2015’e bak 2016’dan kork

31 Aralık 2015 Perşembe


Savaşlar, terör saldırıları, sığınmacılar, katliamlar derken, dünya 2015’i de ‘atlattı’. Tabiri caizse, şimdi “önümüzdeki maça bakacağız”. “Quo Vadis” diye sorup yanıtlamak doğrusu hiç kolay değil. Nostradamus’un eline su dökecek halimiz de yok. Lakin en azından bizi bekleyenlere projeksiyon tutabiliriz...
Durum pek parlak değil. Dünya çapında 2016 öngörülerine şöyle bir göz gezdirdiğimde 2015’ten daha beterinin beklense yeridir. Ekonomide “küresel resesyonun derinleşmesi, üretim ve talep daralması, petrol fiyatlarının belirsizliğinin yarattığı kaygılar” görülüyor. Dünya siyasetinde ise bolca sarsıntı. 2016’da öne çıkacak olası başlıklara bir bakalım.
 
SURİYE’DE TAM SAHA PRES
Arap isyanlarının ardından küresel cihatçı yangının fitilini ateşleyen Suriye savaşı beşinci senesinde de bir mucize yaşanmazsa kolay kolay bitmeyecek. Irak’la birleşen çatışmada IŞİD’a karşı diplomatik ve askeri cephede Batı bloğu ile Rusya arasında sahne önünde ve arkasında bilek güreşi sürecek. 2015 sonunda gelen Viyana takvimi icabı, Şam ile muhalifleri masaya oturtma yönünde sancılı çabalar açısından belirleyici olan sahadaki cihatçı grupların hizaya getirilmesi. Ocak ayıyla birlikte ateşkes çabalarının gidişatı, yılın geri kalanının işaretini verecek. Rusya destekli Suriye ordusu ve müttefiklerinin son kazanımlarını genişletip genişletmeyeceği de öyle. Kuzeyde YPG/YPJ öncülüğündeki Suriye Demokrati Güçleri’nin Cerablus’u IŞİD’den temizlemesini, diplomasi masasında da kuzeyi özerk kılacak yeni bir güç olarak ortaya çıkmasını bekleyebiliriz. 2015’e damgasını vuran Suriye kökenli sığınmacı krizi ise devam edecek.
 
AVRUPA
Avrupa’da sığınmacılar, terör tehdidi, ideolojik tartışmalar baş gündem olacak. 2015’te Ocak’ta Charlie Hebdo, kasım ayıda ise Paris sokaklarını vuran ve Avrupa kentlerinin sokaklarında asker postallarını çıkartan radikal cihatçı tehdidi, birliğin sınırlarının korunması ve schengen rejimi ile güvenlik konseptinin değişmesi tartışmaları belirleyecek. 1 milyona yakın sığınmacı kabul etmiş Almanya’da 10 yıldır iktidardaki Angela Merkel’in koltuğu sallantıda kalacak. Avrupa’yı rahatlatmak için Türkiye’yi ‘tampon bölgeye’ çeviren anlaşmanın sığınmacı akınına deva olamayacağının görülmesiyle işler kızışabilir. Hele yeni bir terör saldırısı ihtimali işin tuzu biberi. AB içinde ayrıca Britanya’nın AB’den ayrılıp ayrılmama referandumu tartışmaları damgasını vuracak.
 
RUSYA İLE BATI’NIN BİLEK GÜREŞİ
2015’te Ukrayna’nın ardından Suriye cephesiyle Batı’nın karşısına dikilen Rusya lideri Vladimir Putin spotların altında kalacak. Rusya ile Avrupa’nın güvenlik mimarisindeki temel görüş ayrılıkları ve Ortadoğu rekabeti nedeniyle bilek güreşi bitmeyecek. Petrol fiyatlarındaki düşüklük sürerse ekonomide zorlanacak olan Rusya, bu yıl İslami aşırılıkçılığın ağır bir terar saldırısı eşliğinde hedefi haline gelebilir.
 
