimdi buralarda da kiralar yükseldi. Sadece uyuşturucu değil, fuhuş da yapılıyor, kumar da oynatılıyor, silah da satılıyor. Aklınıza gelebilecek her türlü şey burada gerçekleşiyor. Suça bulaşmayan insanlar gitmek istiyor buradan. Neden dursunlar ki?”
‘ÖZGÜR OLACAKLARINI DÜŞÜNMÜŞLER’
Esenyurt’ta çocuklar ya da gençler için sosyal alanlar da oldukça kısıtlı. Esenyurt Alternatif Kültür Derneği Başkanı Yusuf Ulu, özellikle göçmenlerin rehabilitasyonunda kültür etkinliklerinin önemi vurguluyor. Suriye, Pakistan gibi ülkelerden yapılan göçlerdeki kadınların da durumuna değinen Ulu, “Göçmen kadınlar Türkiye’de özgür olacaklarını düşünmüşler. Kocalarının değişeceğini sanmışlar. Burada derneğin atölyelerine gelmeye izin vermiyor kocaları. Başta Türkiye’deki kadınların da kendilerine yardım edeceklerini sanmışlar. Daha yeni 16 yaşında evlendirilmek istenen bir çocuk için araya girdik ve engelledik” ifadeleriyle anlatıyor kadınların yaşadığı zorluğu.
İlgili Haberler
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev