‘Haberin olsun karnını doyurmam!’
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

‘Haberin olsun karnını doyurmam!’

19.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanımız artık iyice 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının babası rolüne soyundu. Küçükken çocukları “bak bunu yemezsen iğneci gelip iğne yapacak” diye korkuturlar, Cumhurbaşkanımız da bizi “bak bana oy vermezseniz karnınızı doyurmam” diye korkutmaya çalışıyor. Bu konuşmaları Allah aşkına kimler yazıyor ve kaç para alıyorlar, gerçekten merak ediyorum.
Birincisi sayın Cumhurbaşkanım siz (yalakalarınız dışında) kimsenin karnını doyurmuyorsunuz. Sadece sosyal bir devletin yapması gereken yardımları yapıyorsunuz. Çünkü karnını doyurduğunuz ve her ihtiyaçlarını karşıladığınız kesim, çok aç, siz de devletin bütçesini kendi paranız olarak gördüğünüz için ha bire onları besleyip duruyorsunuz. Biraz fazla beslediniz, sandınız ki, para hiç suyunu çekmeyecek, gökyüzünden para yağacak, bunu da düşünmüş olabilirsiniz, çünkü beslediğiniz tarikat yöneticileri içinde kendilerinin Allah’la konuştuklarını iddia edenler var. Bu durumda Allah’la konuşanlar para da yağdırabilirler. Böyle düşünebilirsiniz.
Bilmelisiniz ki, danışmanlarınız size hatırlatmalı (bir iş yapsınlar bari) insanların karınlarını doyuramıyorsunuz, bir kısım yurttaşınız şu ramazan günlerinde evine ekmek götüremediği için sessizce bir odaya geçip kendini asıyor, bir kısım yurttaşınız E-5’e çıkıp müşteri bekliyor, kadın erkek fark etmiyor, bir kısım yurttaşınız işsizlikten bunalım içinde bu nedenden gençler arasında uyuşturucu kullanımı hızla tavan yaptı. Onların karınlarını doyuramıyorsunuz, benden söylemesi.
Gökten para yağmayınca, Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesini bütçeye kattınız. Şimdi bunu harcıyorsunuz ve karşılıksız para basıyorsunuz. Şu İhtiyat Akçesi meselesini biraz açalım, Anadolu kültüründe biz buna “kefen parası” diyoruz. Annelerimiz, büyük annelerimiz mutfak harcamalarından artırdıklarını hep bir köşede saklarlar. Ve buna hiç dokunulmaz ne zaman ki, aileden biri hastalanır, depremde ev yıkılır bu para o zaman harcanır. Merkez Bankası’ndaki ihtiyat akçesi de doğal afetler, savaş ve salgın hastalıklar zamanında kullanılmak üzere bir köşede durur. Şimdi sıra bu akçeye geldi. Yani bizim kefen paramızı, özellikle İstanbul’u geri almak için fütursuzca harcıyorsunuz. Ve ‘bak bana oy vermezsen karnını doyuramam’ diyerek de bizleri tehdit ediyorsunuz!
Oysa bizim vergilerimizle Osmanlı Padişahlarının bile oturmadığı muhteşem bir sarayda oturuyorsunuz. Diyanet’e yurtdışında cami yaptırsın diye (gösteriş için) 30 milyon dolar veriyorsunuz. Üç mü dört mü özel uçağınız var, iki bin tane de korumanız. Yalakalarınız da öyle, psikolojide şöyle bir tez var; sürekli harcama yapmak, sürekli para para demek, beynin sağ lupunu etkiliyor, bu lup hazlarla ilgili, kumar, uyuşturucu ve aşırı seks beynin bu lupunda geri dönmesi mümkün olmayan hasarlar oluşturuyor, avantadan para kazanmak da, beynin bu kısmını etkiliyor, beyin “daha daha” diyor ve sonuçta ağır bir bağımlılık gelişiyor. Bu Amerika’da yüzlerce deneyi yapılmış bir tez. Neden siz ve size yakın olanlar bir türlü doymuyor. “Hep bana, hep bana”, diyor. Oysa doyurmam diye tehdit ettikleriniz, her türlü ihtiyaçlarını karşıladık dedikleriniz sadece daha iyi bir hayat istiyorlar, kendilerinden vazgeçtiler çocukları için istiyorlar. Çünkü siz onların vergileriyle doymak bilmeyenleri doyuruyorsunuz, yoksa tehdit ettiğiniz onlar mı?
Bugün 19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a ayak bastığı gün. Ülkenin her yerinde binlerce insan bugün yeniden bir Kurtuluş Savaşı başlatıyor. Onlar emekleriyle geçinen, yoksulluk çeken emekçiler, işinden atılan işçiler, atanmayan öğretmenler, çocukları için daha güzel bir hayat isteyenler. “Her şey Güzel olacak!” sloganlarıyla birbirlerini selamlıyorlar. Onların karınlarını siz doyurmuyorsunuz, kimi kâğıt toplayarak, kimi organik tarım yaparak, kimi annesinin babasının evine sığınarak yaşamaya çalışıyorlar. Onları tehdit edemezsiniz, çünkü onlar emeğin ne olduğunu biliyorlar ve insanları kefen parasına bile muhtaç ettiğiniz bu güzel ülkede daha adil, daha eşit yaşamak istiyorlar. Ve en çok da yargının artık ayyuka çıkan kararlarından hicap duyuyorlar. Bilin istedim.  

Yazarın Son Yazıları

Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025