Milliyet’in “1 Dolar 15 Lira” başlığı
Feyzi Açıkalın
Son Köşe Yazıları

Milliyet’in “1 Dolar 15 Lira” başlığı

17.12.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türk lirasının dolar karşısında yüzde 66 değer kaybettiğini haber veren 20 Ağustos 1970 tarihli Milliyet gazetesi kupürü günlerdir dolaşımdaydı. Nihayet bügün, faiz indirimi ve asgari ücretlerin açıklanıp doların fırlamasıyla, naftalin kokulu o gazete haberi gerçekliğe büründü.

İşin tuhafı, doların 15 liranın çok üstüne çıkmasıyla sosyal medyada yine genişçe yer bulan haber, bu kez sağcılar tarafından da paylaşıldı. Cehenneme giden taşları döşeyen sağcı güruh, bu paylaşımla muhtemelen son devalüasyona bir haklılık kazandırma peşinde olmalıydı.

Bakın, diyorlardı; Günümüzdeki gibi alıştıra alıştıra oluşturulan değer kaybından farklı olarak, 50 yıl önce insanları bir gecede yoksullaştırmışlardı. O zaman, halimize şükretmeliydik! Tabii ki yine yanılıyorlardı; 50 yıl öncesi çok farklıydı…

1970’lerde “yaklaşmakta olanı” ancak 24 saatte bir yayımlanan gazeteleri okuyarak ya da devletin yayın kurumlarının “ajanslarını” yorumlayarak anlayabilirdiniz. Dolayısıyla ekonomi ile çok özel işi olanların dışındakiler tehlikeyi sezemez ve alınan devalüasyon kararları “Ani Ölüm” etkisi yapardı.

Öyle dedim ama biz “ölümlüler”, uygar dünya nimetleri diye önümüze sunulmuş olan gereksiz tüketim araçları ile henüz o yıllarda tanıştırılmamıştık. Dolayısıyla konfor gamımız dar olduğu için, yoksun kılındığımız kalemler yaşamsal önem taşımıyorsa beyin ölümümüz hemen gerçekleşmezdi. Adı üstünde, yokluklar “Sana kuyruğu” ile betimleniyordu; tek marka ile…

Oysa son yıllarda, “dalgalı kur” uygulaması ile bambaşka bir ölüm şekli halkımıza biçildi… Sahillerde yaşayanlar bilir, hiç rüzgar olmadığı zannedilirken bazen “ölü dalgalar” gelişir. Düzensizce, fazlaca yükselmeden ve dozu gittikçe artan bu dalgalar sahile yaklaştıkça ölümcül hal alırlar. Dalgaların vurduğu kumsal iri taneciklerden oluşuyorsa, köpüklü sular geri dönerken tutunduğu her nesneyi içeri çeker. İnsanlar, altındaki zemin kayarken düşüp, geri çekilen dalgaların içinde çırpınmaya başlarlar. İşin en dramatik yönü, biraz ötede güneşlenenler, boğulmakta olanları dalgaların içinde eğleniyor zanneder ve kurtarmak için çaba harcamazlar… Bugünkü ölüm budur…

50 yıl önce, bugün olduğu gibi paramızın değeri düşürüldüğünde okkanın altına yine sabit gelirliler giderdi. Ama o yıllarda en azından sendikal örgütlülük vardı. Enflasyonun altında ezilenler hak arayışları için gösteri yapabiliyorlar, taleplerini iletebiliyorlardı. Siyasi kaoslarla iç içe giden özgürlükçü bir ortam vardı. Köylü henüz ucuz iş gücü olarak kentlere taşınmamış, yaptığı tarım küçük bile olsa devlet tarafından desteklenmekteydi. 

1980 darbesi ve ardından gelen Özal dönemi ile artık Türkiye bir “tüketim toplumu” olmuştu. Devlet desteği ile palazlanan turizm başta olmak üzere, ucuz iş gücü ve sömürüye dayanan diğer üretim kalemleriyle yurda döviz girmekteydi. Sonrasında öyle hızlı ve kaotik yaşanan bir 1990’lar dönemi oldu ki, Türk lirasının her türlü değer kaybı gündem içinde kolayca sindirildi…

Dolayısıyla 1990’lar da günümüze benzemiyordu. Çünkü o yıllarda da sağcı liderlerin başta olduğu koalisyonlarla ülke yönetiliyordu ama hiçbirisinin ajandasına laiklik bir hedef olarak netlikle konmamıştı. Ekonomik programların dini esaslara uygunluğu her fırsatta dile getirilmiyordu. Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti’nin yerine bir yenisini inşa etmek üzere politikalar üretilmiyordu.

Türk halkı, yaşanan ekonomik olumsuzluklar ve içine düşülen yoksulluk bir yana, ülkenin siyasi geleceği konusunda da büyük kötümserlik yaşadığı için, son gelişmeleri diğerlerinden çok farklı görüyor ve korkuyor… Asgari ücret artırımı ile ağzına çalınan bir parmak bal pahasına…

Yazarın Son Yazıları

Türk bisikleti nereye?

Yazının konusu yarışmacı, elit bisiklet sporu ve sporcusudur.

Devamını Oku
08.10.2025
Emine Abla Turizmi

Bir Doğu Karadeniz gezisi öncesi Google’da konuk değerlendirmeleri arandığında, göze ilk çarpan, hizmet sektöründeki sözgelimi “Emine Abla ve Ali Abi” betimlemeleri oluyor.

Devamını Oku
02.09.2025
Her şey Yerel Yönetimler Yasasıyla başladı

Her şey değil tabii ki; taşradaki/yereldeki ganimetin üretimi ve paylaşımını öngören bu yasaya sıra geldiğinde, ülkedeki kamuya ait varlıklar çoktan görücüye çıkmış, satılmıştı bile.

Devamını Oku
13.07.2025
En iyimiz en çalışkanımızdı…

Bu sözleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kaybettiği yakın çalışma arkadaşı, Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’ in ardından söylemişti.

Devamını Oku
11.06.2025
Siyasi tutuklamaların taşradaki etkisi

Yazının başlığında ‘siyasi gözaltı’ ya da ‘tutuklama’ sözleri yer alınca, bu anlatımın öznesinin CHP olduğunu anlıyoruz.

Devamını Oku
01.06.2025
Özgür Özel nasıl koşuyor

Özgür Özel nasıl koşuyor

Devamını Oku
27.05.2025
Kötülüğün resmini çizdiler

Kötülüğün resmini çizdiler

Devamını Oku
25.05.2025
En Batı’daki Doğu Fas

En Batı’daki Doğu Fas

Devamını Oku
27.04.2025
AKP umudu çoğalttı!

AKP umudu çoğalttı!

Devamını Oku
24.03.2025
Yarınını Yaren leylek gibi bekleyen halk

Yarınını Yaren leylek gibi bekleyen halk

Devamını Oku
16.03.2025
14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik

14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik

Devamını Oku
16.02.2025
Hristiyanlıkla ilgili bişey…

Hristiyanlıkla ilgili bişey…

Devamını Oku
07.01.2025
2024 yılı bir büyük şakaydı…

2024 yılı bir büyük şakaydı…

Devamını Oku
04.01.2025
Birden fazla Vietnam

Birden fazla Vietnam

Devamını Oku
19.12.2024
AKP’nin demokrasi şöleni kongreleri

AKP’nin demokrasi şöleni kongreleri

Devamını Oku
12.10.2024
Tasarruf tedbirini bahane eden yerel basın

Tasarruf tedbirini bahane eden yerel basın

Devamını Oku
22.08.2024
Olimpiyat açılış ve kapanıştan ibaret değildir

Olimpiyat açılış ve kapanıştan ibaret değildir

Devamını Oku
09.08.2024
Avrupa Futbol Şampiyonası kapatılsın… Olimpiyat kalsın…

Avrupa Futbol Şampiyonası kapatılsın… Olimpiyat kalsın…

Devamını Oku
20.07.2024
3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nde Nâzım Hikmet

3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nde Nazım Hikmet

Devamını Oku
03.06.2024
Cumhuriyet’le tanışıklığımın kırkıncı yılında

Cumhuriyet’le tanışıklığımın kırkıncı yılında

Devamını Oku
09.05.2024
Ah şu çöl tozları

Ah şu çöl tozları

Devamını Oku
27.04.2024
Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi

Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi

Devamını Oku
13.04.2024
Umarım 2054 yerel seçimlerinde

Umarım 2054 yerel seçimlerinde

Devamını Oku
30.03.2024
Ergun Hiçyılmaz’ın ardından

Ergun Hiçyılmaz’ın ardından

Devamını Oku
14.02.2024
Deve pazarlığı

Deve pazarlığı

Devamını Oku
27.01.2024
Ülke tarihinin gördüğü en ‘siyasi’ yerel seçim

Ülke tarihinin gördüğü en ‘siyasi’ yerel seçim

Devamını Oku
10.01.2024
Seçmece başlıklarla 2023 yılı özeti

Seçmece başlıklarla 2023 yılı özeti

Devamını Oku
31.12.2023
Cumhuriyetin başkenti Ankara ve Anıtkabir

Cumhuriyetin başkenti Ankara ve Anıtkabir

Devamını Oku
29.10.2023
100. değil asıl 101. yılın nasıl kutlanacağı önemli

100. değil asıl 101. yılın nasıl kutlanacağı önemli

Devamını Oku
27.10.2023
Hızır'ın malları

Hızır'ın mallar

Devamını Oku
22.10.2023
Sıradanlaştırılıp değersizleştirilen 100. yıl kutlamaları

Sıradanlaştırılıp değersizleştirilen 100. yıl kutlamaları

Devamını Oku
18.10.2023
Derna’nın trajedisi

Derna’nın trajedisi

Devamını Oku
15.09.2023
Yerel seçimler neden hayat memat meselesi oldu

Yerel seçimler neden hayat memat meselesi oldu

Devamını Oku
10.09.2023
Doğanay Güzelgün’ün katili kim?

Doğanay Güzelgün’ün katili kim?

Devamını Oku
19.07.2023
Deniz’in babası

Deniz’in babası

Devamını Oku
17.07.2023
Siyasal İslam yazın yol alır

Siyasal İslam yazın yol alır

Devamını Oku
28.06.2023
Merve Dizdar umudu çoğalttı

Merve Dizdar umudu çoğalttı

Devamını Oku
29.05.2023
Bak, bi tanesi

Bak, bi tanesi

Devamını Oku
12.05.2023
23 Nisan Bebek Bayramı

23 Nisan Bebek Bayramı

Devamını Oku
23.04.2023
Depremin siyasi artçısı

Depremin siyasi artçısı

Devamını Oku
04.03.2023