Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Restorasyon’ mu ‘Zeval’ mi?

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildiği kesinleştikten sonra, bütün anayasal ve yasal kurallara karşı gelerek sürdürdüğü Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevleriyle, yeni başbakan adayını açıkladı...
Beklenen sürpriz(!) aday, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu oldu.
Davutoğlu yaptığı teşekkür konuşmasında şöyle dedi:
...kimsenin tereddüdü olmasın ki son 12 yılda gerçekleştirilen büyük restorasyon hareketi hiçbir ara ve kesintiye uğramadan devam edecektir.”
Davutoğlu, akademik kökenli bir politikacıdır...
Hiç kuşkusuz, “Restorasyon” sözcüğünü iç ve dış kamuoyuna bilinçli bir mesaj vermek için kullanmıştır.

***

Restorasyon, günlük dilde, “yenileme”, “eski haline göre yeniden inşa” anlamına gelir.
Peki neyi restore ediyor AKP, yani neyi eski haline göre yeniden inşa ediyor, Davutoğlu neyin yeniden kurulmasına devam edecek?
Şimdi çok kısaca “Restorasyon” sözcüğünün akademik olarak ne anlama geldiğine bakalım:
“Restorasyon”, tarihte ve siyasal bilimlerde çok kısaca, bir savaş, bir isyan, bir devrim veya bir darbe ile yıkılan eski rejimlerin yeniden kurulması anlamına geliyor.
Wikipedi, bu sözcüğü şöyle tanımlıyor:
“Tarih bilimi terminolojisinde restorasyon (lat. restaurare = yeniden kurmak) genel olarak bir politik durumun yeniden kurulması, kural olarak da bir devrim sonucu devrilmiş bir hanedanın yeniden iktidara gelişini ifade eder. Daha nadir olarak, iç ya da dış etkiler sonucu kesintiye uğramış meşru bir egemenlik biçiminin yeniden kuruluşunu ifade etmek için de kullanılır.
Restorasyon sözcüğünü terminolojiye sokan İsviçreli devlet hukukçusu Karl Ludwig von Haller’dir. Haller kavramı olumlu anlamda kullanmışsa da, kavram 19. yüzyılda bütün olumlu anlamlarını yitirmiş ve gericilikle eş anlamlı olarak kullanılır olmuştur.
Tarihte restorasyon sözcüğüyle ifade edilen en önemli iki dönem İngiltere’deki Stuart Restorasyonu (1660-1688) ve Fransa’daki Bourbon Restorasyonu’dur (1814/1815-1830). Ayrıca 1815 ile 1830 yılları arasındaki dönem Almanca konuşulan ülkelerin hepsinde Fransız Devrimi’nden esinlenilerek ve Napoleon işgali ve Prusya Reformları sonucu hazırlanan anayasaların saf dışı edildiği, yurttaş hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı ve aristokrasinin yeniden kendi düzenini kurduğu bir dönem restorasyon dönemi olarak tanımlanır. Bu dönemde Avusturyalı devlet adamı Metternich kilit bir isimdir.
Ayrıca Almanya’da 1848
sonrası döneme de restorasyon adı verilir.

***

Yazının başlığında kullandığım “Zeval” sözcüğü, Arapça kökenlidir:
Bitiş, sona eriş, yok oluş, çöküş anlamlarını taşıyor...
Halinden, gelirinden memnun olan insanların sık sık dile getirdiği “Allah devlete millete zeval vermesin” deyişindeki gibi.

***

Fazla söze gerek yok, sanırım:
Davutoğlu 12 yıllık AKP iktidarı dönemine ve kendi görevine “Restorasyon” dediğine göre “Osmanlı’nın restorasyonunu” kastediyor...
Siz bunu “Türkiye Cumhuriyeti’nin zevali” diye de okuyabilirsiniz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları