Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’
Celal Başlangıç
Son Köşe Yazıları

Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

31.10.2015 05:08
Güncellenme:
Takip Et:

HDP’nin 1 Kasım “tekrar seçim” kampanyasının stratejisini, alandaki performansını, aldığı sonuçları yazmak üzere Amerika’ya gitmek üzere yola çıkıyordum. Bu bilgilere ulaşmak için soluğu Washington DC’de alacaktım.

Gazeteci, dediğin haberin kaynağına mutlaka ulaşmalıydı.

Öyle ya, geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı “Malum partinin kampanya yönetimini, Obama’nın kampanyasını yürüten ekip yapıyor” diye. Yakın bir arkadaşım, “Deli olma” dedi, “Malum partinin seçim kampanyasını hazırlayanlardan biri de benim.”

Haber kaynağının bu kadar yakınımda olmasına şaşırmıştım:

“Ne yani, bu aynı zamanda senin Obama’nın da kampanyasını yürüten ekip içinde olduğun anlamına gelmiyor mu?”

“Evet, evet. Aslında biz Türkiye’de iç, Amerika’da dış mihrakız” derken hınzır hınzır gülüyordu. Arkadaşımla şakalaşmam bir yana, diğerlerinde olduğu gibi bu seçimde de HDP’nin seçim kampanyası “yüzde yüz yerli”ydi, “yüzde yüz kolektif”ti, “yüzde yüz gönüllülük” esasına dayanıyordu.

Aslında HDP 7 Haziran’dan sonra, daha “tekrar seçim” kararı alınmadan “önümüzde seçim sandığı varmış gibi çalışma yapacağız” ilkesini benimsemişti.

Sonra Türkiye büyük bir kaosa, şiddet sarmalına girmişti. Kentler kuşatılıyor, sokağa çıkma yasakları ilan ediliyor, siviller öldürülüyor, dağlar taşlar bombalanıyor, karakollara zırhlı araçlara sabotajlar yapılıyor; bir yandan askerler, polisler, diğer yandan PKK’liler ölüyordu.

İşte bu çatışmalı, kanlı konjonktürde Saray’ın “tekrar tek başına iktidar”, “o da yetmez 400 tane ver, ver, ver Allahım ver” inadıyla 7 Haziran’dan 143 gün sonra “tekrar seçim” kararı, yeni bir seçim kampanyası yapma zorunluluğu getirmişti HDP’nin de önüne.

Yeni seçim hazırlığı için üç ayaklı bir “Strateji Merkezi” kurdu HDP. Ayaklardan biri İstanbul’daki “kreatif-yaratıcı çalışma grubu”ydu. İkincisi Ankara’daki “politik mutfak”, üçüncüsü de bölgede yaşananları, halkın duygularını ve düşüncelerini taşıyacak “Diyarbakır merkezli grup”tu. Bu üç ayaklı merkezin koordinasyonundan da İstanbul milletvekilli Sezai Temelli sorumlu olarak görevlendirilmişti.

İşte bu kan revan içersindeki Türkiye’de çalışmaya başlayan İstanbul’daki kreatif-yaratıcı grubun bir üyesi “İnadına HDP” ve bağlantılı olarak alt sloganlarını önerdi. Önce herkes “Olur mu bu?” diye bakmış. Çünkü bu özellikle 90’lı yılların sonuna doğru daha çok ÖDP’nin ve bazı sosyalist grupların taleplerini dile getirmek için kullandığı kalıptı. Ancak yaşanılan konjonktüre de çok uygundu; çünkü Saray’daki “İnadına tekrar seçim” demişti.

İşte HDP, 7 Haziran’da “Biz’ler Meclis’e” olarak başlayıp “Seni başkan yaptırmayacağız” diye süren kampanyasını, 1 Kasım sürecinde “İnadına HDP”, “İnadına Barış”a eviriyordu.

