Daha da güçlüyüz

09 Mayıs 2016 Pazartesi

92 yıl önce Cumhuriyet kurulduğunda, Türkiye Cumhuriyeti de yeni kurulmuştu. İkisi birlikte büyüdü. Atatürk’ün Cumhuriyeti ile Yunus Nadi’nin Cumhuriyet’i, modern, laik, ilerici bir cumhuriyet idealini birlikte yeşertip büyüttü. Bugün ikisi de o idealler üzerinde dimdik ayakta durma savaşımına devam ediyor.

Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, Cumhuriyet gazetesi de kendisini var eden ilkeleri, cumhuriyeti, demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını, laikliği, düşünce ve ifade hürriyetini, hukukun üstünlüğünü kararlılıkla savunuyor. Ve elbette bu kararlılığının bedelini de ödüyor. İnsanlar gibi kurumlar da bazen idealleri uğruna ağır bedeller ödemek zorunda kalabilir. Cumhuriyet, inançlarının bedelini saldırılarla, yargılamalarla, tutuklamalarla, kurşunlarla ödeyen kurumlardan biri...

Ama yılmadığı için, her baskıya cesaretle göğüs gerdiği için, ne olursa olsun inandığı yayın çizgisinden taviz vermediği için, her dönemde hem hedef oldu, hem yıldan yıla artan bir itibara kavuştu.

Bugün Türkiye’de medyanın tamamen kuşatıldığı ortamda Cumhuriyet, bütün baskılara rağmen, yine bağımsız yayıncılığın, özgür haberciliğin, tavizsiz yorumculuğun son kalelerinden biri olarak sivriliyor, dünyanın en itibarlı ödüllerine layık görülüyor. En yaşlı olduğu bu alanda, en genç refleksleri göstermenin, en yoksul koşullarda bile parayla satın alınamayan bir prestije sahip olmanın gururunu yaşıyor. Dün böyleydi, bugün böyle, yarın da böyle olacak.

 

Kadri Gürsel Cumhuriyet'te

Meşhur sözdür: “Seni öldürmeyen, seni güçlendirir.” Cumhuriyet, susturma çabalarına direndikçe, suskunluktaki en güçlü ses haline geliyor. Son bir ayda, 4 yazarımız hakkında peş peşe verilmiş 5 mahkûmiyet kararı ve bir silahlı saldırının ardından, bunların bizi yıldıramayacağını kanıtlayan yeni bir atağa kalkıyoruz.

İlk sürprizimizi bugün 1. sayfamızda gördünüz: Bu yıl meslekte 30. yılını kutlayan Kadri Gürsel, bu haftadan itibaren Cumhuriyet’in yazı ailesine katılıyor. Gazetecilik yaşamının başında Cumhuriyet’te görev alan ve yazılarıyla olduğu kadar, televizyon yorumlarıyla da kendinden söz ettiren Gürsel’in yeniden aramıza katılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.

O yazıları ve yorumları, son derece parlak bir mesleki kariyeri olan Gürsel’in hem çalıştığı gazeteden, hem yorum yaptığı kanaldan çıkarılmasına yol açmıştı.

Şimdi Cumhuriyet şemsiyesi onu da kucaklıyor. Aynı zamanda Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı da olan ve geçenlerde bu itibarlı meslek örgütünün Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Gürsel, haftanın iki günü iç ve dış politika yorumlarıyla bizlerle olacak.

Yeni sürprizler

Sırada yeni sürprizlerimiz var: Yeni isimler, son derece ilginç yazı dizileri, dünya çapında ses getirecek haberler... Hepsini peş peşe anons edip sayfalarımıza yerleştireceğiz. Saldırıların, bu gazeteyi sindirmeye değil, daha da cesaretlendirmeye yaradığını görecekler.

Haberde atılım

Her gün bu gazeteye ilk gelen Murat Sabuncu’dur; son çıkan, Murat Sabuncu... Bunca yıllık gazeteciyim, bu kadar çok çalışan, bu kadar çok gazete okuyan, bu kadar iyi koku olan başka bir meslektaşımı görmedim.

Biz güne başladığımızda Murat çoktan o günün gazetelerini okumuş, notlarını almış, gündemi kafasında oluşturmuş olur. Murat, geçen haftadan itibaren gazetemizin Yayın Koordinatörlüğü’nü üstlendi; bütün haber ağı ona bağlandı. Siyasi haberler sayfalarımızın editörlüğünü de deneyimli gazeteci arkadaşımız Miyase İlknur üstleniyor. Bu değişikliklerle, iç politikanın ufkunda görünen hareketlenmeye hazırlanıyoruz.

Önümüzdeki haftalarda, partilerin bünyesinde yaşananları, o partileri yakından izleyen kalemlerin ayrıntılı analizlerinden okuyacaksınız.

Ankara depreminin habercisi

Cumhuriyet’in bu konudaki atak ve güvenilir haberciliğini görmek için son bir haftanın 1. sayfalarına bir göz atmak yeter. Hükümet deviren meşhur “Pelikan Dosyası” pazartesi günü hiçbir gazetede yokken, bizim sürmanşetimizdeydi.

Ankara’da iktidarın şifrelerini en iyi okuyan muhabirlerden biri olan Emine Kaplan, salı günü “Davutoğlu’nun istifaya zorlanabileceğini” “manşetten verdiğimiz haberiyle duyurdu.

Çarşamba, Davutoğlu’nun AKP MYK’de “Henüz karar vermedim” diyerek istifa sinyali verdiğini de Emine’nin haberinden öğrendik. Ve perşembe günü, Davutoğlu’nun istifasını “Saray darbesi” manşetiyle verdik.

Bu ifade, ertesi günü başta ana muhalefet partisi lideri olmak üzere, herkesin dilindeydi. Haberleri ve yorumlarıyla gündemi önyargısız izleyen ve giderek gündem belirleyen, bağımsız, özgür, cesur bir gazete elinizdeki... 92 yaşında bir delikanlı... Yaşlandıkça gençleşecek. Hepinize iyi haftalar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları