İşin aslına bakarsanız Beşiktaş’ın rakibi LASK’ın evi Linz, bir futbol kenti değil. Tipik bir yukarı Avusturya şehri. Tuna Nehri’nin de yukarısında konum olarak... Orta karar bir Avusturyalıya sorduğunuz zaman futbol aklına bile gelmiyor insanların... Linz’i anlat dediklerinde kültürel faaliyetlerden başlıyorlar lafa... Sokak Sanatları Pflasterspektakel Festivali, Tuna Yazı, Ars Electronica Festivali, Linzer Klangwolken, Brucknerfest, Linzer Advent ve Kış Kültürü, her zevke göre bölgesel ve uluslararası sanat ve kültür sunuyor. Biz isterseniz kenti fazlaca tanıtmadan maça dönelim; açıkçası 1-0, Beşiktaş için keçiboynuzu gibi bir avantajdı. Şeker tadını almak için kemirirken dişin kırılabilir. Kırılıyordu da Negredo’yla (d)işi kurtardı.
Beşiktaş maç boyu sakinlikle vurdumduymazlık arasında gidip gelirken Linz de biraz diri oynayıp sertlik dozajını yüksek tutunca direksiyonu ele aldı. Belki devre biterken yenen gol olmasa Dolmabahçe skoru yeterdi ama soyunma odasına yenik inip beraberliği ararken biraz da kaleci hatasıyla 2. golü yemek, Şenol Hoca’nın tüm hesaplarını altüst etti.
Sonrası tam bir kördövüşüydü. Ve bu dövüşün aranan ismi Negredo, yedekten gelip akıl dolu gol attı, belki de takımını kaostan kurtardı. Gördüğü kırmızı kart ise sanırım bir uzun süre unutulmayacak. Sonuçta attı ve atıldı ama maça ismini yazdırdı. Belki bu gol, İspanyolun kendini bulmasını sağlar. Belki de bu gol, turdan fazla şey ifade ediyordur Kara Kartal için...
Ve bir çift söz, TRT üzerinden Türkiye’de maç yayımlayan kanallara... Linz - Beşiktaş maçı dün akşam Türkiye’de son anda yayımlanmış hatta yayın direkten dönmüş; nedeni de Avusturya kulübünün 150 bin Avro istemesi ve yüksek döviz kuruymuş. Sosyal medyaya baktım maç öncesi, “Milli duyguların, Beşiktaş’ın Survivor’daki kağıttan karakterler kadar değeri yok” demiş halk... Sonra TRT devreye girmiş, parayı vermiş, yayını gerçekleştirmiş. Demek ki “Sen bizim vergilerimizle ayakta duran devlet TV’sisin. 20-30 bin Avro fazla vereceksin gerekirse” diye haykıranlar, yöneticilere ‘doğru yolu’ tarif etti. İlk kez halkın dediği oldu galiba!..