Seçime kadar 10 miting yapılacak; medya görünürlüğü, seçim bürolarının açılışları, ev ve esnaf gezileri; emekliler, engelliler, genç işsizler gibi ülkenin önemli sorun başlıkları altındaki toplantılar ve en önemlisi de “sandık çevresi” çalışmaları gerçekleştirilecekti.

Ancak, Ankara katliamı mitinglerin iptaline neden oldu. İktidarın ağır baskısı medya görünürlüğünü engelledi. HDP kurmayları bu iki çalışma alanı dışında hedeflerinin tümünü önemli ölçüde tutturduklarını söylüyor.

Bu çalışma alanları içerisinde ayrı bir önem atfetmişlerdi “sandık çevresi” çalışmasına. Çünkü bu çalışma biçimi hem bire bir partilerini tanıtma olanağı sunuyor, hem de seçimde oy güvenliği anlamına geliyordu. Dün konuştuğum Sezai Temelli, “Bugün itibarıyla sandık bazlı çalışmayı yüzde 96 oranında tamamladık” diyordu.

7 Haziran’dan sonra parti binaları 400’e yakın ırkçı-şoven saldırıya uğrayan HDP, olanaklarının çok ötesinde bir kampanya yürüttü.

Bu sürecin en zor yanı, yaşanan savaşın müsebbibi olarak gösterilen HDP, hem mağdurdu hem de mağduriyetini kanıtlamak zorundaydı. Diğer yandan da kampanya süresince binlerce üyesi gözaltına alınıp yüzlercesi tutuklanarak “siyasi soykırım”a maruz kalmıştı. Kabul etmek gerekir ki bunun altından da büyük başarıyla kalktı.

İktidar partisinin “yemek” üzerine yasladığı kampanyayı HDP “emek” üzerine kurup nakış gibi işlemişti.

Aslında seçim kampanyası değildi yaptıkları, çünkü insanlar yas tutarken oy isteme özgürlüğü ancak iktidar partisine mahsustu. HDP seçim değil, “inadına barış” kampanyası yaptı.

Bu yüzden de yarınki seçimlerde yüzde 14’ü aşsalar da “Yetmez ama, daha çok olmalıydı” diyecekler.

Çünkü, Saray’ın inadına karşı; umutla, inançla, kendilerinden başka hiç kimseden, hiçbir şey beklemeksizin yola çıkmışlardı onlar “İnadına Barış”ın ülkesini kurmak için!

Yazarın Son Yazıları

HDP'nin 'Türkiye' yolculuğu

HDP baskıların artacağı süreçte 'demokratik Türkiye partisini tahkim etme' yolculuğuna çıkıyor.

Devamını Oku
24.11.2015
HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı (02.11.2015)

HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı

Devamını Oku
02.11.2015
Cizreli kadınlar bayramlıklarını giyindi

Celal Başlangıç Cizre'de seçim izlenimlerini yazdı

Devamını Oku
02.11.2015
HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı (02.11.2015)

HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı

Devamını Oku
02.11.2015
Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

Devamını Oku
31.10.2015
Devlet yapar, AKP konuşur

Şanlıurfa'da, Gaziantep'te 'Onlar Konuşur, AKP Yapar' sloganı hayli değişmiş.

Devamını Oku
25.10.2015
‘Suruç’, Ankara’nın işaretini vermişti

Erken seçim kararı alınmadan Suruç katliamıyla AKP ve Erdoğan için seçim kampanyasını başlatan IŞİD, Türkiye’yi büyük bir mezarlığa döndüren vahşetiyle kampanyasını sürdürüyor.

Devamını Oku
13.10.2015
Erdoğan’ın HDP sorunu

Erdoğan’ın Kürt sorunu yok, artık HDP sorunu var!

Devamını Oku
03.10.2015
Katliamlar AKP'nin peşinde olacak

Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınının yanı sıra Suruç ve Gezi katliamlarının mağdurları HDP listelerinde daha çok yer buldu. HDP’nin aday listelerinde belki de en belirgin değişikliklerden biri buydu.