ABD’DE BAŞKANLIK DEPREMİ Mİ?
Dünyanın süper gücü ABD’de 2016 başkanlık seçimi yılı. Ufukta Cumhuriyetçi Parti’nin milyarder başkan aday adayı Donald Trump tehdidi var. Kendisini şovmen diye hafifseyen yorumcular artık önce partideki adaylık yarışını, ardından kazayla 8 Kasım’daki başkanlık seçimini kazanmasından ciddi ciddi kaygılanıyor. 2016’ya damgasını vuracak önseçim yarışı yakında Iowa’dan başlayacak. Trump’ın Paris saldırıları sonrasında “Müslümanlara Amerika’ya giriş yasağı koyma” önerisiyle yarattığı tartışma da Amerikalı seçmenin gözünde yıldızını söndürmedi. Anketler Cumhuriyetçi seçmenlerin üçte ikisinin Trump’ı desteklediğine işaret. Öyle ki Cumhuriyetçi Parti ana akım alternatifler arar oldu. Kimi Demokratlar da Ben Carson yahut Ted Cruz gibiler yerine Trump’ı kendileri için şans görüyor. Tehlikeli bir oyun doğrusu. Zira Vox’un anket kıyaslarından çıkardığı sonuç Trump’ın sonunda hakikaten kazanabileceğine işaret. Ben yine de Amerikan kurumsal yapısına güvenip, Cumhuriyetçi aday için tahminimi Marco Rubio’dan yana kullanacağım. Demokratik Parti cephesinde ise Hillary Clinton bir mucize olmazsa ilk kadın başkan olma hayalini gerçekleştirecek. Yarış Amerikan işçi sınıfı ve siyahların sevgilisi ilerlemeci Bernie Sanders’la renklenecek.
 
Obama’nın vedası
ABD Başkanı Barack Obama ise ‘topal ördek’ olduğu son senesinde başkanlık mirası olan İran’la nükleer anlaşma ve Küba ile normalleşmeye sarılacak. 2015’te 54 yıl sonra Küba ile normalleşme ve diyalog sağlanmışken, ambargo henüz kalkmış değil. Obama iki kez Raul Castro ile görüştü, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tarihi bir olayla Havana’ya gitti. Kuvvetle muhtemel ki Obama da başkanlığa Havana çıkartmasıyla veda edecek. Olur da Fidel’le de buluşursa hakikaten ‘tarih yazılacak’.
 
İRAN’LA NÜKLEER ANLAŞMA
ABD’nin başını çektiği Batı’nın 2015’in temmuzunda kotardığı İran’la nükleer anlaşmanın uygulanması bu yıla damgasını vuracak. BM’ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na bakılırsa, İran gerekleri hızla yerine getirmekte. Zenginleştirilmiş uranyum düzeyi, bunları üreten sentürfijlerin azaltılması, Arak tesisinde plutonyum üretiminin sona ermesi, denetimlerin sıkılaştırılması tartışmaları belirleyecek. Buna İran’ın Suriye konusundaki kilit müttefiki Rusya’nın yardımıyla ordusunu güçlendirirken, silah kontrolü anlaşmaları eklenecek. Obama, İran ile Körfez Arapları’nı teskinle uğraşacak. İran’ın şubatta kendi meclis seçimleri var ve muhafazakarlar atağa kalkacak. Dini lider Hamaney’in, Amerikan seçimlerinin olası sonuçlarını da hesaba katacak tutumu nükleer anlaşmanın ve Batı ile İran diyaloğunun akıbetini belirleyecek.
 
ÇİN VE OLASI ŞOK DALGALARI
Çin küresel ekonomik düzendeki rolü nedeniyle alarm veriyor. Dünyadaki etkinliği ekonomik büyümesine bağlı olan Çin’in büyüme oranında düşüş beklenirken, Pekin’in Asya-Pasfik bölgesindeki askeri ve siyasi etkinliğini artırma çabaları yeni dalgalanmalar yaratabilir. Çin’in yarattığı Asya Yatırım Bankası ve BRICS ülkelerinin Yeni Kalkınma Bankası 2016’da borç vermeye başlayacak.
 
LATİNLERİN PEMBESİ MORARACAK
Güney Amerika’da 2015’te ‘pembe dalganın’ ucu görünmeye başladı. Arjantin ile Venezüella’da 2015’te merkez sağın seçim zaferleri bölgesel dinamikleri değiştirecek. Peru nisanda seçime gidiyor. Venezüella’da Huga Chavez’in mirasçısı Nicolas Maduro’nun bileği 2015 sonundaki seçimle büküldü, 2016’da bir referandumla karşı karşıya kalabilir. Brezilya’nın merkez solcu kadın lider Dilma Rousseff azil tehlikesi altında, bölgesel seçimlerde İşçi Partisi de tarihi bir yenilgi tadabilir. Bolivya’da Evo Morales 2025’e kadar iktidar yolunu tutmak için anayasa değişikliği peşinde. Uruguay, Şili ve Ekvador’da ise merkez sol iktidarda kalmaya devam edecek.
 
PEKİ YA OLASI ANİ ŞOKLAR
ABD’de Trump’un hakikaten başkan seçilmesi... İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine karşı olası macerası... Çin’in ekonomik çöküşü ile tüm dünyaya şok dalgaları yayılması... Avrupa yahut ABD’de geniş çaplı bir terör saldırısının bütün gidişatı değiştirmesi... 2015 seçimlerinde ilk kez kadınlara oy kullanma izni vermiş Suud Evi’nin çöküşü... Batı bankalarına büyük siber saldırılar... ‘Yok canım’ mı dersiniz? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları