Çocuk tecavüzü bir evcilik oyunu değildir!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Çocuk tecavüzü bir evcilik oyunu değildir!

11.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Altı yaşında bir kız çocuğuna önce gelinlik giydiriliyor, sonra beline kıpkırmızı bir kuşak bağlanıyor. Altı yaşındaki kız çocuğu neden bu gelinliği giydiğini bilmiyor, beline bağlanan kıpkırmızı kuşağın neden bağlandığını da bilmiyor, kimseler de ona söylemiyor. Bu kıpkırmızı kuşak onun bakire olduğunu simgeliyor, kızdan çok büyük bir adam işe ilk bu kuşağı açarak başlayacak ve kızın dümdüz göğsünü okşayacak ve şöyle diyecek: “Şimdi biz seninle evlendik, sen benim karım ben de senin kocanım. Evliler kapılar kapandıktan sonra evcilik oynarlar bunu da kimselere anlatmazlar” diyecek ve altı yaşındaki kız başını sallayacak ve ardından küçük bedeni acılar içinde kalacak. Ama bu bir oyun; bağırmaması, kapıları açıp kaçmaması gerekiyor. Adam öyle söyledi.

Şimdi başınızı önümüze eğip utanç içinde “imdat” diye bağırdığınızı duyuyorum, kız çocuğunu o odadan kaçırmalıyız! Bütün çocuklar için, bütün insanlık için onu oradan kaçırmalıyız! Hayır kız çocuğunu kaçıramıyoruz ve o kız çocuğu yıllarca evcilik oynadığını sanıyor. Çünkü kimseler ona sürekli tecavüze uğradığını söylemiyor, elinde cep telefonu yok, arkadaşı yok! O bir odada tek başına acılar içinde kıvranıyor.

Sürekli tecavüze uğrayan kızın babası İsmailağa cemaati bağlantılı Hiranur Vakfı’nın “onursal başkanı” Yusuf Ziya Gümüşel. Kızını evcilik oynamaya o gönderdi. Evcilik oynadıklarını söyleyen adam da bir başka tarikat mensubu Kadir İstekli. Ve 29 yaşında.

Yıllar sonra kız çocuğu evcilik oynamadığını bir radyo programını dinlediğinde öğrendi. Artık kız 13 yaşına gelmişti, nişan yapıldı, 14 yaşında geldiğinde de düğün. Düğünden dört ay sonra annesi Fatma Gümüşel kızını hastaneye götürdü. Adetlerinde düzensizlik vardı. Doktor çocuğa istismarı hemen anladı ve polise haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı. Ancak tarikat soruşturma sırasında kemik yaşı ölçümüne 21 yaşındaki başka bir kadın soktu. Kadir İstekli’nin hastaneden çıkarken kadını getiren Hiranur Vakfı’nda çalışan Mehmet Emin Marangoz’a bağırdı ve çevredeki herkes duydu: “Kızın yaşı 18 olsa yeterdi, daha büyük birini neden getirdiniz?” Ve soruşturma esrarengiz bir biçimde kapandı. Ve küçük kız 18 yaşında resmi nikâhla Kadir İstekli’nin karısı oldu. Bir çocuk doğurdu, acıları, sıkıntıları biraz yatıştı ama artık Kadir İstekli’yle ilişkiye girmek istemiyordu ve bu kez evcilik oyununun yerini dayak almıştı. Ve her şeyi göze alarak 30 Kasım 2020 günü bedenindeki morluklarla İstanbul Anadolu Savcılığı’na gitti ve her şeyi anlattı. Şimdilerde sessizce tecavüz davasının sonucunu bekliyor.

Bize tüm bu olayları duyuran BirGün Gazetesi’den Timur Soykan şimdilerde ölüm tehdidi alıyordur eminim. Ve yiğit bir kadın TİP milletvekili Sera Kadıgil Meclis’te altı bakanlığa şöyle sesleniyor: 

Adalet Bakanlığı’na: Kemik yaşı tespitinde çocuk yerine 21 yaşındaki bir kadının sokulmasına rağmen rapor düzenleyen kamu görevlileri hakkında neden bir soruşturma başlatılmadı? 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na: Bu vakfın üyeleri ve cemaat müritleri tarafından temas edilen kaç çocuk istismara uğramıştır? Bu çocuklar için çocuk koruma sistemine dahil edilmeleri hakkında bir kararınız olacak mıdır? İstismar edilen kız çocuğunun kendisi ve çocukları hakkında herhangi bir koruma tedbiri uygulanmış mıdır? Çocukların geleceği için bir çalışma yapılmış mıdır? Bakanlığınız söz konusu davaya müdahil olacak mıdır?

İçişleri Bakanlığı’na: Yaşanan olayda kız çocuğunun istismarına giren sürecin kamusal alanda pek çok tanık huzurunda yaşandığı açıktır. Muhit karakoluna ya da mahalle muhtarına ulaşan herhangi bir ihbar var mıdır? İstismarı ihbar etme yükümlülüğü bulunan kamu personeli hakkında herhangi bir soruşturma başlatıldı mı? 

RTÜK’ün bağlı olduğu Turizm ve Kültür Bakanlığı’na: Çocuk istismarıyla gündeme gelen Hiranur Vakfı hakkında devamlı övücü haberler yapan TGRT Haber ve Türkiye gazetesi hakkında herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır? 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına: Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe yerleşkesinin bulunduğu arazinin niteliğinin değiştirilerek neden vakfa verilmiştir ?

Ve Milli Eğitim Bakanlığı’na: İstismar edilen çocuğun eğitim hakkı elinden alınarak zorunlu eğitim sisteminin içinde yer almaması hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Eğitim hakkı engellenen çocukları tespit için herhangi bir çalışmanız var mı? 

Şimdi bu sorulara yetkili kurum ve kuruluşlardan yanıt ve yaptırım bekliyoruz. ACİL! Çünkü kurtarılmayı bekleyen çocuk sayısı hiç de az değil! İMDAT!

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025