Devamını Oku
20.09.2015
Yaşananlara göre 90’lar değil 80’ler

İktidar ‘çözüm süreci’ çizgisini terk edip sorunu 1990’lardaki gibi sorunu silahla çözme’ refleksine döndü. Ancak bugün yaşanan çatışmalar, sivillerin ölmesi, Rojava katliamı ve şehit ailelerinin tepkileri 1990’lardan daha geriye gittiğimizin göstergesi...

Devamını Oku
12.09.2015
90’lara mı dönüyoruz?

Bir haftadır sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre’ye bakarak herkes aynı soruyu soruyor: 1990’lı yıllara geri mi dönüyoruz?

Devamını Oku
11.09.2015
Bölgeyi seçmensiz bırakmak

Uzun süre haber alınamadı dün Cizre’den, Yüksekova’dan. Yeni taktik anlaşılmıştı. Bölgeyi seçmensiz bırakarak “milli irade”ye kendini başkan yaptıracaktı!

Devamını Oku
28.08.2015
AKP'nin senaryosu HDP'ye yarıyor

HDP seçim hükümetinde yer almak için sonuna kadar direnecek. Parti yönetimi, “İsterse bizden kimin bakan olacağını Erdoğan seçsin. Partimizi PKK ile ilişkili gösterme noktasından HDP’den bakan seçme noktasına gelir” görüşünde.

Devamını Oku
23.08.2015
'İnsanlık' müzelik oldu

Sınırdan sonraki ilk kavşakta Kobaneli gerillalar 3 ay çarpışmışlar. Burası ‘İnsanlık Müzesi’ olacak, taş üzerinde taş kalmayan kentte...

Devamını Oku
22.07.2015
Ve Lahey'e gidiyorlar

Kobane Başbakanı Enver Müslim, IŞİD’e yardım eden ülkelerin, kurumların ve kişilerin Lahey’de yargılanmalarını istemek için komisyon kurduklarını söyledi. Bir aydan az zamanda belgeleri dünyaya açıklayacaklarını söyleyen Müslim, “Türkiye’de bize destek olan arkadaşlarımız var ama katliamın içinde olanları da açıklamak boynumuzun borcu” dedi.

Devamını Oku
22.07.2015
Katliam göz göre göre geldi

Suruç’a giden gençler didik didik aranırken ‘Canlı bomba alana nasıl girdi’ sorusu yanıtsız.

Devamını Oku
21.07.2015
IŞİD savaşı artık Türkiye’ye taşıdı

Suruç’ta onlarca sosyalist gencin katledildiği eylemde patlatılan bomba, 7 Haziran seçimleri öncesinde başarıya ulaşmayan kanlı oyunu, şimdi olası bir erken seçim için yeniden sahneye koymaktır. Bir yanıyla bu bomba HDP’ye atılmıştır.

Devamını Oku
20.07.2015
Ateşkes yeniden

KCK’nin “misilleme” açıklamasının amacı ateşkesi bitirmek değil, AKP’nin ihlal ettiği ateşkesi yeniden “tahkim etmek”.

Devamını Oku
14.07.2015
ABD, Türkiye yerine Kürtleri seçti

ABD, Türkiye yerine Kürtleri seçti

Devamını Oku
15.06.2015
AKP'nin işi şimdi daha zor

Görünen o ki, bu ortak açıklama PKK’den önce AKP’nin önüne yeni “ev ödevleri” koyuyor.

Devamını Oku
28.02.2015
‘Terörist’ diyordu, ortak operasyon yaptı

YPG ile ortak yapılan bu operasyon, Türkiye’nin Suriye ve Suriye Kürtleriyle ilgili politikasının kesin iflasıdır. Türkiye bundan sonra bölgede IŞİD’e karşı operasyonlarda en etkin kara gücü işlevini yüklenecek olan YPG’ye ve sonuç olarak PKK’ye destek olacağının, en azından köstek olmayacağının sinyalini verdi.

Devamını Oku
23.02.2015