Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sahte doktor!...
“Sahte doktorluk yaptığı” açıklanan bir genç kadın tutuklandı ve cezaevine konuldu.
Daha çok “doktor olma hevesi” gibi görünen bir sahtecilik girişimi. İşin içinde bir dolandırıcılık niyeti görünmüyor.
Kabul etmek gerekir ki bu girişim bir “yetenekli sahtecilik” olayı. Sahte diplomalar, uydurulmuş kartvizitler, plaketler, adına gönderilen çiçek sepetleri.
Psikolojik açıdan incelenmesi gereken bir roman konusu.
Meslek sahteciliği yeni bir iş değil. Sahte yargıçlar, sahte savcılar, sahte öğretmenler, bankerler görülmüştür.
Bu çağın, bu dönemin “herkesin her şey olabileceği” kanısı yaygınlaşan bu “zamanın ruhu”nun payı yok mudur bu konularda?
Hele de ülkemizin son 20 yılında “yasa tanımazlık, kurallara aldırmazlık” örneklerinin sık sık karşımıza çıkmasının payı yok mudur bu işlerde?
SAHTE DİPLOMA MI?
Milli güreşçi Hamza Yerlikaya adını duymuşsunuzdur.
Cumhurbaşkanlığı başdanımanı olmuştu. Aynı zamanda gençlik ve spor bakanının yardımcısı idi. Vakıfbank Yönetim Kurulu’nda başkan yardımcısı görevindeydi.
Aslında ortaokulu bitirmişti ama “sahte lise diploması” ile bu görevlere getirilmişti.
Ruhsar Pekcan ticaret bakanıydı. Kendi şirketinden başında olduğu bakanlığa 9 milyon liralık deterjan sattığı ortaya çıkmıştı. Bakanlıktan teşekkür edilerek alındı. Soruşturma açılmadı, elbette ceza söz konusu olmadı. Geçti gitti.
Prof. Dr. Burhan Kuzu “anayasa hukuku” alanındaki akademik görevini bıraktı, siyasete atıldı, AKP’den milletvekili seçildi.
Diploması sahte değildi ama yaptığı işler karışıktı. Ünlü uyuşturucu baronu Zindaşti için aracı oldu, tahliyesini sağladı. Cumhurbaşkanlığı danışmanı olarak etkiliydi. COVID-19’a yakalanıp öldüğü açıklandı ama Zindaşti tarafından öldürtüldüğü de söylentiler arasında yer aldı.
Burak Erdoğan, cumhurbaşkanının oğlu. Askerliğe uygun olmadığı yönündeki Kasımpaşa Deniz Hastanesi raporu ile askerlik yapmadı. Sonra gemi ticareti yaparak yaşamını sürdüren iş insanı oldu.
17/25 Aralık 2013’te “yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kara para aklama” savları ile başlayan soruşturma, olayın Fethullah Gülen’in komplosu olarak kabul edilmesi ile kapatıldı. Dört bakan istifa etti. Yüce Divan’a verilmeleri kabul edilmedi. O dönem siyaset tarihine bir kara leke olarak geçti ama soruşturmalar kapatıldı, kimse ceza almadı.
Bir genç kadının “sahte doktor” olma girişimi hemen soruşturmaya açıldı, tutuklanma ve cezaevine konulma işlemi ile sürüyor.
Ama şu anda cumhurbaşkanının oturduğu Saray için “kaçak olduğu” tartışması yapılmıştır.
Cumhurbaşkanı için de “diploma tartışması” bir sonuca ulaşamıyor.
İPOTEKLİ DİPLOMALAR
Ülkemizin bir gün bir haberle sarsıldığını unutmuyoruz.
Kolombiya’da 4 bin 900 kilogram kokain Türkiye’de bir adrese teslim edilmek üzere yola çıkarken yakalanmıştı.
Beş tona yakın kokain çok büyük bir miktar.
Türkiye’de hangi limana geleceği, hangi şirkete teslim edileceği belli.
Kolombiya yetkili makamları Türkiye’ye bildiriyor.
Şimdi yapılması gereken Türkiye’de savcıların soruşturma açmaları, konuyu araştırmaları değil mi?
Hayır, hiçbir şey olmuyor.
Hiçbir savcı harekete geçmiyor.
Çünkü, siyasal iktidar yetkilileri izin vermedikçe hukuk görevini yapamıyor.
İşte, “ipotekli diplomalar” budur.
Böylece konunun bir diploma konusu olmadığı, meslek üzerinde baskıların olmadığı “bağımsız yargının temel koşul” olduğu ortaya çıkıyor.
Bu konu, aslında sürüp gidiyor. Hukuk, bir anlamda iktidarın ceza aracı olma işlevini üstlenmiş görünüyor.
NEREDEN NEREYE?
Şimdi, bu “sahte doktor” olayına bu açıdan bakınca bu girişimi yapan genç kadının asıl yanlışı ortaya çıkıyor: AKP’nin yetkili çevrelerine dahil olmamak.
Eğer bu sahteciliği yapan kişi AKP’den olsaydı konu “çocukça bir heves” olarak nitelenir, kapanır giderdi.
Ya da hiç belli olmaz, “Aman bu yetenek heba olmasın” diye bu sahteciliği yapan genç kadına “Saray’ın sağlık danışmanlığı” görevi verilirdi.
Belki bu çözümü düşünen de çıkar.
Ne demişler: Böyle başa böyle tıraş...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu