Reyizin hikmetinden sual olunmaz.

Dolarınkinden hiç olmaz.

Durdu durdu...

Tam da 12.11.21 günü 10 TL’yi alnının çatından vurdu.

Bu tarih “palindrom” tarihmiş.

Tersinden okununca da aynı olan sayı ve sözcüklere polindrom deniyor.

Sayıları 10 ile çarpıp 10’a bölmek çok kolay.

Önüne sıfır koyunca 1 dolar 10 TL oluyor.

TL/dolar hesabında bir “sıfır” atıyoruz o kadar.

TL’nin dolar karşısındaki hali ise solda sıfır.

Şanssız olanlar TL maaş alanlar.

Bunların en şanssızı da Reyiz.

Bu yılki maaşı ayda 88 bin TL idi.

Geçen ay, TBMM Bütçe Komisyonu’nda 2022 yılı için maaşının 100 bin 750 TL’ye çıkarılmasına karar verildi.

O gün bunun karşılığı yaklaşık 11 bin dolar idi.

Önceki gün dolar patladı. Para eline geçmeden eridi, 10 bin 75 dolara indi.

Ya nazar değdi ya da maaş artışına oy veren AKP’li vekiller aptessiz idi.

Şimdi, “Öl de ölelim!” diyen kefenli partililere düşen görev IBAN ile bu farkı kapatmaktır.

Pamuk eller cebe.

*

İktidar gibi itibar da dolar ile ölçülüyor...

Fert başına düşen milli gelir dolar üzerinden hesaplanıyor.

Bu, o devletin itibarını gösteriyor.

Devletin başının aldığı maaşın ise hak adalet ölçüsü veya magazin değeri dışında pek bir anlamı yok.

Bizde belli ki oturulan Saray gibi bir itibar göstergesi sayılıyor .

Reyiz, TL’nin hali pürmelali nedeniyle itibardan düşmüş durumda.

Gerçek müminler zorda - darda kalınca Allah kartını oynarlar.

Dolar 5.50 TL’ye fırlayınca Reyiz bu kartı oynamıştı:

“Onların doları varsa bizim de Allahımız var!” (10 Ağustos 2018)

TV’ler altyazı geçtiler, gazeteler manşet çektiler.

“Halkımız da var!” diye de eklemişti.

Ama bu es geçildi.

Zira halkımız bankalardaki parasının yüzde 60’ını TL’ye değil, dövize bağlamıştı.

Zaten halka güvenmenin yanlışlığını kendisi de önceki gün kabul etti.

Saadet lideri Temel Bey’e önceki gün itiraf etti:

“Yüzde 50 artı 1 kararı yanlış oldu!”

Hatasız kul olmaz.

Düşmez kalkmaz bir Allah.

*

“Onların doları varsa, bizim de Allahımız var!” derken amacı bir tür “sübliminal mesaj” yüklemesi yapmak ve yurt sathından “Senin Allah’ına kurban!” nidalarının yükselmesini sağlamaktı.

Olmadı.

Trump milli paralarının “5’li müteahhit çetesine” çuval çuval saçılmasının belki de öcünü aldı.

Zira Amerikalıların da Allah’ı var ve bunu paralarının üzerine de kazımışlardı.

Şimdi sıra belki de Biden’da?

*

TL’nin dolara göre solda sıfıra müncer olması, cüzdanlarımızdan ziyade yerli ve milli vicdanımızda yaralar açacak gibi.

TL’nin değersizleşmesi “1 daire alana 250 bin dolara T.C. vatandaşlığı bedava” kampanyası aslında Türk vatanının da ucuzlaması demektir.

Ne demişti Reyiz 1 Mart 2012 tarihli tweet’inde?

“Para, bayrak gibi, milli marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır.”

Hani?

*

Son çıkarılan yasa ile “bedelli askerlik” kalıcı hale geldi.

Bedel her altı ayda bir güncelleniyor.

Memur maaş katsayısına göre Ocak 2022’de de bedelli askerlik 45 bin TL (4.500 dolar) dolayında olacak.

Yani vatandaşlık gibi vatan hizmeti de ucuzluyor.

Reyiz, “papaz krizi” sırasında “Türk milleti asker millettir!” buyurmuştu.

Ama, Milli Savunma Bakanı TBMM’de bütçe konuşmasında “Bedelli asker sayısının 400 bine kadar çıkacağını” ilan etti.

Böylece Reyiz’in ifadesi de güncellenmiş oldu:

“Türk mileti, bedelli asker bir milletir!”

*

Coğrafyamız kaderimiz.

“Şehadet” ve “peygamber ocağı” konusu güncel olmayı sürdürecek.

Mevzu oldukça derin...

“Yiğidim aslanım, yavrumu dört bin beş yüz dolarımız olsaydı kaybetmeyecektim!” diye gözyaşı döken şehit analarını teselli edeceklere ve “Şehitler Tepesi boş kalmayacak” nutukları yazan Saray kâtiplerine kalem kıvraklığı dilemekle yetinelim.

*

Dünyanın en büyük bedelli ordusuna sahip bir NATO ülkesiyiz.

Yine de “peygamber ocağımız” ile övünüyoruz.

Hz. Muhammet’in vârisleri olsa başımız belaya girerdi.

Tank Palet Fabrikası’nın satılmasını da çok eleştirdik.

Oysa Reyiz haklı imiş.

Bu satış “Başkomutan’ın Bedelli Askerli Konsepti”ni tamamlıyor.